CHP KÖTÜ YÖNETİLİYOR

18 Ocak 2019 12:02 / 1002 kez okundu!

 

 

CHP oylarını bir türlü tırmanışa geçiremiyor. Ne yapsa ne etse her seçime şişirilmiş umutlarla girerek hüsrana uğruyor. Bu durum da CHP’de ve ona destek verenlerde kötü bir ruh hali yaratıyor. CHP yönetimi, kadroları ve seçmeni bu kötü durumdan kendilerini vareste tutuyor. Sebeplerini kendi dışlarında arıyor. Ya da gerçeği bilmelerine rağmen böyle yapmak işlerine geliyor. Böylece sorumluluk almaktan kurtulmuş olmak ruhsal yönden rahatlatıcı olabiliyor ama soruna çözücü bir yaklaşım üretmiyor.

 

****

 

CHP KÖTÜ YÖNETİLİYOR

 

CHP oylarını bir türlü tırmanışa geçiremiyor. Ne yapsa ne etse her seçime şişirilmiş umutlarla girerek hüsrana uğruyor. Bu durum da CHP’de ve ona destek verenlerde kötü bir ruh hali yaratıyor. CHP yönetimi, kadroları ve seçmeni bu kötü durumdan kendilerini vareste tutuyor. Sebeplerini kendi dışlarında arıyor. Ya da gerçeği bilmelerine rağmen böyle yapmak işlerine geliyor. Böylece sorumluluk almaktan kurtulmuş olmak ruhsal yönden rahatlatıcı olabiliyor ama soruna çözücü bir yaklaşım üretmiyor.

 

Sorunun kaynağı kötü yönetilmek olmakla birlikte bu sadece başı çeken bir olgudur. Yoksa temelde, CHP’nin artık eskimiş, argümanlarının zamanını yitirmiş, programının ve ideolojisinin çağın dışına düşmüş olması bulunmaktadır. CHP bir kurum olarak yaşamak istiyorsa kendini çok köklü bir şekilde gözden geçirmeli, yapısal bir reforma tabi tutmalı, çağa uygun yeni bir yol seçmeli. Fakat bunu yaptığı taktirde CHP olmaktan çıkmak hatta adını bile değiştirmek durumunda kalabilir. Sosyalizm hayalinin çöküşüyle birlikte bütün komünist partileri böylesi süreçler yaşadılar. Yapamayanlar dağıldı gitti.

 

Bütün bu işlerden bir partide doğal olarak yönetim, en başta da genel başkan sorumludur. Halbuki onlar partilerini böylesi bir yola sokacaklarına tam tersine geçmişe olan bağları daha güçlendirerek, bir zamanlar neydi hayalini besliyorlar. Siyasi işler bir zamanlar neydi ile yürümez. Zamana, zemine uygunluk şart. Fakat CHP’de bırakın bunu yapabilmeyi, düşünebilecek, harekete geçebilecek kadrolar yok. Bu da bu partiyi yok oluşa götürüyor. Tıpkı ANAP, Doğru Yol, DP ve diğer benzerleri gibi bir yola sürüklüyor.

 

CHP Genel başkanı o koltuğu doldurabilecek ağırlığa, bilgi ve birikime, yetenek ve beceriye, siyasi tecrübeye sahip değil. Ama CHP’nin görüp görebileceği, başına getirebileceği başkan ancak bu kadar. Daha iyisini bulsalar, daha doğrusu böyle birini çıkarabilecek olsalar bir dakika durmazlar zaten. Yerine talip olanlar, şimdiki genel başkanın yerine geçebilecek bir farklılık göstermeyi bırakın, onun çapına erişebilecekleri izlenimi dahi vermiyorlar. Alt kadrolara gelince... Ben onların genel başkana yeterince asist yapabildiklerini sanmıyorum. Üstelik yaptıklarıyla da yanlış yönlendiriyor ve tuzaklara düşmesine sebep oluyorlar. Genel başkan da bunlara güveniyor. Bu nedenle çok cezalar aldı.

 

Çağın siyaseti yolsuzluk peşinde koşmak, olmadık yerde türetmekten ibaret değil. “Ben hesap uzmanıyım mal, nasıl götürülür bilirim”le olmuyor bu işler. Başka konularda da yaratıcı fikirleriniz olmalı. Dış politikadan spora, sanattan halkın gerçek dertlerini anlamaya kadar bir sürü çalışma alanınız olmalı. Ve bunlarla ilgili öneriler üretmelisiniz. İşte CHP’nin bunları yapmaya yetecek nefesi yok.

 

Öte yandan çok güçlü bir rakiple karşı karşıyasınız. İktidar çoğu doğru olan şeyler yapıyor. Halkın hislerine tercüman olan politikalar izliyor. Halkın nabzını elinde tutmayı çok iyi başarıyor. CHP bir de bunlara muhalefet yapmak adına anlamsız gerekçelerle karşı çıktıkça komik duruma da düşüyor. Bu yapılanlar halkın güvenini ve tercihini kazanacak işler değil. İktidar partisini kötü bir şekilde kopyalamaya çalışmak da çare değil.

 

Benim derdim CHP’ye akıl öğretmeye çalışmak değil, haddim de değil. Ben bir siyasi partinin nasıl bir süreç izlediğine dair izlenimlerimi yazıyorum sadece. İçine düştükleri bu açmaz yeniliğe kapalı olmalarından kaynaklanıyor. Eskiye aşırı ölçüde bağımlılar. Atatürk kültüne huşu içinde tapınır durumdalar. Eski sistemin duvarlarındaki tuğlalar döküldükçe içleri titriyor. CHP’de kalan böylesi bir kitledir.

 

Tabi bu tarzla seçim galibiyeti mümkün değil. Her seçime kendilerini kazanacaklarına dair kandırarak giriyor ve gerçekle yüzleşince yeislere kapılıyorlar. Kimyaları bozuluyor. Daha fazla saldırganlaşıyor ve sevimsizleşiyorlar. Bu da iyiye değil, daha olumsuza kapı açıyor. Daha önce de 'CHP nasıl kurtulur' başlıklı biz yazı yazmış ve 'Asiye kurtulur, CHP kurtulmaz' diye bitirmiştim. O zamandan bu zamana pek fazla şey değişmedi CHP’de. Hatta daha da kötüledi. CHP adına konuşanlar giderek daha fazla saçmalamaya başladı. Çünkü izledikleri yol kurtulabilecekleri bir gidişat göstermiyor.

 

Bir siyasi partinin amacı iktidarı almak olmalı elbette ama bunun yolunun iktidar partisini yıpratıp düşürmekten geçtiği saplantısına kapılmamalı. İktidar mücadelesi geçmişte olduğu gibi bir katakulli oyunu, bir entrika çevirme ustalığı değil.  Bir yarış. Rakibini geçme yarışı. Bu yarışı kazanmanın yolu kendini daha donanımlı hale getirmek. CHP tam tersini yapıyor. Olmadık ittifaklara giriyor. İktidar karşıtı şeytan olsa onunla bile yatağa girecek ölçüde alçalıyor. Ama böyle yaparak bırakın iktidar hedefine yakınlaşmayı, daha da uzaklaşıyor. CHP’de olmayan nedir? Tayyip Erdoğan o kadar seçim başarısına rağmen kadrolarına hala 'halkın gönlünü kazanmalıyız' diyor. CHP’de olmayan işte budur. Halka dalkavukluk yapmak anlamındaki samimiyet içermeyen tutumlarla da halkın gönlü kazanılamaz. 

 

Firuz TÜRKER

17.01.2019

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.