BENÝM CUMHURBAÞKANIM

29 Aralýk 2018 17:08 / 932 kez okundu!

 

 

Erdoðan'ý savunmak, yani halk tarafýndan seçilmiþ cumhurbaþkanýnýn yasal ve meþru hakkýný savunmak, demokrasiyi savunmaktýr. Bakmayýn ötekilerin 'tek adam' propagandasýna, demokrasi için asýl tehdit onlardýr. Kýlýçdaroðlu karanlýk bir kiþilik. O kadar beceriksizliðine, iki lafý bir araya getiremeyiþine, örgütünü bir türlü tatmin edici bir konuma taþýyamayýþýna raðmen nasýl duruyor yerinde? Arkasýnda nasýl bir güç var? Parti örgütü olmadýðý belli.

 

****

 

BENÝM CUMHURBAÞKANIM

 

Demokrasinin geliþmesinin önündeki en büyük engel, CHP'nin 'Bu devleti biz kurduk, bizim dediðimizin dýþýna çýkamaz. Kim gelirse gelsin ipler bizim elimizde olacak' zihniyetidir. Yani halk çoðunluðu baþka birini seçse bile, o iktidar dahi CHP'nin sözünden dýþarý çýkmamalý. Çýkarsa ne olur? Gayri meþru olur.

Böylece iktidarlar meþruluklarýný yitirmiþ gösterilerek darbeleri 'meþru' (daha doðrusu kabul edilebilir) göstermek amaçlanýyor. CHP'nin klasik taktiðidir bu. Bütün darbelerde bu yöntem uygulanmýþtýr. Ýktidar gayri meþru ilan edilir, sokaklar karýþtýrýlýr, 'ordu göreve' çaðrýlýr ve filmin sonunda 'hakketmiþ' bir iktidarýn devrilmesi kendi suçu gibi gösterilerek darbe ve darbecilik kutsanýr. Bunun adý 'devrimcilik'dir. Türkiye'de halk oyuyla oluþmuþ yasal ve meþru iktidarlarý demokrasi dýþý bir yoldan devirmenin adý olan bütün 'devrimcilik' teorileri asker kaynaklýdýr. Özellikle 'baþarýlý' 1960 darbesinden sonra iktidarýn bir avuç silahlý 'devrimci' eliyle ele geçirilebileceði fikirleri sayýsýz çeþitlilikle yaygýnlaþtý. Geçmiþte ordumuzun NATO emrinde olduðu düþünülürse bu bir CIA organizasyonudur.

Bu oyun en son sahneye konduðunda tutmamýþtýr. Bir kadýnýn darbe gecesi elindeki ay yýldýzlý bayraðý sallayarak, 'Dedem Menderes'e sahip çýkamadý, babam Özal'a sahip çýkamadý ama ben (ya da biz) Erdoðan'ý yedirmeyeceðim' diye feryat ederken oyunun neden tutmadýðýna da açýklama getiriyordu. Millet bezdi artýk kendi iradesinin doðranmasýndan, bunu sineye çekmeyecek.

Fakat alýþmýþ kudurmuþtan beterdir derler. Tilki kümesteki tavuklarýn tadýný almýþ bir kere. Her gece gelip birini inine götürebileceðini sanýyor. Bir FETÖ hücre evinde sarý yeleklerin bulunmasý, bir zamanlar demokrasiye sahip çýktýklarýný iddia eden iki 'sanatçýnýn' CHP'nin TV kanalýnda geçmiþte devrilen seçilmiþ iktidarlarýn nasýl kendi sonlarýný hazýrladýðýný ve iktidar sahiplerinin nasýl 'hal' edileceðini aðýzlarýný ballandýra ballandýra anlatarak 'mizah' yapmalarý, bunlarýn üstüne Kýlýçdaroðlu'nun baþý çekmesiyle CHP'nin 'meþruiyet' tartýþmasý baþlatma çabalarý hiç de iyi niyet ya da sýradan patavatsýzlýklar olarak görünmüyor. Bütün bunlara FOX TV'nin çabalarýný da ekleyelim. Savcýlarýn, Fatih Portakal hakkýnda soruþturma baþlatmasý, bayram deðil seyran deðil bir olay sayýlmamalý. Onlarýn göstermeye çalýþtýðý gibi 'diktatörlük heveslilerinin baský kurma giriþimi' olarak da algýlanmamalý. Ateþ olmayan yerden duman tütmez. Vardýr savcýlarýn elinde bir takým deliller. Bunlar kim bilir gene ne iþlerin peþindeler.

Fikren ve fiilen asýl diktatörlük yanlýsý darbeci kesim, demokrasi lafzýný hiç aðzýndan düþürmüyor. Ama sürekli demokratik öðelere vuruyor, onlarý, özellikle de sandýðý itibarsýzlaþtýrmaya çalýþýyor. % 52 oyla seçilmiþ cumhurbaþkanýný gayrý meþru ilan ediyor. Darbe medet umarý malum partinin grup baþkanvekili mecliste 15 Temmuz gecesinin en önemli isimlerinden Hulusi Akar'a provokasyon tezgahlýyor. Cumhurbaþkanlýðýna aday olmaya bile cesaret edememiþ, kendi cumhurbaþkaný adayýný 'gel bakalým buraya' diye çaðýrarak daha baþtan itibarsýzlaþtýrmýþ biri, referandumla yapýlan bir anayasa deðiþikliði sonucu % 52 oyla seçilmiþ Cumhurbaþkanýný 'sen benim cumhurbaþkaným deðilsin' diye lekelemeye kalkabiliyor. Hani þartlar normal olsa tavþan daða küsmüþ daðýn haberi olmamýþ der geçeriz ama parçalar birleþtirildiðinde ortaya meþum bir tablo çýkýyor. Öte yandan FETÖ'cü ajanlar, ordu içinden ayýkla ayýkla bitmiyor. Darbe gecesinin 2 numaralý sanýðý Kemal Batmaz mahkeme heyetini tehdit edebilecek cüreti bulabiliyor. Bunlar yeniden demokrasiye kast etmiþlerdir. Masum deðiller.

Partili cumhurbaþkaný olmazmýþ. Nasýl olmaz? Özal mý partisizdi, Demirel mi? Ahmet Necdet Sezer mi? Kenan Evren mi? Atatürk de mi partisizdi? Ýsmet Ýnönü de mi?

Erdoðan devrilirse bu ülkede neler olur þöyle bir düþünün. Bu soruya aklý Erdoðan düþmanlýðý ile karartýlmamýþ birinin iyi þeyler olacaðýný söyleyebileceðini sanmýyorum. Erdoðan devrilirse iç savaþtý, ülke bütünlüðü idi, demokrasi falandý, hepsini geçeceksin bir kalemde. Erdoðan'ý savunmak, yani halk tarafýndan seçilmiþ cumhurbaþkanýnýn yasal ve meþru hakkýný savunmak, demokrasiyi savunmaktýr. Bakmayýn ötekilerin 'tek adam' propagandasýna, demokrasi için asýl tehdit onlardýr. Kýlýçdaroðlu karanlýk bir kiþilik. O kadar beceriksizliðine, iki lafý bir araya getiremeyiþine, örgütünü bir türlü tatmin edici bir konuma taþýyamayýþýna raðmen nasýl duruyor yerinde? Arkasýnda nasýl bir güç var? Parti örgütü olmadýðý belli.

O, 'sen benim cumhurbaþkaným deðilsin' demiþ olabilir. Ben de oyuma sahip çýkýyorum. Tayyip Erdoðan benim cumhurbaþkanýmdýr. Sadece % 52 nin deðil, tüm ülkenin cumhurbaþkanýdýr. Kýlýçdaroðlu hariç.

 

Firuz TÜRKER

29.12.2018

 

Son Güncelleme Tarihi: 29 Aralýk 2018 17:09

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.