Dünyayý yok edebilir miyim?

02 Mart 2015 15:29 / 2197 kez okundu!

 

 

Eðer kimsenin bilmediði süper güçleriniz yoksa yada evde atom bombasý yapmayý bilmiyorsanýz muhtemelen hayýr. Fakat çok uzun yýllar boyu, bilinçsiz tasarým, üretim, tüketim ve sizin gibi davranan milyarca insanýn da yardýmýyla, neden olmasýn?

Ancak bu evrenin sorumlu bir bireyi olarak; dünyayý, doðayý ve içerisindeki canlýlarý yok etmek yerine yaþatmayý ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya býrakmayý amaçlýyorsanýz, sürdürülebilirlik sizin için yabancý olmayan bir kavram olmalý.

Sürdürülebilir tasarým, sürdürülebilir kalkýnma, sürdürülebilir geliþim, sürdürülebilir enerji, sürdürülebilir mimari, sürdürülebilir komþuluk…

Sonuncusu çok doðru olmayabilir ama sürdürülebilirlik, günümüzün moda kavramý olarak sanki hangi kavramýn önüne konulsa oluyor gibi. Tabi kendisinden sonra gelen kavramý daha sýkýcý bir hale getirmesi, onun suçu deðil; keþke daha az akademik, daha tane tane; adeta anneye anlatýr gibi açýklansaydý.

Bir çok yerde karþýmýza çýkan, çoðu zaman eko tasarýmla karýþtýrýlan bu kavramý, tam olarak anlayabilmek, daha güzel yarýnlar için bu kavramý özümsemek (hiç olmadý gerekli gereksiz cümle içerisinde kullanabilmek için) konuya daha yakýndan bakalým.

Sürdürülebilirlik kavramýnýn doðuþu; toplu kullaným için standart objeler üretmeye dayanan endüstriyel tasarým kavramýyla iliþkilendirilir. Endüstriyel tasarým kavramýnýn bilinen ilk örneklerinden birine ise binlerce yýl önce yaþanan bir savaþta rastlanýr. Yayýlmacý bir politika izleyen 1. Çin imparatorunun okçularý, savaþlar sýrasýnda kullanmak için kendi yaylarýný kendileri imal ediyorlardý. Fakat okçular öldüklerinde ise yerlerine geçecek diðerlerinin oklarý, rahmetlinin yayýna uymuyordu. Bunun üzerine imparator, danýþmanlarýnýn da tavsiyesiyle, standart ok ve yay imal edilmesine karar vermiþti.

Bu binlerce yýllýk standardizasyon örneðine ve tasarýmýn doðal bir insan içgüdüsü olmasýna raðmen, modern anlamda endüstriyel tasarýmýn bir meslek kolu haline gelmesi ve kendisine bu ünvaný veren tasarýmcýlarýn ortaya çýkýþý ise iki asýr bile deðildir. Ancak insanoðlu bu durumda dahi konuyu geç idrak edip, sürdürülebilirlik kavramýna son 30-40 yýldýr eðilmiþtir. Yani insanlýk Antik Çin’den bu yana, çok yavaþta olsa, iki asýrlýk sanayileþmenin meydana getirdiði zararlý etkilerine bir tepki olarak, doðru noktaya ilerlemektedir.

Peki bu uyanýþýn sebebi neydi? Doðada, insan dýþýndaki tüm varlýklar, doðaya uyumlu yaþamaya öðrenirken, insanoðlu doðayý kendi lehine dönüþtürmektedir. Bu zoraki dönüþüm çabasý; aþýrý nüfus artýþý, kentleþme, endüstrileþme ve tüketim çýlgýnlýðý ile birleþince, geri dönülemez etkilerinin somut bir þekilde görülmeye baþlandý. Sonunda insanlýk artýk geri dönülemez bir noktaya doðru gitmekte olduðunu gördü. Özetle bütün bu olanlardan sonra insanlýk ‘baþka dünya yok’ ilkesi üzerinde fikir birliðine varabildi (burada tüketiciye sesleniliyor; adeta tüket, tüket nereye kadar ey nazlý güzel deniliyor).

Bu soruna çözüm olarak, olayýn kaynaðýna inmek gerekiyor; endüstriyel tasarým. Çünkü eðer daha tasarým aþamasýnda bir bilinç aþýlanabilirse, sorunun büyük bölümü hallolmuþ olacaktý ancak oraya varmak için bir hayli yolumuz var, zira konu sermaye sahiplerini de ilgilendiriyor.  

Biz yine konuya dönelim; sürdürülebilirlik nedir ne deðildir? Çevre dostu yaklaþýmlar -bazen doðru bazen yanlýþ olarak- ‘sürdürülebilir’ olarak adlandýrýlýyor. Ancak sürdürülebilirlik, eko-tasarýmdan daha baþka olarak, geri dönüþümlü malzemeden üretmek demek deðildir. Örneðin, eðer ülkenizde geri dönüþümlü malzemeden üretilen ürünü tekrar iþleyebilecek bir tesis yoksa, siz istediðiniz kadar geri dönüþtürebilir malzeme kullanýn, ürünün sürdürebilir olarak ne kadar çevre dostu olduðu tartýþýlacaktýr.

Buraya kadar iyi dayandýnýz ama þimdi sýký durun çünkü bir paragraf kadar taným okuyacaksýnýz. Piyasaya tüketilmek üzere sürülen ürünlerin yapýsýnda bulunan hammaddeler, kullaným ömrü, kullanýcýda yarattýðý tüketim arzusu ya da neden olduðu diðer davranýþlar, enerji kullanýmý ve ömrünü tamamlayýp atýk haline gelmesi gibi tüm aþamalarý sürdürülebilirlik kavramýnýn altýnda deðerlendirilir. Dolayýsýyla sürdürülebilirlik, gelecek kuþaklara daha yaþanýlabilir bir dünya býrakmak için çevre, dünya, hammade, geri dönüþüm, eko-sistem gibi birçok kavramý çatýsý altýnda toplayan bir kavramdýr.

Peki ama ben bu konuya nasýl bir katký yapabilirim derseniz, daha çok bisiklet ve toplu taþýma, daha az su, elektrik vb. kullanýn. Geri dönüþümlü ambalajý olan ürünleri satýn almaya çalýþýp, doðayý kirlettiðini düþündüðünüz ürün ve markalara prim vermeyin. Alýþveriþe giderken file yada bez torba götürün, gereksiz ise satýn alýnmayýn(evet malesef buna ayakkabý da dahil). Özetle evreni ve kaynaklarýný sonsuz olarak düþünmeyin, gelecek nesillere de birþeyler býrakýn.

Tabi ki son aðaç kesildiðinde, son nehir kirlendiðinde, son balýk avlandýðýnda suçlananlardan olmak istemezseniz…

 

Fatih BALTAÞ

02.03.2015

 

Son Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2015 15:34

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.