‘Hayır' oyları galip gelseydi şaşardım!

17 Nisan 2017 14:21 / 2866 kez okundu!

 

 

Referandum sonucumuz hayırlı olsun

Taaa 1924 anayasasından beri bu memleketin üzerine bir kabus çullamış vatandaşın nefes almasına dahi nerdeyse müsaade etmiyor. Siyasilerimizin bir kısmı “öğrenilmiş çaresizlik” gibi buna adapte olurken, kalıbına sığmayan, kapasiteleri uygun birkaç babayiğit zaman zaman bu korku tünelinden kurtulmaya çalıştılar.

Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, bir derece Demirel ve çeyrek asrın siyasetine renk ve değer katan Recep Tayyip Erdoğan.

Dönüp arkamıza baktığımızda 23 Nisan 1920 yılında kurulan TBMM selam ve dua ile açılırken, her geçen gün meclisten bir şeyler kopara kopara milletin iradesinin tecelli ettiği, etmesi gereken Meclisi milletten kopardılar.

Hayır demek bu çarpık sistemin devamına yeşil ışık yakmak anlamıyla eş değer olurdu, Anadolu insanının çoğu buna müsaade etseydi halimiz nice olurdu?

İnsanı buna nasıl boyun eğer, rıza gösterir?

“Küfür devam eder, zulüm devam etmez”  düsturu gereği artık buraya kadarmış, zaten şimdiye kadar omuzu kalabalık cuntanın talimatıyla hazırlanan anayasa değişikliğini yapmak için 18 defa dokunduk bir türlü girdabından kurtulamadık, galiba bu defa o beklenen değişikliğin ruhu yakaladık, olacak inşallah.

Demokratik yönetim tarzında hiç kimsenin parlamentoya “ağır ol arkadaş!” demeye hakkı yoktur, halkın seçim yoluyla verdiği uyarı dışında.

İlk defa sistem ciddi bir değişikliğe uğradı, artık cumhurbaşkanlığı yönetim siteminde kimse naz tuz edemez, başarısızlığına mazeret uyduramaz.

Bakanları ve yardımcılarını Cumhurbaşkanı kendisi seçiyor, hızlı ve pratik bir işleyişle devlet sevk ve idare ediliyor, bir aksilik olursa meclis denetliyor.

Meclis daha renkli bir yapıya kavuşuyor bir şartla eğer seçim sisteminde çabucak bir değişiklik yaparsak tabi.

Malum bu anayasa paketine göre %5 oy alan bir partinin lideri Cumhurbaşkanlığına aday gösterilebiliyor, bu demektir ki “lamı cimi yok” bir an evvel seçim barajını bu düzeye indirmek lazım. Yetmiyor bir de dar bölge seçim sistemini getirerek muhtar seçer gibi vekil seçmeliyiz.  Yani eğer Meclise iktidar muhalefet demeden nitelikli bir vekil çoğunluğunu oluşturabilirsek bundan gerisi can sağlığı bence.

Yüce Mevlam nasip ederse aktif ve pratik bir bürokratik çark, hizmetkar; işçi-memur devrini inşallah hep beraber yaşayacağız.

Anadolu insanı doğru tercih yaptı, ama Diyarbakır’ın hayır hayranlığına bir anlam veremedim doğrusu.

Bir an evvel hayır veren on bin seçmenin dinelerek neye hayır dediğini anlamaya çalışmak gerekir. Eğer “Diktatörlük geliyor” gibi soyut bir nedense önemli değil ama eğer başka başka beklentileri varsa kazanma yollarını aramak lazımdır diye düşünüyorum.

Şimdiden hayırlı olsun diyelim ama asıl çalışma ve çaba bundan sonra başlıyor.

 

Eyüphan KAYA

16.04.2017, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.