Siyonist Yahudileri Durdurun!

22 Temmuz 2018 21:20 / 1022 kez okundu!

 

 

Sevgili okurlarım, malumunuz insanlık ilahi dinler bakımından geneli itibariyle Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi dinin mensubu olsalar da Çin ve Hindistan gibi neye inandıklarını kestiremediğimiz topluluklar da yeryüzünde yaşamaktadır. Semavi dinlerin mensupları Henif dinin Peygamberi Hz.İbrahim’de birleşirken, insanlık aleminin geneli ahlak ve adalet kavramı ile selamlaşıyor. Fakat gel gör ki an itibariyle yaşanan iletişim kopukluğu Hz.Adem’in çocuklarını birbirine düşürmüş vaziyettedir.

 

****

 

Siyonist Yahudileri Durdurun!

 

Sevgili okurlarım, malumunuz insanlık ilahi dinler bakımından geneli itibariyle Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi dinin mensubu olsalar da Çin ve Hindistan gibi neye inandıklarını kestiremediğimiz topluluklar da yeryüzünde yaşamaktadır.

Semavi dinlerin mensupları Henif dinin Peygamberi Hz.İbrahim’de birleşirken, insanlık aleminin geneli ahlak ve adalet kavramı ile selamlaşıyor.

Fakat gel gör ki an itibariyle yaşanan iletişim kopukluğu Hz.Adem’in çocuklarını birbirine düşürmüş vaziyettedir.

Bir masa etrafında, önyargısız bir araya gelip dertleşmedikleri için yeryüzünü yaşanmaz hale geldi. Ne BM derde deva olabiliyor ne de NATO.

Bu bozgunculuğa sebebiyet veren kavimlerden biri de Siyonist Yahudilerdir. Uzun zaman dünyada üvey evlat muamelesini gören bu Yahudiler, hatta Hitlerin hükümdarlığında soykırımına uğramış Yahudiler bugün haksız yere kondukları Filistin topraklarında her geçen gün yeni bir entrika ile Orta Doğu'nun ve insanlığın huzurunu kaçırıyorlar. 

Malumunuz Yahudiler de iki kısımdır, haddini de hakkını da bilen Yahudiler var, ama hakkım deyip haddini aşan ve Siyonist olarak adlandırılan, Yahudi kavmini üstün ırk olarak bilen ve “ard-ı mevut” hayalleriyle her geçen gün az daha haddini aşan Yahudiler var.

Bu Yahudiler, gün geçmiyor ki yeni bir sıkıntıya imza atmasınlar. Daha evelsi gün İsrail devletinin resmi dili İbranicedir ifadesi meclislerinde yasalaştırdılar. Gerçi 52 red 65 evet ile yasa geçti, yani bu yanlışa karşı hararetle duran da oldu ama neticede olan oldu ve bu asırda, bu medeni çağda ırkçılık kokan, öteki oluşturan bir yasal düzenleme oldu, yazar Alev Alatlı’nın dediği gibi bundan sonra bu ülkede bu yasa uygulanabilir çünkü parlamento yasayı onayladı, ama bu helal değildir.

Yani bir mevzuda yasa çıkarmak yetmiyor, insanlığın vicdanına bakacaksınız, buna onay veriyor mu? Vermiyor mu? İlahi öğretiye bakacaksınız bu yaptığınıza destur var mı, yok mu?

Gerçi İsrail devletinin yaptıkları zulümler karşısında bu kabahat devede kulak kalır, ama yanlış yanlıştır, bunu dile getirmek ehli vicdan kimselerin vazifesidir.

Ne yazık ki 20-30 milyon Kürt vatandaşlarımızın konuştuğu dil olan Kürtçe için de TMBB’de bilinmeyen dil kavramı kullanıldı, kısacası insanlık hak ve adaletten uzaklaştıkça hata yapma ihtimali de artar.

Yahudiler 1948’li yıllarda Filistin topraklarına konup, 1967 sınırları ile devletlerini dünyaya kabul ettirdiler, ama o gün bu gündür her geçen gün yayılmacı bir politika ile Filistin topraklarını neredeyse % 90 istila ettiler, tabi bu süre içinde emsali görülmemiş zulümler yaşanıyor. Hani birinin başkasına yapıldığı zulmün şiddeti anlatmak için “evini başına yıktı” deniliyor ya, işte yaptığı her zulüm tam da bunun gibi işte.

Bu zulme “dur” demek için biri dünyaya diğeri İslam alemine birer teklifim var. İsrail’i tanıyan dünya devletlerine diyorum ki, bir devlet tanınınca belli coğrafi bir alan üzerinde sınırlandırılmış bir toprakta varlığı kabul edilir, bugün İsrail devleti yayılmacı politikasıyla sınırları belli olmaktan çıkmış vaziyete geldi, dolayısıyla bu devleti zamanında nasıl tanıdıysanız bugün de o tanıma kararınızı geri alın.

İslam dünyasına olan teklifim ise şudur; İslam İş Birliği vasıtasıyla oluşacak Ulema toplantısı ile “1967 sınırları dışında Filistin topraklarında bulunacak silahlı her İsrail askerinin katli vaciptir,” kararı alınsın ve Filistin’e giriş çıkışlar esnetilsin. Başka bir şey istemiyorum.

Samimi söylüyorum; bu iki talebim yerine gelirse insanlık biraz rahatlayacak diye düşünüyorum.

Benim görevim bildiklerimi, inandıklarımı dillendirip insanlığın düştüğü bu karanlığa bir mum yakmak, ister o mumum ışında gider, güneşin ısı ve aydınlığına kavuşuruz, ister mumu küçümser, karanlıkta körebe oynamaya devam edersiniz. Takdir yetkililerindir ama bu İsrail’in gevezeliği her geçen gün çekilmez bir hal alıyor, benden söylemesi.

Allah sonumuzu hayreylesin.

 

Eyüphan KAYA

22.07.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.