Ramazan ayı lütuf ve bereket ayıdır

11 Temmuz 2014 21:56 / 1234 kez okundu!

 

 

Yüce Allah’ın biz günahkar kulları üzerinde o kadar nimetleri var ki, ilahi bir ifadeyle saymaya kalkışsak sayamayız. Çünkü birçoğunu fark bile edemiyoruz. Onun için Allah dostları şöyle hamd ederlermiş; “Yüce Allaha öyle hamd ederim ki nimetlerine vefa olarak yeterli olsun, artışlarına da kafi gelsin”.Bize de “Amin” demek düşüyor galiba.

Doğrusu sadece Namazı ve Orucu bize farz ettiği için Allah’a ne kadar şükür etsek azdır. İki namaz arasında Yüce Rabbımızı unutmazsak, bizden sadır olan küçük günahlar af olur. 5 vakit abdest ve namaz bizi maddi manevi necasetten arındırır. Rüku ve secdeyle Yüce Allah’a bağlar nefsi tedip, bedeni sıhhatli kılar, daha ne olsun. Bizim dikkat etmemiz gereken en önemli şey ise namazdan namaza, namaz içinde yaşadığımız o manevi atmosfere bağlı olmamızdır. Onun için yüce Allah buyuruyor ki; “Namaz kişiyi fahişe ve kötü davranışlardan alıkoyar” diye beyan ediyor. Bunun üzerine Resul-ı Ekrem aleyhiselat-u veselam de diyor ki; “o namaz ki insanı kötülüklerden alı koyamıyorsa insanı Allah’tan uzaklaştırıyor”.Peygamber aleysisselat-u vesselamın bu hadisi düşünen kimseler için ibret dolu olsa gerek.

Oruç ayına gelince bir mümin için günün 24 saatini hayırla geçmesine imkan veriyor. Oruçlu olduğunuz her dakika hanenize sevap olarak yazılır, iftarı sevap, sahuru sevap, teravihi ayrıcalıklı bir ibadet, leyleyi kadri ise bulunmaz nimet, insanın bizatihi kendini mümin olarak his ettiği bir ibadet tarzı. Allahın varlığına ve birliğine, her zaman her şeye vakıf olduğuna bihakkihi imanın tecelli ettiği bir ibadet. Onun için Hak Teala buyuruyor ki, “Oruç benim içindir, mükafatı da bana aittir.” Çünkü oruçta riya olmaz, isteyen bir kimse oruçlu olmadığı halde kendini rahatlıkla oruçlu gösterebilir. Gerçekten oruç tutuyorsa muhakkak ki livechillah (sadece Allah için) tutuyordur.

Bir açıdan da Ramazan ayı leyleyi kadri barındırması hasebiyle, kadir gecesinde Kur’anı kerimin “beytül izzeye” inmesi münasebetiyle Kur’an ayıdır. Bu ayda daha çok Kur’an-ı kerim okunması Peygamber tavsiyesidir.Kur’an-ı okumak harf başına on sevap kazanmamıza vesile olduğu gibi ilahi emirleri bize tekrar tekrar hatırlatır ve itikat ve imanımızı takviye der.

Öyle bir ayki Resul-i Ekrem aleyhisselam; “Üzerinde Ramazan ayı geçtiği halde, Allah’ın mağfiretini hak etmeyenlere yazıklar olsun” diyor. Demek ki Ramazan ayının hakkını veren kimseler aynı zamanda Yüce Allah’ın mağfiretine nail olurlar.

Oruç zahiri yönüyle kişinin imsakten iftara yeme içime ve cinsi münasebetten alı koymak olmakla beraber, bütün azalarını da günah işlemekten uzak tutmaktır. Birileri oruçlu kimseye sıkıntı verse dahi “ben oruçluyum” deyip Peygamber tavsiyesine uyarak onunla ağız dalaşına girmekten vazgeçmesi de buna işarettir. Bir kimsenin oruç tuttuğu halde namaz kılmayışı dinen izahı mümkün olmayan tuhaf bir durum olmasına rağmen, “Madem namaz kılmıyorsan oruç da tutma” deme gibi bir lüksümüz de yoktur. Allah hiçbir mümini beş vakit namazdan mahrum etmesin, nasıl mümindir ki günde beş vakit Allah’a isyan ediyor.

Geçen sene İzmir küçük Millet Meclisi(İkMM)’ne DkMM adına, Barış Süreciyle ilgili konuşmacı olarak gitmiştim, yakınlarıma misafir oldum, gelinim dedi ki, amca bizi de dualarından mahrum etmeyin, ben de dedim ki, siz beş vakit namazınızı kılın dualarım sizinle olsun, fakat “dinin direği” olan namazı ihmal ederseniz oluşan gediği, manevi tahribatı dualarla kapatmak çok zordur. Neyse ki namazlarına dikkat edeceklerine söz verdiler de rahatladım. Allah onları da o uzak ellerde kaza beladan insi ve cini şeytanların şerrinden korusun. Cümlemizi de tabi. Amin.

Hayırlı Ramazanlar, Namazlı bir yaşam, edep ve marifetle nakışlanmış bir hayat diliyorum.

Saygılarımla.

 

Eyüphan KAYA

09.07.2014

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.