Hoş geldiniz Başbakanım
18 Kasım 2013 20:55 / 1221 kez okundu!
Hoş geldiniz Başbakanım,
Bu tarihi günün önemine binaen bir şeyler kaleme/klaviyeye almak boynumuzun borcudur düşüncesiyle düşüncelerimi arz ediyorum; İnsan, Millet, Devlet kavramları biri diğerine katkı verip hayatın kalitesini arttırması gerekirken, bazı beceriksiz, iza’nı kıt kimseler bu kavramlar arasında bir tezat oluşturarak hayatın tadını kaçırıyor. Yüce Allah “Ben sizi kabile ve kavim olarak yarattım ki birbirinizi tanıyasınız, üstünlük ise takva iledir.” Dediği halde tam tersine bir kavim diğerine üstünlük tasarlıyor ve hayatta kaos oluşuyor. Neyse ki AK Parti hükümetinin böyle bir kompeksi yok. Peki, bu hükümetin işini zorlaştıran handikaplar nelerdir acaba? Bir kaçını sıralamak istedim.
1- Eğitim öğretim
2- Zihniyet ve algı
3- Yönetim kalitemiz
4-Sosyal adalet
5- Aile kavramı
*Ülke bazında OECD ülkelerinin üç yılda bir yaptığı PISA sınavında 30 ülke arasında 2006-2009-2012 yıllarında hep 29. sıradayız. İşin acı tarafı da Diyarbakır’da 81 il sıralamasında 73.sıradadır. Halbuki bu ilin olması gereken başarı düzeyi behemahal ilk onda olmasıdır.1997 yılı da sayısalda Türkiye üçüncülüğüne çıkmış bir şehirden bahsediyorum.
Öğretmenlerimiz var, öğrencilerimiz var ve okullarımız var ama ne yazık ki başarımız yok.
Bunun birçok nedeni olmasına rağmen en önemli nedeni öğretmen kalitemizdir. Öğretmen yetiştirme tarzımız göreve alma yöntemimiz ve mesleki yeterliliği takip etme metodumuz doğru değil. Ayrıca eğitim öğretim semeresini yıllar sonra verdiği için bürokratlar da bu mevzuya pek önem vermiyorlar.
*Zihniyet sorunu insanın farklılıklara bakış açısı, farklı farklı görüş ve düşüncelerin dinlenmesi ve değerlendirilmesi bir artı değer ve zenginlik iken, bunun negatif yansımaları ön plana çıkınca adalet duygusu zedeleniyor. Bir kaç örnek vermeden geçemeyeceğim.
1) İki yıl önce yeni atanmış bir hakim sanığa diyor ki,
-Bak Türkçe konuşmayacaksan tercüman istemem ona göre, bir avukat da diyor ki,
-Hakim Bey senin tercümana ihtiyacın var. Hakim diyor ki,
-Suç bizdeki sizi adam yerine koyuyoruz. Avukat diyor ki,
-Sana ne hacet yüce Allah bizi insan olarak yaratmış bu bize yeter. Hakim diyor ki,
-Bunları salondan çıkarın, avukat diyor ki,
-Kimin gücü yetiyor beni salondan çıkarmaya, çıkarsın bakayım. Eğer 7 yıl avukatlık yapan kimselerden sınavla hakim seçilseydi bu manzaralar yaşanır mıydı acaba? Hakim savcı seçim usulümüzde de sakatlık var.
2)Şu anda Dicle Üniversitesinin avkatı olarak çalışan bir hanımefendi hakimlik sınavında Türkiye 3.sü oldu, ne yazık ki mülakatta sınavı kendisine kaybettirdiler. Hukukçular arasında bu gündem oldu, yılın skandalı durumuna geldi.
3) SODES projelerine ayrılan para taraflı dağıtılıyor. Belli kesimlere veriliyor, Kamu projeleri ağırlıklı olarak kabul ediliyor. Bir zenginin zekatından yararlanması gibi tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Sorunlar o kadar çok ki, kitaba doldursan bitmez. Ama bu tür sıkıntılar vatandaşta adalet duygusunu sarsıyor, insan devlete olan güvenini kayıp ediyor. Halbuki bir devletin Adalet ve hakkaniyete ve eşitliğe ihtiyacı var. Bu devletin kapısı herkese açık olmalı ki Hükümetin çalışmaları fayda versin amacına ulaşsın.
*Başta Başbakan olarak zati aliniz ve hükümetiniz son on yılda epey kayda değer çalışmalar yaptınız ama bu çalışmaların taşraya yansıması istenilen düzeyde olmuyor. Çünkü devletin bürokrat ayağı aksak gidiyor. AK Parti olarak siyaset akademisiyle siyasete renk kattınız kalite kazandırdınız keşke bir de yönetim akademiniz olsaydı ve devlet millet kaynaşmasında ilk teması sağlayan yerel yöneticiler de devlet ile halk arasında bir “kara kedi” olmaktan çıksaydı. Kaymakamlarımız valilerimiz kendini halka adasalardı.
*İnsanımızın aç ve açıkta kalmasına gönlümüz razı gelmiyor. Dolayısıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nu özellikle doğu, güneydoğuda ve bilhassa Diyarbakır’da destekleyin, insanımız aç sefil kalmasın, göğsünü gere gere “benim devletim var” diyebilsin, tok olanlar da huzur içinde yaşasın.
*Aile ve sosyal güvenlik bakanlığı iyi çalışıyor ama aileye katkısı yetersiz. Mümkünse evlen her çifte istedikleri takdirde (1+1) bir ev 5 yıllığına verilebilsin. Ayrıca 300 çiftin aynı anda nikah töreninde bulunmanız da hoş bir etkinlik. Fakat bu tür çalışmaları devletin vatandaşa minnet olarak yansıtmaması gerekir. Hizmetkar devlet anlayışını Hükümet kabullenmiş, artık devletin çalışanları anlamalıdır.
Diyarbakır’da Devlete karşı güven sorunu hâlâ devam ediyor, eğitim öğretim kalitemizde sorun var, işsizlik sorunu da had safhada, Allah kolaylık versin. Barış sürecinin de ivme kazanması dileğimizdir.
Bu ülkenin tüm vatandaşlarına barış, başarı, huzur ve mutluluklar dilerken bu kucaklayıcı duamdan en çok sizin memnun olacağınızı diliyor, başarınızın devamını Yüce Allahtan niyaz ediyorum.
Eyüphan KAYA
14.11.2013
