Fikri Sağlar Sağduyusunu Kaybetmiş

05 Ocak 2021 11:11 / 1350 kez okundu!

 

 

Kemalizm’den beslenen CHP’nin beyin takımı, parti içinde ağırlığı olan adamları ve bazı bilinçli CHP üyeleri Çanakkale ruhu, İstiklâl Marşı'nın teması ve bu toplumun değerleriyle barışık olmadığını bilinçli her Müslüman, her vatandaş biliyor.

 

****

 

Fikri Sağlar Sağduyusunu Kaybetmiş

 

Kemalizm’den beslenen CHP’nin beyin takımı, parti içinde ağırlığı olan adamları ve bazı bilinçli CHP üyeleri Çanakkale ruhu, İstiklâl Marşı'nın teması ve bu toplumun değerleriyle barışık olmadığını bilinçli her Müslüman, her vatandaş biliyor.

Bir vicdan azabı dahi duymadan İstiklal Mahkemeleri adı altında vatandaşlarımızın ilke ve inkılapları vatandaşa kabul ettirmek için nice nice nitelikli insanlarımızın idam edildiğini unutacak değiliz. O zaman dış düşmandan kurtulan Anadolu bu defa içteki dinamikleriyle harekete geçmiş ve bu milletin dinine, diline, kültürüne ve tarihine ihanet etmeyi bir vazife olarak üslenenler olmuştur.

Bin bir türlü mücadele ve zahmetle kendi öz vatanımızda düşmanlarımıza vekaleten bizi esir alan bir zihniyetten zar zor kurtulmuşken, halka rağmen siyaset yapmaya alışık bu CHP zihniyeti, her defasında hak etmediği halde % 20-25 oranında oy alarak meclise gelmesi haktan reva değil ama öyle ya da böyle bir kesim vatandaşlarımızın inanç açısından kendini bağımsız his edecek düzeyde sekülerleşmesi de onlara yapılan en büyük zulümdür.

Bu sinsi zihniyet keşke inançsız ve imansız olduklarını Kur’an ve Peygamberin(asm) onlar için bir anlam ifade etmediğini söyleyip olduğu gibi görünüp, o şekilde halkın karşısına çıksalardı, o zaman boyunun ölçüsünü alacaklardı, ama ne yazık ki tam bir münafık edasıyla hem de modern kavramlarla kendini gizleyip ona göre toplumun huzurunu kaçırıyorlar.

CHP eski vekillerinden Kemalettin Kamu’nun yazdığı şiirde "Kabe Arap’ın olsun, Çankaya bize yeter.." ifadesini unutmadık, işte mantık bu.

Uzun zamandır geçirdiği rahatsızlık neticesi felç olarak hayata tutunan Deniz Baykal’ın İslam’a karşı yapılan bir yürüyüşte “Kahrolsun şeriat” sloganlarını attığını unutmadık.

Halbuki Şeriat dediği İslam Hukukudur; İçkinin, Zinanın, Adam öldürmenin, Hırsızlığın, Rüşvetin, Kumar ve Faizin yasaklandığı, fakir fukaranın, güçsüz ve zayıfların hukukunun korunduğu ilahi sistemin adıdır Şeriat.

İslam hukukunu kabul etmeyince ne yaptık? Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre’den kanun ithal ettik ki bu, halkımız için büyük bir ayıp, kendi kanunlarını yapmaktan aciz bir millet durumuna düştük, bir türlü halkı o yasaları sindirecek duruma da getiremiyoruz. Çünkü tilkinin postu aslana dar geliyor!

Hilafet vazifesini TBMM’ye verdik, Mecliste Hilafet kavramını kullanmaktan korkar olduk.

Harf devrimini yaparak halkı tarihinden ve ilahi kitaptan kopardık,

Kılık kıyafet devrimini getirerek insanımızı giydiği kıyafetlere göre değerlendirdik, elin gavuru baş açık sen de başını açacaksın; “Bu devlet sizin değildir bilesiniz” dercesine. Halbuki bu devleti benim ecdadım kanıyla canıyla korudu. Burası benim öz vatanımdır. Atatürk de benim atam değildir!  

Ne yazık ki vekillerimiz hala da Mecliste vekil kabul edilmesi, Meclis çalışmalarına katılabilmesi için Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığına yemin ettikten sonra mümkündür.

Bu zihniyetle siyasi hayatını şekillendiren, bu meşrepte kana kana haram su içen, İlahi Öğretiye düşman Fikri Sağlar  “baş örtülü bir Hâkimenin adil bir karar vereceğine inanmıyorum” diyor, yazıklar olsun! Ben de onu özgürlükten yana bir hürriyetperver olduğunu düşünüyordum.

Günümüz Türkiye’sine bu yakışır mı? Yoksa bu zerzevat sağduyusunu mu kaybetmiş, aksi takdirde aklı başında bir insanın kullanabileceği bir ifade değildir.

Bir ara Ankara’da 5. Din şurasına katılmıştım zamanın Meclis Başkanı Cemil Çiçek demişti ki; “Siyasette secde-i sehiv yoktur.” İşte bu ifadenin doğruluğu bir daha ortaya çıktı, seni İslam düşmanı seni.

Diyeceksiniz ki; Her örtünen Müslüman mı? Kıyafeti İslam’a göre, davranışı kıyafetini yalanlamıyorsa zahiren Müslüman’dır, kimsenin niyetini sorgulamak da bana düşmez.   

Yani kim Müslüman kim değil orasını ölçmek biçmek bana düşmez ama söz ve davranışlar insanın düşüncesinin bir yansımasıdır. Bu beyanatla Fikri Sağlar hâla 40 yıl öncesinin düşüncesini taşıdığı ve var olan hukukun en adil olanı olan “İslam Hukukuna” karşı olduğu anlaşılıyor.

Halkın ve Hakk’ın takdirine havale ediyorum!

 

Eyüphan KAYA

04.01.2021, Diyarbekir

 

Son Güncelleme Tarihi: 06 Ocak 2021 20:54

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.