Ders var, öğretmeni yok!

23 Ocak 2018 01:32 / 1080 kez okundu!

 

 

Büyük ülkeler, reformist ülkeler olup daima bir yenilik içinde toplumuna nefes aldırırlar ve halk bu umutla kendini mutlu hissediyor, zaten parlamentoların önemli işlevlerinden biri de budur.

Cumhuriyet döneminde var olup baskı altına alınmış, hasıraltı edilmiş bir çok sorunlarımız var. Ancak bu sorunların bazıları çok kaba ve mızrakları bir türlü çuvala sığmıyordu. Bunlardan biri İslam dinini baskı altına almak, diğeri ise Kürt halkını asimile etmek.

Her ne kadar bir derece kendince mesafe elde ettiler ama gençlik bir arayışta olup, halk özüne dönmeye başladı. İslam dini üzerindeki baskılar azaldı ama Kürtçe üzerindeki baskılar tam kalktı kalkacak derken şu anda bir mesafede durdurulmuş gibi. Biz de vatandaş olarak bu sıkıntı devam mı edecek ya da kalkacak mı, diye tereddütte kalmış durumdayız.

Ak Parti iktidarıyla Kürtçe'nin ve Kürt vatandaşlarımızın rahat etmesi için birçok adımlar atıldı, ama ne yazık ki Çözüm Sürecinin zıvanadan çıkmasıyla duraksamaya başladı.  

Umudum o ki, bu kadar çaba ve çalışma boşanın gitmesine fırsat verilmez ve ülkemizdeki bu suni sorun ortadan kalkar ve vatandaş ta işine gücüne bakar.

Bunların elle tutulur çalışmalarından biri de Kürdoloji Bölümlerinin açılmasıydı. Bazıları dudak bükerek bunu değerlendirdiyse de, benim gibi sağduyulu vatandaşlar takdirle karşıladı, her fırsatta destek verdi ve alkışladı.

Gel gör ki, bu bölümün mezun sayıları binleri bulduğu halde, atamaları her dönem 3-5 kişiyi geçmiyor. Bu haktan reva mı? Hadi 200-300 olsa anlarım ama bu kadar sembolik sayıda tahsisi edilen kadrolar Zazaca, Kırmança gibi dillere saygısızlıktır diye düşünüyorum.

Farklı dil ve lehçelerle müfredata konulan seçmeli dersler öğretmen yokluğundan dolayı yok mahiyetindedir.

Bu sağduyulu Kürtleri üzerken, bölücü Kürtlerin ekmeğine de yağ sürüyor.

Sağduyulu Kürt dediğimiz zaman ülkenin bütünlüğü içinde bu sorunun çözümü aklınıza gelsin, kimse bunları uysal koyun sanmasın, Kürtlerin hak ve özgürlüklerini yasal ve anayasal düzeyde hep isteyeceğiz, bu konularda yorulsak yazıklar olsun. Bölücü Kürtler iki kısımdır; bir kısmı dış dünyanın projesine hizmet ediyorlar, bunlar yanlış yolda olup bunlardan hayır gelmez, diğer bir kısmı ise Kürt devletini istedikleri gibi eyalet ya da federatif bir yönetim tarzını da istiyorlar ki bunu da anlayışla karşılamak lazım, bu hak mücadelesini zora, silahlı mücadeleye dökmeden bunun siyasi mücadelesini verebilirler.

Devlet Bahçeli’nin yeni siteme destek vermesi güzel, Kürt vatandaşlarımız canımız, ciğerimizdir demesi de hoş bir ifadeydi, ama hak ve özgürlükleri konusunda da yanında olmalarını bekliyoruz.

Cumhurbaşkanımızın Türk milletini Milleti İbrahim olarak izah etmesine itirazım yok, ama kardeş kavramı içinde Kürt kardeşlerinin de dillerine ehemmiyet vermesi de Milleti İbrahim olmanın bir gereği olduğunu unutmamak lazım.

Haydi ya Allah elimizi çabuk tutalım, benden söylemesi.

 

Eyüphan KAYA

23.01.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.