Belediyenin yetkileri bende olsaydı

15 Eylül 2014 19:41 / 1052 kez okundu!

 

 

Her türlü kurumdan asıl gaye kurumun var oluş amacına uygun vatandaşa hizmet verebilmektir. Bir okul eğitim öğretinde zayıfsa folklor ekibini yetiştirse ne yazar? DİSKİ vatandaşa temiz bir su tedarik edemiyorsa futbol takımı birinci ligde oynasa ne yazar? Belediye halkı memnun edecek hizmetleri yerine getirmiyorsa siyasetsen her gün dünya basınında yer alsa ne yazar? Önce asıl işine bakacak/bakmalı.

Bir şehr emini olan Belediye Başkanı, açacak Büyükşehir Belediye yasasını özellikle etki alanını iyice tespit edecek ve ona öncelik vererek çalışacak, fırsat bulursa ilgi alanında da varlığını hissettirecek.

Belediyenin yetkileri bende olsaydı;

1- Temizlik çalışanlarının maaşlarını en az % 50 arttırır ve şehrin temizliğine dikkat ederdim. Hatta temizlik personelini verimli bir seminerden geçirerek mesleğinin önemini kavrayacak düzeyde yetiştirdikten sonra “çevre sağlık personeli” unvanıyla kendilerini çalıştırır ve halka mutlu bir şekilde hizmet vermelerini sağlardım.Bir temizlik elemanı olmak en az bir tabip kadar önemli bir vazife olduğu şuurunu kendilerine kazandırırdım.

2- Park bahçe işlerine bakan personelimi iyi bir seminerden geçirir ve hem bakım açısından hem halkla iletişim konusunda onları aktif hale getirerek parkları yaşanabilir birer istirahat alanı haline getirirdim. Özellikle birer ihtiyaç olan mescitleri her parkta muhakkak yapar, bay bayan tuvaletlerini muhakkak açar, hatta her parkta çocukları anne babasından bağımsız eğlendirecek özel alanlar açar ve görevliler öncülüğünde hizmet verirdim.

3- Şehrin aydınlatmasına çok önem verir özel ışıklandırmalar yapardım. Bu devirde bir şehir karanlıkta olmamalıdır diye düşünüyorum. Eğer Şehrimin en ücra köşeleri dahi karanlık olup gezmeye elverişli değilse kendimi iki kere sorgulardım.

Örneğin; insanım bir binanın mat bir duvarına bakacağına dev ekrandan yansıyan yarım saatte bir bir ülkenin güzelliklerini yansıtan bir poinport izlemelerini sağlardım. Düşünün siz bir parkta oturuyorsunuz ve bir kenarda bir dev ekran var ve dünyayı ayağınıza getirmiş vaziyette bir tanıtım yapıyor. Hatta tanıttığım ülkelerden tanıtım ücretini bile alarak insanımıza ikramda bulunurdum.

4- Şehrimin okullarıyla işbirliği içinde olurdum bir kere belli bir program dahilinde tüm okulları ziyaret ederdim. Bir ihtiyacı var mı yok mu not ettirir ve okula lojistik destek sağlardım. Çünkü okula verilen katkı binlerce vatandaşıma yapılan bir katkıyla eşdeğerdir.Bilinçli başarılı nitelikli insan en büyük artı değerdir diye düşünüyorum.

5- Dil evleri açardım. Her ilçede birer dil evi açar belli günlerde belli bir dilin öğretildiği ve o günlerde sadece o dillerin konuşulduğu bir tarzda insanıma dil öğretirdim. Örneğin bir gün Kürtçe, diğer gün İngilizce, bir diğer gün Arapça vs. dolayısıyla bir Turist çarşı pazarda kaldığı zaman onunla iletişim sağlayacak birilerinin muhakkak olabileceğine imkan oluştururdum.

6- Yaşı yetmişi aşmış yaşlılarıma özel bir önem verir onları eğlendirecek, tanıştıracak, konuşturacak özel park ve salonlarda bir araya getirmeye çalışırdım. Aralarında yarışmalar yaptırır, ödüller verdirirdim. Hatta zaman zaman ödüllendirme adına onları kısa yada uzun gezilere çıkarırdım.

7- Şehrimde Din işleri yüksek şurası oluştururdum. Bu şuraya İlahiyat Fakültesi Dekanı, İl Müftüsü, İl Valisi, ve Büyükşehir Belediye başkanı; şehrimdeki inanç grubu temsilcileriyle en az üç ayda bir, bir araya gelerek kentimin manevi havası nedir ne değil insanımızın bu açıdan bir ihtiyacı var mı yok mu? Tespitler yapıp değerlendirirdim. (Benim inancım nedir ne değil başkasını enterese etmez, bu çalışma benim soruluğumun bir gereği olduğu için yapacaktım)

Diyeceksiniz ki bu tür çalışmaları yapabilmesi için eleman lazım belediyenin bu kadar elemanı var mı? Var var, ben biliyorum, siz de bilin ki belediye de binlerce kişi tespih sallayarak maaş alıyor, maaşları haramı hoş ola! Çünkü emek vermeden belediyeden maaş alan herkes hepimizin payından haksız pay alıyor. Çalışanlar ise baş tacıdırlar. Van’da biri bir çocuğa soruyor Baban nerede belediyede çalışıyor, Annen nerede belediyede çalışıyor, kardeşin nerede belediyede çalışıyor oturduğunuz ev o da belediyenin lojmanıdır cevabını alıyor. Aha bu şekilde belediyelere ayak bağı olan kimseler var.

İşte sevgili dostlar belediyenin çalışma alanı böyle geniş bir alana eminim şimdi birçoğunuzun aklına yedi madde daha geliyor. Ama bir yazıya bu kadar sığdırabildim. Örneğin şehrimdeki Türkiye küçük Millet Mecilisi (TkMM)’in aylık toplantılarında muhakkak gider, gidemediğim takdirde tam yetkili birini görevlendirirdim. Herkesimden temsilcilerin bulunduğu bu nezih meclisi dinler ve ona göre kendime çeki düzen verirdim.

Selam ve saygılarımla.

 

Eyüphan KAYA

15.09.2014, Diyaarbakır

 

Son Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2014 21:53

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.