Barışı siviller getirir

29 Temmuz 2013 13:14 / 1158 kez okundu!

 


Sevgili dostlar şahit olduğunuz gibi yedi aylık bu barış süreci millete memlekete bir nefes aldırdı. Hele Şerafettin Elçin’in adının Şırnak hava alanına verilmesi var ya bir Kürt vatandaş olarak beni ziyadesiyle mesrur etti.

Bir de Türkiye Cumhuriyetinin Şanlı Başbakanının hemen yanı başında bir tarafta Merhum Şerafettin Elçinin mahzun eşi, diğer yanında Şırnak Veliki Sevgili Hasip Kaplanı aynı karede görmem barışın nasıl da adım adım işlediğine bir kere daha inandım, şimdiye kadar hep umudumu koruduğum gibi.

Malumunuz barış sivil inisiyatiflerin getirdiği, özgür aklın şekillendirdiği bir sivil hadisedir. Bu konuda militarist güçler ne kadar ilgisiz kalırlarsa barış o kadar sühuletle gerçekleşir. Bu sürecin taraflarına bakıyoruz bir yandan Hükümet ve Devlet aklına hizmet eden MİT Diğer yandan BDP-İmralı-Kandil üçlüsü, Doğrusu BDP ve İmralı sürece katkı verirken, Kandilden bazen itici, sıkıcı açıklamalar geliyor.Tehdit edercesine basın açıklamaları yapılıyor.

Her açıklamada kamuoyu nezdinde hem moral bozucu bir hava oluşuyor, hem de kandil vatandaşların nezdinde itibar kayıp ediyor. Kürtçede çok manidar bir ifade var “işéke işéte nine” (senin alanına giren bir mevzu değil), anlamında bir ifade olarak kullanılıyor.Bu deyim gereği silahlı insanların bu konuda bir şeyler söylemeye hakkı yok, varsa talepleri sivil bir vasıta ile dillendirmeleri lazım. Bakın bakayım TSK bu konuda sesini çıkarıyor mu? Hayır, peki PKK komutanları ne diye arada bir konuşuyorlar? Bu mantıklı mı? Yani, değil, değil değil tabi, hem bu komutanların Silivri’de yargılanan generallerden ne farkı var? Yoksa Kürt Ergenekonu zapt edilemiyor mu? Ama sivil akılla diyoruz ki, giden gitti kalan sağlar bizimdir, kirli bir süreç yaşanmış o defteri kapatalım, beyaz bir sayfa açalım, muhasebeyle karşılıklı sitemle barışı getirmek zordur.

Sebep her ne olursa olsun Kandilin sesi çıkmamalı, barış süreci çok yönlü işliyor, bu memleket yeterince ceza/cefa çekmiştir. Artık Kürtler dahi bu süreci baltalamaya çalışanlara eyvallah diyecek durumda değiller. BDP cenahından da ikide bir sayın Öcalan şöyle, sayın Öcalan böyle diyerek barış sürecini şahıs düzeyine indirip pozitif havayı bozucu açıklamaları oluyor. Bunlar doğu şeyler değil. Barış geldikten sonra kim nerede yaşıyor nasıl yaşıyor onun peşine düşen kimse yok kanaatimce, Başbakanın Şırnak hava alanını açılış konuşmasında Ahmedi Xani-Mevlana, Melayi Cezeri-Yunus Emre ikilisinden ortak değerlerimiz olarak bahsederek tarihi şahsiyetimizi barıştırıp, bu süreç bir helalaşma sürecidir demesi gayet anlamlıdır.Gelin şimdiden bile tarihi şahsiyet unvanını hakkeden bu delikanlının arkasında duralım, eli güçlensin barış süreci hızlansın, Anadolu rahat bir nefes alsın bu memleket hepimize yeter.

Bin bir türlü acı içimde kalsa da benim, kimin üzerinde ne hakkım varsa şimdiden helali hoş olsun yeter ki Anadolu’ya barış gelsin diyor, 76 milyon vatandaşlarımıza sesleniyorum;

Gelin, geleceğimizin huzur içinde, mutluluk içine, refah içinde şekillenmesi için bu barışa insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde “Barışa Evet”, “Béji Aşiti” diyelim, selam ve dua ile, karşılıklı helalleşme ile barışa katkıda bulunalım, ne dersiniz?


Eyüphan KAYA

28.07.2013

Son Güncelleme Tarihi: 29 Temmuz 2013 13:43

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.