Bakış açısı

12 Şubat 2013 00:02 / 1698 kez okundu!

 


Aynı cümleden farklı farklı anlamlar çıkaran, yerine göre hayatı kolaylaştıran ya da zorlaştıran bakış açısıdır. Bazı terimler var ki bakış açısına göre mana alır, ona göre içi doldurulur. Ben bu yazımı meşhur ve malum ilkelere vereceğim.

Malumunuzdur; Devletçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Cumhuriyetçilik ve İnkılapçılık Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleridir. Sorun ilkelerde değil bakış açısında, şimdiye kadar öyle ya da böyle bu güne geldik. Eğer bu ilkeleri taassuptan uzak aklı selimin atmosferi içinde ele alırsak hayatımızı kolaylaştırmaya vesile olurlar, nasıl mı? İzah edeyim:

Devletçilik: Devletin varlığı için herkes üzerine düşeni yapmalı, tüm paydaşları kendilerine düşen rolü yerine getirmelidir: Güçlü, şeffaf, kolaylaştırıcı bir devlet ile vatandaşın hayatına kalite kazandırılmalı, yardımına koşmalıdır.

Buna karşılık gelir düzeyine göre vatandaş devlete vergisini vermeli, ya da zekatını ayırmalıdır. Zaten Allah ile barışık olan devletlere zekat da verilebilir. Varsa başka sorumluluklar vatandaş tarafında yerine getirmelidir. Bizim ülkemizde askerlik erkek vatandaşlarımız için bir vatani görevdir, ayrıca yasalara da saygılı olmalıdır ki hayatta kaos yaşanmasın.

Saygı duyulan bu devlet, eğitim, sağlık,adalet, ulaşım vb. konularda vatandaşına hizmet ederek sorumluluğunu yerine getirmelidir. İç ve dış güvenliği sağlamalı. Bunu yaparken her seferinde vatandaşın huzur ve mutluluğu için varlığını ortaya koymalıdır.

Böyle bir ilkeden kim neden şikayetçi olsun ki?

Halkçılık: Halkı düşünmek, ülkede var olan halkların dil, kültür ve köken farklılığını göz önünde bulundurmak birini diğerine benzetme çalışmaları yapmadan özelliğiyle yaşamına katkıda bulunmak galiba halkçılığın ana temasıdır.

Bu farklılığı bir zenginlik olarak kabul edip pratikte bunun gereğini yapmak ve dolayısıyla bu vesileyle herkese eşit uzaklıkta olduğunu uygulamasıyla ortaya koymak,

Eğitim müfredatında var olan halkların tanınmasına yer vermek, sizce barış huzur ve mutluğa katkı yapmaz mı?

Böyle bir ilkeden kim neden şikayetçi olsun ki?

Milliyetçilik: Vatandaşlarımızın tamamını, tüm halkları bir millet gibi kabul edip, herkesin hukukunu birey olarak önemseyen, herkesin menfaatini korumak için çaba içinde olan ve bu çalışmalarıyla kendini kanıtlayan bir milliyetçilik anlayışı. Tıpkı Millet-i İslam gibi değil mi?

Herhangi bir ırka bir kökene, bir din ya da mezhebe vurgu yapmadan vatandaşlar arasında ayrımcılık hissini vermeyen bir milliyetçilik anlayışı.

Böyle bir ilkeden kim neden şikayetçi olsun ki?

Laiklik: Devletin kurumları herkese açık, türlü türlü din ve inançlara eşit mesafede olup, vatandaşlarının dini vecibelerini yerine getirmek için kolaylaştırıcı, tüm dinlerin diyanet nezdinde kürsülerinin olduğu ve insanımızın bu açıdan kendini rahat hissettiği, manen mutluluk kazandığı bir laiklik anlayışı yaşatamaz mıyız?

Böyle bir ilkeden kim neden şikayetçi olsun ki?

İnkılapçılık: Yenilikçi olmak, toplumun ihtiyaçlarına göre devleti daima revize etmek, hayatı kolaylaştırma çalışmaları için varsa bir engeli ortadan kaldırmak adına, ne kadar önemli bir ilke değil mi? İnkılapçılık şapka kanununa sahip çıkmak değildir. Değerli vatandaşlarım bunu artık aşmamız lazım.

Böyle bir ilkeden kim neden şikayetçi olsun ki?

Cumhuriyetçilik: Cumhuru önemsemek, halkın kendi kendini yönetme imkanını sağlamak ve bu konuda ne kadar engelleyici argüman ve yasa varsa bir ahenk içinde revize etmek, yeniden anlamlandırmak var mı daha iyisi? Ancak bu kavramı seçim aldatmasıyla bir çok diktatör dahi kullanıyor bu Cumhuriyet demokratik olmalı, halkın kendini rahat ifade etmesine vesile olan bir yönetim tarzı olmalı değil mi?

Seçim hileleriyle bu ilkenin içini boşaltırsanız, topluma huzur ve mutluluk gelmez, bu derece halkı önemseyen bir ilke için şunun bunun cumhuriyeti, ya da şunun bunun ilkeleri derseniz toplumu kutuplaştırırsınız. Yoksa ciddi anlamda cumhuriyetçilik, halkın kendi kendini yönetme tarzı ise ne ala...

Böyle bir ilkeden kim neden şikayetçi olsun ki?

İşte meselenin aslı bu, eğer meselenin merkezine insanı bırakırsanız birçok sorunu çözmeniz kolaylaşır, yok eğer meselenin merkezine devleti ya da fanatik yaklaşımlarla yukarıda ele aldığım ilkeleri engel olarak ortaya koyarsanız vay hailimize.

Ben bu ilkelerin vatandaşların lehine yorumlanmasından ve hayatını kolaylaştırarak insanımıza sahip çıkmasından, mutluluk ve huzurdan yanayım. Dahası sizin tercihinize kalmış.

İyi niyet ve bakış açısı hayatı kolaylaştırır unutmayalım.

Saygılarımla,


Eyüphan KAYA

12.02.2013



 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.