Komünistler İnsan Değiller mi?

07 Aralık 2009 02:58 / 2494 kez okundu!

 


Trenle Paristen Madrid’e gidiyoruz. İki Japon kız kardeş ve bir Şilili kız var kompartımanda. Söyleşiyoruz. Şilili kıza Pinoche dönemini soruyorum. O dönemi cennetten söz eder gibi anlatıyor. Şaşırıyorumm. Ama işkenceler, ölümler diyorum…Yok öyle bir şey diyor kız. Şaşkınlığım daha da artıyor.

Kıza gerçekten Şilili olup olmadığını soruyorum. Sen gerçekten Şilili misin? Kız gülüyor. “Neden tekrar soruyorsunuz?” diyor. Pinoché Dönemi’ndeki katliamları, işkenceleri anlatıyorum. En son bir fotoğraftan söz ediyorum: Çıplak ve gözleri bağlı bir adam, iki duvar arasında gerilmiş tel iki bacağının arasında ve telin üzerine oturtulmuş, ileri geri hareket ettiriliyor… Kız fotoğrafı, benim gibi, gazetelerde görmüş. “Haaa!“ diyor, “…siz komünistlerden söz ediyorsunuz. Ama az önce, insanlara işkence edildiğini söylüyordunuz. O gördükleriniz komünistlerdi. İşkenceler onlara yapıldı, insanlara değil...”

Bu anımı anlattığım 12 Eylül mağduru öğretmen dostum, 12 Eylül Dönemi’nde yaşadığı bir olayı anlatıyor:

“ Çok ağır işkencelerden geçtiğimiz için, işkencenin ne olduğunu biliyoruz. Karadeniz Bölgesi’nde silâh kaçakçılığı yapan örgütün önemli bir adamını yakalamışlar. Fakat adam konuşmuyor. Konuşturmak için yapmadıkları işkence kalmamış. Sonunda adamı bizim olduğumuz koğuşa getirip attılar. Hâlini anlatmaya gerek yok. Günlerce tedavisi için uğraştık. Ayakları falakadan parçalanmıştı. En çok ayakları ile uğraştık. İyileşmeye başladı. Arada da söyleşiyoruz. Silâh kaçakçısıymış. Örgütünün sağlam adamı. Bana sordu: “Sen neden yatıyorsun abi?” Siyasetten dedim. “ Nasıl yani?” diye sordu tekrar. Komünistim ben, dedim.

Yanıtım O’nu havaya fırlattı! “Abi, yapma yahu şimdi, sen nasıl komünist olursun be? İnsan evlâdısın sen. Bak senin yaptığın iyiliği, bana babam bile yapmadı.”

Sahi, komünistler insan değiller mi?

Ya Kürtler? Aynı mantıkla yaklaşılmıyor mu kardeşlerimize?


Ertuğrul Barka
02.12.2009

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
19 Ocak 2011 12:05

demokritos

Bu yazıyı Shakespeare okusaydı; "Olmak ya da olmamak; işte problem bu" derdi.

Bir insanın bireyselliğini kaybetmeden, tüm bireysel çıkarları terkedip toplumsal olana yönlenebilmesi, özgürlük ve mutluluk olgularının toplumsallığını kavrayabilmesi onu insanlaştırır. Bilim ve bilimsel düşüncenin bir çıkarımı olan komünal yaşam, bir gün elbet tüm insanları saracak..
06 Aralık 2009 20:04

Dede

Merhaba Ertuğrul Bey,

Selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Şimdiye kadar da yazılarınızı okuyamadığım için özürlerimi kabul etmenizi diliyorum.
Yazınızı çok beğendim. Bana yaşadığım bir anımı hatırlattığı için de ayrıca sevindim. İyi ki de varsınız. Bizler de sizin yaptığınız gibi zaman zaman biriktirdiklerimizi yazıya döksek, paylaşımlarda bulunsak çok da fena olmayacakmış. Bu yüzden sizi bir kez daha kutlarım. Yapamadıklarımızı yaptığınız için.

Selam sevgiler...
Veyis POLAT

06 Aralık 2009 13:02

Nezih Öztüre

Dogru valla
Komınıstler insan degillerdir
Verebildigin kadar vermek ve sadece ihtiyacın kadar almak için
Melek olmak gerek
En gelişmiş canlı varsayılan insan maalesef ki kominist olamıyor
aslında gelişmiş de sayılmaz ARSIZ sadece
Diğer canlılar ihtiyaçları kadar alıyor verebildiği kadar veriyor
Zor bu iş Ertuğrulcum zor.Sevgiler. Nezih
04 Aralık 2009 13:38

neşe dilek

elinize sağlık... ne mutlu insanım diyene...
02 Aralık 2009 11:37

sultan

İzmirizmir.net iletişim formu ile gönderilen yorum;

Sayın Ertuğrul Barka Yazınızı okudum.
Çok çarpıcı geldi. İnsan tanımının değişkenliğini bilirim, ama düşüncesi ya da inancı için insanın insan olması veya olmaması beni hem korkutmuştur, hem de şaşırtmıştır.
Nedense bu gibi şeylere bir türlü alışamadım. Önemli olan bazı insanların, bazı insanları insanlıktan dışlamasının nedeni nedir. Nasıl oluyor da vicdan denilen toplumsal bilinç böylesine çarpık gelişebiliyor. Yazık!.. Çok yazık!.. Bu nasıl bir kin, nasıl bir düşmanlıktır.

Saygılar.

Zuhal Acarkan
02 Aralık 2009 10:59

sultan

Kapılarınız ARALIK mı, Kasım mı?

Yolculuklarımız ortak bilinç olursa değerli ve anlamlı. Artık ortak bilinç de aşıldı. Bugün yeryüzünde ortak zihin var.
Şiddet içermeyen bütün kültürlerin eşit saygınlığına katkıda bulunmak eleştirmekten geçer.
Korumak için korkmak, savunmak için saldırmak hiç uygarca değil...

Hepimiz birbirimizden besleniyoruz. Birbirimizle gelişip, birbirimizle büyüyoruz.
Bayramda kurban yerine "ahkam" kesmekle meşguldük ya... :)
Ben de İspanya'nın kürtleri pardon Katalanları ile çok sohbet ettim. Geçtiğimiz günlerde Real Madrid - Barcelona maçı sırasında da ilk golü atan İbrahimoviç için taksi şoförü ile biz de sevinç yaptık. Şehrin her yerinde her tür yönlendirme iki dilde de anlatılmakta. Aralarındaki sürtüşme bitti mi derseniz onun eğitimi güç ve çok fazla sofistike. Doğuştan olan "ben-ci-llik" özel bir eğitime tabi tutulursanız ya da kendi isteğinizle "kötü" duygulardan kurtulup "mantıklı" yola baş koyacağım derseniz, yani kendi kaderinizi tayin etme hakkını elde edebilirsiniz. Çünkü o zaman mayası tutmuş gölün sakini olabiliyorsunuz. Katalanlar hala ispanyolcanın yanına üzerine basa basa katalanca anlam ve ses rengini konduruveriyorlar. Yakışıyor da bu onlara. İspanya Barcelona ve Madridlisi ile daha renkli, daha güzel,daha MANTIKLI şimdi. AB standartlarını da yakalamaya çalışıyorlar zaten...Bir çok yerde aşmışlar kendilerini...
Komünistler Moskova'ya derlerdi ya, sürü mantığındaki sözüm ona çoğunluktakiler farklılıkları hep uzaklara sürmek isterler. Yok sayarlar. Komünistler gitsin, kürtler yok olsun, ermeniler morglara, yahudiler sinagoglara tıkılsın, yazarlar konuşmasın, çizerler yan çizsin, dindarlar cehenneme... Sanki tek bir doğru var ve tek bir anahtar dünyada.
Aralık kapılarımızı açamasanız da ARALAYIN bari.
Kapılarınız ARALIK mı? Kasım-sa benim önerim kasım kasım kasılmayın artık. İnanın güzel ihtiyarlamak bir mucize değil artık! Kim korkar hain değişimden derseniz, bütün kaslarınız kurtulur sizin şiddetinizden. Nur iner valla en gaddarının çehresine. Bir salıverin bakalım defektlerinizi, önyargılarınızı...
Bir bakın bakalım kimleri alıyorsunuz içeri? Geçmişi bir süreliğine unutun ve şimdinin nesnelliği ile ilgilenin. Aaa yoksa siz hala annenizin kaygılarına mı kaygılanıyorsunuz?
KİMLER KALSIN KİMLER GİTSİN? Yanımızdan...
Yoooo çok zordur bu işler kolay olan sevmediğin kadınla, adamla, komşunla, iş arkadaşınla riyakar ilişkilere selam. Hiç tanımadığın "ucubelere" taş, sopa ve yok saymalara devam.
4 yaşındaki GENCO kızdı mı "kafana bellek" derdi. Çocuk dilini çevirirsek "kafana mantık" gibi bir anlam içerirdi.
Benim öz be öz yeğenim Mert küçükken ona Afrika gezisinden fotoğraflarımı gösterirken siyahi insanları gördüğünde "bunlar insan mı?" hala dedi...

Sevgi ve Saygılarımla,



Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.