Erken Seçim: Yeni Bir Darbe Tehdidi mi?

Erdoğan gibi seçimlerin zamanında yapılması hususunda katı olan bir liderin, Bahçeli’nin erken seçim teklifinden sadece bir gün sonra bu teklifi kabul etmesi, bu isteğin aslında Erdoğan’dan geldiği hissiyatını oluşturdu bende. Muhtemeldir ki bu teklifi kendisinin değil de, Bahçeli’nin yapmasını rica etti. Pekiyi ne oldu da Erdoğan, erken seçime gitmek istedi? Hem de bu kadar kısa bir sürede…

Her iki liderin de bu konuyla ilgili yaptığı açıklamaların satır aralarına bakınca, ciddi bir güvenlik riskinin olduğunu sezmek, zor değil. Nitekim son zamanlarda FETÖ ile ilgili basına yansıyan bazı gelişmeler, böyle bir tehdidin cari olduğunu gösteriyor. Apar topar bir seçime gidilmesi de, bu potansiyel tehdidin harekete geçme ihtimaline karşı bir ön alma sanırım.

Darbe tehdidin 15 Temmuz’dan sonra da devam ettiğine dair bir takım işaretler vardı. Bunları bir hatırlatmak isterim.

Koronolojik gidersek:

1- 22 Şubat 2018’de TSK’da başörtüsü yasağı kalkınca, İzmir’de bir askeri hareketlilik olur ve bastırılır.  25 Şubat 2017’de Hürriyet’ten Hande Fırat, “Karargah Rahatsız” haberini yapar.

 

2- 16 Nisan 2017 Referandumundan 3 gün önce Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığını ziyaret eden Kılıçdaroğlu, seçim yasağını ihlal edecek bir şekilde törenle karşılanır. Ana Jet Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Ahmet Biçer ise FETÖ’den gözaltına alınıp serbest bırakılan bir isim.

3- 16 Nisan 2018’de Abdurrahman Şimşek, 15 Temmuz’da ikinci bir suikast timinin olduğunu, bu konunun üzerine gidilmediğini ve TSK’da hala FETÖ’cülerün olduğu haberini yapar.

4- 17 Nisan 2018’deki AK Parti Grup Toplantısında Erdoğan, FETÖ tehlikesinin cari olduğuna vurgu yapar.

Sonuç:

Balıkesir, İzmir, Muğla hattında yani Ege boyunca bir sıkıntı var. Zekai Aksakallı’nın Çanakkale’deki 2. Kolordu Komutanlığına atanması bile bu hatta çomak sokmakla ilgili olabilir…

Türkiye’de her ân, her şey olabilir. Hele mesele darbe ise her ân teyakkuzda olmakta, bu meseleyi ciddiye almakta yarar var. Bununla ilgili riskler sezilmiş ve belki de istihbaratlar alınmış olacak ki, hem Bahçeli hem de Erdoğan, darbe mekaniği işlemeden önlem almak ihtiyacı hissettiler.

Belki bir darbe mekaniği olarak değerlendirilebilecek bir başka konu ise 16 Nisan Referandumunda “Hayır” veren AK Parti içindeki bir grubun, MHP ile olan ittifakı riske edebilecek potansiyel ihtiva etmesi. İki lider de bunun gayet farkındalar. Bunun da önünü almak için böyle bir adımı atma ihtiyacı hissetmiş olabilirler.

Not: Bu haber, dosyayı bitirdikten sonra geldi. Sanırım işin ne kadar ciddi olduğu anlaşılacaktır…

Milli Savunma Bakanı Canikli: TSK içinde 3 bin kişilik bir yapıyı deşifre ettik

 

muammerkaya.wordpress.com

19.04.2018

Son Güncelleme Tarihi: 21 Nisan 2018 14:32