Silav/Selam Ýzmir

27 Mayýs 2012 14:50 / 3986 kez okundu!

 


Yaþantýmda Ýzmir'le yolum zaman zaman kesiþiyor. Bu sefer de Ýzmirizmir.Net'le kesiþti.

En son internet üzerinden tanýþtýðýmýz Ýzmir'de yaþayan arkadaþlarla buluþup, reelde tanýþmak üzere 2009 yýlýnda Ýzmir'e gelmiþtim. KadÝfekale'de, Ýzmir'i tepeden gören, nefis manzaralý bir kafede 50'ye yakýn arkadaþla bir araya gelmiþ, çok keyifli bir gün geçirmiþtik.

Kaldýðým otelden Kadifekale'ye nasýl gideceðimi sorduðumda ilk þaþkýnlýðýmý yaþamýþtým. Aldýðým yanýt, oraya gitmezsem iyi olacaðý yönündeydi. Sonradan anladým ki, Kadifekale Kürt'lerin yoðun olarak yaþadýðý ve ülkemizde yaþanan "kirli savaþ"tan dolayý doðduðu topraklarý terk edip Ýzmir'e gelen Kürtlerin yoðun olarak göç ettiði bir yer olduðundan, þehrin diðer sakinlerinin bir kýsmý için "tekin" olmayan bir yerdi Kadifekale.

Biraz araþtýrýnca Amerika'da hep "ötekilerin" yaþadýðý Manhatten gibi, Kadifekale'nin de tarihi boyunca eteklerinde yaþayan yerli halký tarafýndan hep tekin olmayan bir yer olarak göründüðünü anladým. Kadýfekale'nin ilk misafirleri Müslümanlar olmuþ. Daha sonra buranýn misafirleri Romanlar olmuþ. Þimdilerde ise Kürtler.

Kadifekale'ye nasýl gideceðimi "midye dolma satanlar bilir ve benim yüzüme garip bir þekilde bakmadan tarif ederler" dedim. Midye dolma satanlar bilirler, zira Ýstanbul'da ne kadar midye dolma satan varsa hepsi Mardin'li Kürtler'dir. Ýlginçtir Mardin'de denizi görmeden büyüyen bu insanlar bir deniz ürününden yapýlan, midye dolma pazarýnda söz sahibidirler. Evet yanýlmadým, Ýzmir'de de ilk tanýþtýðým midye dolmacý da Mardinli bir Kürt'tü. Biraz hoþ beþten sonra nasýl gideceðim tarifini aldým ve erkenden Kadýfekale'deki toplantý yerine geldim.

Saat 13.00'teki toplantý yerine ben sabah 10.00 gibi geldim. Erken gelmekteki amacým hem kahvaltýmý burada yapmak hem de gazetemi burada keyifle okumaktý. Geldim ve Ýzmir'i tepeden gören bir yerde oturdum, kahvaltýmý yaparken tam önümdeki duvardaki yazý dikkatimi çekti, hemen aþaðýya inip fotoðrafýný çektim.

Duvara o civarda ikamet eden Kürt gençleri "Biji Göztepe" / "Yaþasýn Göztepe" yazmýþlardý. Bu duvardaki yazý çok dikkatimi çektiði gibi, düþündürdü de... Hem Ýzmirli olmuþlardý, hem de Kürttüler. Kürt'tüler; duvara Kürt'çe yazmýþlardý ama geldikleri þehre de uyum göstermiþlerdi, yaþadýklarý kenti de sevmiþlerdi "Göztepe" diyerek. Eðer onlarýn "Bijisi" kucaklanýrsa ve kabul görürse, öyle anlaþýlýyor ki onlar da Göztepe'yi daha fazla kucaklayýp sahiplenecekler. Ben böyle anladým Kürt gençlerinin "Biji Göztepe" yazmasýný.

Ýþte ben de yolumun bir defa daha kesiþtiði bu noktada, sizlere "Silav/Selam Ýzmir" diyerek bir merhaba diyeyim istedim.

Ýzmir deyince bende ilk çaðrýþtýrdýklarý ve hatýrlattýklarý ile merhaba dedim. Sizlerle arada bir birlikte olmaya çalýþacaðým. Kendimce yüksek sesle düþündüklerimi, denemelerimi, yüreðimden kopup gelenleri yazýya döküp sizlerle paylaþacaðým, baþarabilirsem.

Sevgiyle kalýn,


Ergün EÞSÝZOÐLU

27.05.2012

---

Editörün Notu: Yazýnýn baþlýðýnda ve içinde geçen "slaw" sözcüðünü bir okuyucumuzun uyarýsý üzerine "silav" olarak deðiþtirdik. Kendisine (Özden Sevimli) teþekkür ediyoruz.


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
04 Aralýk 2012 09:18

Orhan Yýlmaz KALE

Sevgili Ergün,

Bir zamanlar fiziksel mücadele vermiþ kiþilerin savaþý da, barýþý da kalemleriyle yapmalarýndan daha güzel bir þey göremiyorum. Bu anlamda bu yazýný beðeni ile okudum. Yaþadýðýmýz son 50 yýllýk süreçte çok yanlýþlar yapýldýðýna inanan biriyim. Bu yanlýþlarý sýralamanýn bu aþamada kimseye faydasý yok.

Silav/Selam Ýzmir yazýn da beðendiðim yazýlarýndan biriydi. Ülke olarak hepimiz yaþanan savaþ ortamýndan rahatsýzýz. Ancak herkes rahatsýzlýðý dile getirirken herhangi birinin bir çözüm ürettiðini ne yazýk ki göremiyorum.

Silav/Selam Ýzmir yazýnda Kadifekale’de ikamet eden gençlerin duvara yazdýklarý bir yazýdan bahsetmiþ, baþka bir bölgeden geldikleri halde Ýzmir’i sevmiþ, artýk Ýzmir’li olduklarýný yazmýþtýn. Ben de ailesi Diyarbakýr’da ikamet eden bir iþ arkadaþýmýn Diyarbakýr’a hayran kaldýðýný, Diyarbakýr’ý sevdiklerini söylemiþti. Yani kimse bölgesel bir ayrýmdan söz etmiyor. Her þehrin, her yörenin sevilecek bir sürü argümaný olduðuna inanýyorum.

Bir söz vardýr. “Savaþýn galibi yoktur” diye. Bu savaþýn elbette faydasý yok. Ayrýca Ýki yanlýþ da bir doðru etmiyor . Akan kan yine bu ülkenin kaný. Kaybedilen servet yine bu ülkenin ser veti.

Bir zamanlar seninle ayný okulda, farklý taraflarda olduk. Bu gün artýk hepimiz olaylarý biraz daha net görebiliyor, empati yapabiliyoruz.

Bu savaþýn sona ermesi için düþündüðün projeyi öðrenmek isterim. Yani kimliði dile getirmek istemediðimden sadece doðu bölgesinin halký neyi istiyor, neyi hayal ediyor öðrenmek isterim. Daða çýkan benim kardeþimin aklýndaki proje ne. Hayali ne.

Bir takým kültürel haklarýn dýþýnda istedikleri nedir. Daða çýkan kiþi yan yana yaþamýþ kardeþine sadece kültürel haklar için nasýl kurþun sýkabilir, nasýl kýyabilir. Biri bana anlatsýn lütfen.

Özellikle senin çözümün beni rahatlatacaktýr.

Sevgilerimle…

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.