Sanal maskeler, sanal kahramanlar, sanal kiþilikler

30 Temmuz 2012 14:14 / 3102 kez okundu!

 


Bektaþi arkadaþlarýnýn zoru ile camiye gitmiþ. Gelmiþken bari namaz kýlayým demiþ. Baþlamýþ namaz kýlmaya. Namaz bittikten sonra dua etme faslýna geldiðinde, Bektaþi'nin yanýndaki adam dua ederken,"Allah'ým bana din ver, iman ver, beni dinden imandan eksik etme ..." diye baþlamýþ duaya. Namazý bitiren Bektaþi de "Allah'ým bana bol bol þarap ver, Allah'ým bana þarap alacak para ver, Allah'ým beni þarapsýz koyma..." diye baþlamýþ duaya.

Camiden çýkarken adam Bektaþi'ye "Hiç Allah'tan þarap parasý, içki istenir mi?" demiþ. Bunun üzerine Bektaþi'de "Herkes kendinde olmayaný ve ihtiyacý olaný ister. Ben de, ben de olmayaný, ihtiyacým olaný istedim" der.

Ýnternet'te alternatif medya, iletiþim araçlarý ve sosyal medya, hayatýmýzda önemli bir yer iþgal etmeye baþladý. Böyle giderse, görünen o ki iletiþim ve haberleþmede de önemli bir yeri olacak internetin, alternatif medya olarak. Ancak faydalý yaný kadar, bilginin kirlenmesi, dezanformasyon, vs gibi durumlar açýsýndan da dikkat edilmesi gereken bir ortam mevcut.

Ýnternet'te ne ararsanýz var artýk. Artýk onsuz olmuyor. Ýnternette bilginin yer aldýðý kadar kiþiler ve kiþilikler de yer alýyor. Eðer sanal ortamda bazý kiþileri, kiþilikleri, yazanlarý gerçek hayattan tanýmasanýz sanal ortamý "Kahramanlar" diyarý zannedersiniz.

Gerçek hayattan tanýdýðým bazý insanlarýn, sanal ortamda yazdýklarýný, anlattýklarýný, paylaþýmlarýný, sergiledikleri kiþilikleri, hayretler içinde izliyorum.

Bir tanýdýðým sürekli olarak Anne'lerin kutsallýðý, annelerin deðeri, annelerin ne kadar deðerli olduðuna dair iletiler paylaþtýðýnda, aklýma hemen bu þahsýn annesi ile iliþkisini hatýrlýyorum. Kendine bakamayacak kadar yaþlý ve hasta olan, tek baþýna yaþýyan annesinin acýnacak zavallý durumu geliyor, aklýma. Neden gerçek hayatta annesine bakmayacak kadar gaddar olan bir insan, sanal ortamda annelerin deðeri ve bakýlmasý gereken kutsal varlýklar olduðuna dair vaiz verir, nutuk atar, dersiniz.? Tam bir araþtýrma konusu olacak durum diye düþünüyorum.

Madem baþladýk internet'te sanal maskelerle dolaþanlarýn dedikodusuna, devam edelim.

Reel hayatta Devrimle, Devrimcilikle pratik anlamda hiç bir alakasý olmayan bazý insanlarýn sanal ortamda yazdýklarýný görünce aðzým açýk izliyorum. Sanal ortamdaki görünümüne bakarsanýz, zannedersiniz ki Türkiye'de "devrim" yaklaþýyor ve bu arkadaþlar da yaklaþan "devrimin" önderlerinden birisi ve bütün yaþamlarýný profosyenel devrimci olarak sürdürüyorlar.

Çok komik olan durumlardan bir tanesine geçenlerde rastladým. Arkadaþýn biri her cuma günü, cuma namazýnýn faziletlerini ve özelliklerini anlata anlata bitiremiyor. Yine bir cuma günü arkadaþýmýz böyle bol keseden atýp tutarken, bir arkadaþýmýz ona yazmaz mý, "Madem öyle seni neden bir 'cuma'da göremiyoruz?" diye.

Geçenlerde çok iyi tanýdýðým bir arkadaþým, bir yazý paylaþtý. Paylaþtýðý yazýda beðenmediði partinin yöneticilerinin etnik kökenlerine vurgu vardý. Güya bu etnik kökenlerine vurgu yaparak kendince kötülüyor. Partinin Baþkanýna Gürcü, Baþka bir yöneticisine Kürt, Baþka bir yöneticisine Çerkez vs diye vurgu vardý paylaþtýðý yazýda. Ýþin ilginci, çok yakýndan tanýdýðým bu arkadaþýmýzýn anneannesi Ermeni, Babasý da Kürt'tü. Yazdýklarýna bakýnca, bu arkadaþýmýzýn saf kan Türk olduðunu zannetmeniz mümkün.

Ýnternet'te Kürt'lere bol keseden atýp tutan, "Bundan sonra PKK, Kürt ayrýmý yok. Yakaladýðým Kürt'ten hesap soracaðým" diye yazýlar paylaþan vatandaþýn eniþtesi Kürt'tü. Hiç de gerçek hayatta saldýrgan olamayan bu kiþi, nedense internette böylesine ucuz savaþ kýþkýrtýcýlýðý yapýyordu. Kan üzerinden kendince siayset yapýyordu.

Yine, reel hayattan tanýdýðým birisi reel hayatta vergi kaçýran üçkaðýtçýnýn birisi iken, sosyal medyada paylaþtýklarýna bakarsanýz, O'nu dünyanýn en dürüst insaný, vergisini kuruþuna kadar ödeyen birisi zannedersiniz.

Gerçek hayatta tek sayfa okumayan, evinde kitaplýðýnda kitap bulunmayan, günde bir tane gazete bile okumayan bir insanýn, sosyal medyada ordan burdan duyduklarý ile her konuda tartýþmaya balýklama giren (Aslýnda saçmalayan, komik durumlara düþen), önüne gelene çamur atýp, polemik yaparak laf sokuþturmaya çalýþan birisi olduðunu görmek insaný þaþýrtýyor.

Sanalda ki savaþ kýþkýrtýcýlarý ise tam bir araþtýrma konusu olabilir, bilim adamlarýna. Öyle inanýyorum ki, bu iç savaþ kýþkýrtýcýlýðý yapanlarýn bir çoðuna tamam gel seni savaþa götürelim deseniz en önde onlar kaçarlar. Ünlü düþünürün dediði gibi, "Kalkýn ey ehli vatan dediler, biz kalktýk, onlar oturdu, biz ayakta kaldýk" durumuna en iyi örnek onlardýr.

Velhasýlý kelam, internet doðru ile yanlýþýn, güzel ile çirkinin, temiz bilgi ile kirli bilginin yan yana olduðu bir ortam. Bunu bilmek lazým.

Bektaþi'nin dediði gibi, "Herkes kendinde olmayaný ister". Bazýlarýnýn durumu tam da Bektaþi'nin dediðine örnek aslýnda. Bu durumdaki arkadaþlar gerçek hayatta olmadýklarý kiþilik te görünerek, ne kendilerine ne de insanlýða hiç bir katký sunmadýklarý gibi, üstelik zarar da veriyorlar, hem kendilerine hem de topluma.

Aslýnda bu insanlar, ünlü düþünürün dediði gibi, "Ya olduðun gibi görün ya da göründüðün gibi ol" düsturuna uysalar, sosyal maskeler takarak oynamasalar, insanlýða daha fazla hizmet ederler, yararlý olurlar, diye düþünüyorum.

Sevgiyle kalýn,


Ergün EÞSÝZOÐLU

30.07.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.