ZORAKÝ KRAL - KING’S SPEECH
21 Þubat 2011 15:04 / 1640 kez okundu!
KEKEME KRALIN MÜCADELESÝ
Abartýlý karakterlerin oyuncusu olmayan Colin Firth büyük bir ihtimalle Oscar’ý hakkýyla kucaklayacak. Geoffrey Rush’ýn yardýmcý erkek oyuncu ödülünde Dövüþcü’de mükemmel bir oyunculuk gösteren Christian Bale’in en sýký rakibi olacaðýný düþünüyorum.
--------------------------------------------------------------------------------------
Yönetmen: Tom Hooper
Oyuncular: Colin Firth, Geoffrey Rush, Helena Bonham Carter, Guy Pearce
2011 Oscar adaylarý arasýnda gerçek yaþam öykülerinden ilham alan filmler çoðunlukta. “Zoraki Kral” da Ýngiliz Krallýðýnýn kekeme varisi Prens Albert’in(Colin Firth) tahta çýkýþ öyküsünü anlatýyor. Aðabeyi Edward’ýn(Guy Pearce) monarþinin tutucu kurallarýna uymayan sevgilisi için krallýktan feragat etmesi ile, Albert tahta çýkmak mecburiyetinde kalýr. En büyük sorunu olan kekemelikten, onca tedaviye raðmen kurtulamamaktadýr. Kekeleyen, bir cümleyi tamamlayamayan bir kral halkýna sesini nasýl duyuracaktýr? Artýk umutlarýnýn azaldýðý bir dönemde karýsý Elisabeth’in (Helena Bonham Carter) bulduðu konuþma terapisti Lionel Logue (Geoffrey Rush), o zaman için alýþýlmadýk yöntemler ile onun kekemeliðini tedavi etmeye çalýþýr.
Öykü 1925 yýlýndan baþlayýp Albert’in York Düklüðünden, George VI olarak tahta çýktýðý, 1937 yýlýna kadar geçen bir süreci anlatýyor. Hitler’in tüm Avrupa için bir tehdit unsuruna dönüþtüðü dönemdir. Ülkelerin savaþ tehlikesine karþý güçlü, karizmatik liderlere en fazla ihtiyacý olduðu zamanlardýr. Ýngiltere Krallýðý doðru dürüst konuþamayan bir kral ile nasýl güç sembolü olabilecektir ? Albert, Hitler’in kitleleri hipnotize eden çoþkulu konuþmalarýný, kendisi itiraf etmese de, haber filmlerinde hayranlýk içinde izler. Televizyonun daha insan yaþamýna girmediði, radyolu günlerdir. Ýnsanlarýn yaklaþan savaþ haberleri için kulaklarýný radyoya dayadýðý günlerde, Kralýn yapacaðý tahta çýkýþ ve ulusun moralini yükseltme konuþmasý, Ýngiltere ve tüm sömürgelerinde merakla beklenir. Önce yöntemlerine inanmadýðý Lionel, ilerleyen günlerde önce güvenini sonra ise sevgisini kazanýr. Lionel kendi geliþtirdiði psikoterapatik ve modern fonetik yöntemlerden destek alarak, “Bertie” diye aile içindeki lakabýyla hitap ettiði Albert’i, ulusu etkileyen bir konuþmacýya dönüþtürür.
Film bir insaný asosyal ve agresif bir duruma sokan kekemelikten yola çýkarak bir lidere nasýl dönüþebileceðini anlatýrken gerçek bir dostluðu da gösteriyor. George VI ve Lionel arasýnda kurulan dostluk gerçekte de, her ikisinin ölümüne kadar sürüyor. Diðer yönden ise monarþinin içine kamerasýný doðrultarak, iç dinamiklerini gösteriyor. Aþýlmaz kurallarýn þekillendirdiði krallýklarýn, asil olmayan insanlarý ve iliþkileri içine almadýðýný Edward örneðinde izliyoruz. Önceki evliliðinden iki çocuðu olan bir kadýnýn kraliçe olmasýna izin vermeyen sistem karþýsýnda Edward aþký Wallis’i tercih ederek, tahtýndan feragat ediyor. Gerçekte Albert kendisini layýk görmediði bir tahta mecburiyetler sonucu çýkýyor. Daha baþbakan seçilmemiþ Winston Churchill’de (Timothy Spall) bir yan karakter olarak karþýmýza çýkýyor ve karþýlýklý konuþmalarýnda kralý cesaretlendiren eleþtiriler yapýyor.
Colin Firth ve Geofrey Rush’ýn oyunculuklarý filmin en büyük artýsý denilebilir. Çok büyük iniþ ve çýkýþlarý olmayan bir öyküyü, her iki oyuncu mükemmel çizdikleri karakterler ile seyredilebilir hale dönüþtürüyor. Dramýn içinde saklý mizah, ölçülü oyunculuklar ile fark edilir hale geliyor. Yönetmen Tom Hooper bir dönem filmi için ilginç bir set ve görüntü açýlarý kullanýyor. Dar ve uzun koridorlar, yakýn plan çekimlerin geniþ açýlar ile yapýlmasý gibi. Dönem filmlerinde kullanýlan geniþ, ferah görüntüler yok. Kralýn yapacaðý konuþma için mikrofon önüne geçmesini merakla beklenen bir gerilime dönüþtürmesi çok baþarýlý.
Abartýlý karakterlerin oyuncusu olmayan Colin Firth büyük bir ihtimalle Oscar’ý hakkýyla kucaklayacak. Geoffrey Rush’ýn yardýmcý erkek oyuncu ödülünde Dövüþcü’de mükemmel bir oyunculuk gösteren Christian Bale’in en sýký rakibi olacaðýný düþünüyorum.
Emin Yeðinboy
19.02.2011
