Füzyon cazýn en enerjik þekli

25 Mart 2018 17:58 / 1702 kez okundu!

 

 

Füzyon caz sevgim gene canlandý. Ýzmir Caz Festivali kapsamýnda dinlediðim Ýsviçreli grup Bconnected Jazz Band, güzel performansýyla füzyon caz damarýma tekrar girdi.

 

******

 

Füzyon cazýn en enerjik þekli

 

Füzyon caz sevgim gene canlandý. Ýzmir Caz Festivali kapsamýnda dinlediðim Ýsviçreli grup Bconnected Jazz Band, güzel performansýyla füzyon caz damarýma tekrar girdi. Füzyon, ayný kelime anlamý gibi cazda bir sentez sunar. Miles Davis ustanýn dehasýyla doðan bir caz türü olarak da tanýmlanabilir. Cazýn eþsiz ruhu rock, soul, blues, funk ve etnik müzikle harmanlanýyor bu türde. Esasýnda, olay 60’larýn sonunda efsane topluluklarýndan Mahavishnu Orchestra’yla ilk tohumlarýný atar. John McLaughlin gibi bir gitar virtüözünün liderliðindeki grubun bünyesinde cazýn, rock ile kývamýnda bir birlikteliði ortaya çýkar. Kimler çalmýþtýr kimler bu grupta... Davulda Billy Cobham, kemanda Jean Luc Ponty, keyboard ustasý Jan Hammer. Grup, 75’te daðýlýr. Miles Davis, bu gruptan esinlendiði kabul edilse de 69’da yaptýðý ‘Bitches Brew’ albümüyle füzyonun bir caz müzisyeninden ilk örneðini üretir. Onun 80’lerde yaptýðý ‘Under The Arrest’, ‘Decoy’ ve ‘Tutu’ bu türe uyan olgun albümlerdir.

Bu türün en efsane gruplarý arasýnda Weather Report ve Return To Forever en baþta gelir. Weather Report, her zaman çok sevdiðim bir grup oldu. Onlardan ‘Birdland’, ‘A Remark You Made’ ve ‘Black Market’ en sevdiðim caz parçalarý arasýndadýr. Joe Zawinul (keyboard), Wayne Shorter (saksafon), Jaco Pastorius (bas) ve Airto Moreira (perküsyon) gibi, enstrümanlarýnda virtüöz sayýlan elemanlarýn birleþtiði süper bir grup oldular. Chick Korea’nýn önderliðinde toplanan Return To Forever kadrosu da ayrý bir efsanedir. Piyanoda Chic Corea, basta Stanley Clarke, saksoda Joe Farrell, perküsyonda Airto Moreira kadrosuna sonraki yýllarda daha genç olan Al Di Meola da katýlýr.

Füzyon caz konusunda Brand X ve Billy Cobham de unutulmayacak iþlere imza attý. Brand X, 70’li yýllarda Genesis davulcusu Phil Collins’in yan projesi olarak kurulur. Yaptýklarý 4 stüdyo albümünden sonra Collins ayrýlýr. 90’larda tekrar, bu sefer Collins olmadan toplanan grup, konserlere hâlâ devam ediyor. Baterist Cobham, birçok grupta çaldýktan sonra kendi grubuyla devam ediyor, en son 2017 albümü ‘Red Baron’la capcanlý olduðunu ve yerinde duramadýðýný kanýtlýyor.

Anýlarýmdaki Miles Davis

Miles Davis gibi bir caz efsanesini tanýtmak, bu kadarcýk sütunla olacak bir iþ deðil. Cazýn her türünde çalmýþ, bestelemiþ yeni müzisyenlere yol açmýþ bir trompetçi... Benim onun müziðine takýlmam ise tamamen tesadüfler sonucu oldu. Rock müziði çok dinlediðim, klasik ve caz türlerine ara sýra takýldýðým 70’li yýllarýn sonuydu. Týp tahsili yaptýðým Viyana dýþýnda düzenlenen bir caz festivalinin zengin sanatçý kadrosu dikkatimi çekmiþti. Kimler yoktu ki... Modern Jazz Quartet, Astrud Gilberto, Weather Report, Chic Corea, Keith Jarrett... Miles Davis’i çok dinlemiyordum, açýkçasý o yýllarda baþladýðý füzyon müziði komplike geliyordu. Konserler bir fuar alanýnda 3 ayrý sahnede düzenleniyordu. Giriþ için tek bilet almak yeterliydi. Ýlk gün programý içinde Astrud Gilberto konserini izlemek önceliðimdi. Konser öncesi bir þeyler atýþtýrmak için büfenin önünde sýra beklerken kulaðýma takýlan bir trompet solosu tüm dikkatimi aldý. Bir anda kendimi Fareli Köyün Kavalcýsý’nýn peþine takýlmýþ gibi, müziðin yönünde ilerlerken buldum. Üstü tenteyle kapalý bir sahnenin çevresi, kendinden geçmiþ bir seyirci topluluðuyla çevriliydi. Sahnede mor trompet üfleyen, zenci bir sanatçý, abide gibiydi. Üzerinde siyah dökümlü, rengârenk desenli, ipek bir gömlek, asaletini tamamlýyordu; etiyle kemiðiyle Miles Davis’in kendisiydi. Ben içeri girdiðimde Cyndie Laupert’ýn unutulmazlarýndan ‘Time After Time’ parçasýný kendi yorumuyla çalýyordu. Arkasýnda efsane bir kadro vardý; basta Stanley Clark, gitarda John Scofield, davulda Omar Hakim gibi efsane bir kadro vardý. Hepsi, ustanýn bir adým gerisinde duruyordu. Hele Scofield’ýn emsalsiz gitar sololarýyla, Davis’in trompet sololarýna cevap vermesi muhteþemdi. Unutamadýðým bir konser oldu. Latin cazýn büyük sesi Astrud Gilberto’nun konserini kaçýrmýþtým. Füzyon cazý ise sevdiðim sonraki yýllarda Miles Davis takipçiliðimin baþlangýcý olmuþtu.

 

Emin YEÐÝNBOY

20.03.2018

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.