Yeni süreci göremeyenlerin pişkinliği...

18 Eylül 2013 15:41 / 1159 kez okundu!

 


Aylar önce, batılı emperyalistlerin Suriye'ye saldırmalarının imkânsız olmadığını ama çok zor olduğunu söylemeye başladık. Sürecin çeşitli aşamalarında, Türkiye'de başta ulusalcı sosyalistler olmak üzere bir kısım sol, sanki hemen yarın ABD'nin veya bir başka batılı emperyalist gücün Suriye'ye saldıracağını anlattılar. Son olarak kimyasal silah kullanımından sonra Obama "müdahale" dediğinde de biz aynı şeyi söyledik. Batılı emperyalistlerin saldırı olanağı düşüktür.

Bunun nedenleri çok açık:

1. ABD, İngiltere ve NATO, Irak ve Afganistan savaşlarından sonra bir askeri müdahaleye isteksizdir.

Bu iki ülkede hedeflere ulaşamamış olmak, askeri bir zafer elde edememişlik, emperyalistlerin siyasi ve askeri elitlerini moralsiz bırakmıştır. Öte yandan, ABD'nin askeri ve ekonomik üstünlüğü hâlâ çok büyük olmasına rağmen, artık siyasi gücü eskisi kadar etkin değil.

2. Afganistan, fakat özellikle Irak savaşı öncesi ortaya çıkan barış hareketi çok etkiliydi. O günlerde kimileri savaş karşıtı hareketi küçümsemeye kalkışmış olmasına rağmen, bugün savaş karşıtı hareketin oluşturduğu etkinin ne denli güçlü olduğu ortada. Eğer İngiliz parlamentosu savaşa izin vermediyse, bunda Irak savaşı öncesindeki savaş karşıtı hareketin etkisi çok büyüktür.

Kaldı ki, Irak'a saldırının mimarlarından Powell bile bu defa "Irak savaşından ders çıkarmak gerekir" diyordu. ABD'de ise Temsilciler Meclisi'nin "hayır" deme olasılığı, eğer Obama oylamayı iptal etmemiş olsa çok fazlaydı.

3. Suriye, ne Irak ve Afganistan, ne de Libya. Bu ülkelerin arkasında onları destekleyen hiçbir ülke, hiçbir güç yoktu. Sadece savaş karşıtı hareket bu ülkelere yapılan saldırılara karşı çıktı.

Oysa Suriye'nin durumu farklı. Arkasında Şii İran, Hizbullah ve açıkça olmasa da Irak var. Rusya açıkça Suriye'yi desteklemekte, bu ülkedeki askeri üssünü korumaya çalışmakta. Rusya, Esad/Baas rejimine silah, ağır silahlar verirken İran savaşa uzmanları ile katılmakta, Hizbullah ise binlerce savaşçısı ile Esad/Baas rejiminin yanında yer aldı.

4. Rejime karşı savaşan güçler arasında batılı emperyalistlerin uzlaşmayacağı cihatçı örgütlenmeler var. Batılı emperyalistler bunlarla dünyanın birçok yerinde savaşmakta. Mali'de, Kuzey Afrika'da, Somali'de, Yemen ve Suudi Arabistan'da ve son olarak da Afganistan'da...

İşte bu nedenlerle emperyalistlerin Suriye'ye saldırması çok zordu. Ne var ki, dünyaya hakim olma iddiasındaki ABD'nin bir tavır göstermesi de gerekiyordu. Obama "kırmızı çizgisini" kimyasal silah olarak tespit etti ve kimyasal silah kullanıldı. Obama bunu beklemiyordu ve kullanıldıktan sonra harekete geçmek zorundaydı.

Askeri operasyon için Senato ve Temsilciler Meclisi'nden izin istemesi bile Obama'nın çaresizliğini gösteriyordu ve imdada G20 toplantısı yetişti. Bu toplantıda, Suriye'nin elindeki kimyasal silahları teslim etmesi, buna karşılık ABD'nin de askeri harekâttan vazgeçmesi kararlaştırıldı ve bu senaryo ustalıkla sahneye kondu ve şimdi gelişmeler bu yönde.

Ancak bizim ulusalcı sosyalistler 'pişkin'.

Gelişen yeni süreci görmemekte ısrar ederek analiz etmeye çalışıyorlar. Kim ne derse desin, Suriye'de artık karşı karşıya gelenler Esad/Baas rejimi ile ÖSO/Cihatçılar değil.

Suriye'de Batılı emperyalistler ve Rusya karşı karşıya. Ve şimdilik Rusya bu maçta 1-0 önde.

Obama müdahale etmekte ne denli zorlandığını gösterirken, İngiltere parlamentosu 'savaşa hayır' oyu verirken, artık batılı emperyalist güçlerin zayıfladıklarını, etki alanlarının daraldığını da kabul ettiler...


Doğan TARKAN

16.09.2013

Son Güncelleme Tarihi: 18 Eylül 2013 16:14

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.