Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa sokaklarındaki görüntüleri endişeyle takip ediyoruz

08 Aralık 2018 18:29  

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa sokaklarındaki görüntüleri endişeyle takip ediyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinin sokaklarının karıştığını belirterek, bu görüntüleri endişeyle takip ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da toplu açılış töreninde halka hitap etti.

"İstanbul'a yapılan her yatırım Türkiye'ye yapılmıştır"

Bu ilçenin gönül dünyamda müstesna bir yeri olması tabidir. Şimdi size hem Üsküdarlı hem İstanbullu olarak konuşuyorum. Bu sebeple Üsküdar ile ilgili her gelişmeyi çok yakından takip ediyorum. Gönül tahtımızın baş köşesinde İstanbul, Ümraniye yer alacaktır.

İstanbul diğer tanımıyla Türkiye'nin bir özetidir. Demokgrafik olarak Türkiye olarak her şehrin temsilcisini bulursunuz. İstanbul'a yapılan her yatırım Türkiye'ye yapılmıştır. 

"Bizim belediyeciliğimizde hizmet, temizlik, sanat var"

AK Parti belediyeciliğinde hizmet var, temizlik var, sanat var. Bu seçimin dev projelerinden biri millet kıraathaneleri. Kıraathane, okuma evidir. Biz gençlerimizi kötü alışkanlıklarından çekelim, kıraathanelerde kitaplardan alıp okusunlar, derslerini orada çalışsınlar ücretsiz çayını içip kekini yesinler istiyoruz.

"Atatürk Havalimanı'nın olduğu yeri de millet bahçesine çeviriyoruz"

Millet bahçeleri ile anne, baba, çocuklar Nakkaştepe'den İstanbul'u seyredecekler. Şimdi Atatürk Havalimanı'nın olduğu yeri de millet bahçesine çeviriyoruz, kapalı alanları da fuar merkezi haline getiriyoruz, uygun bir pisti de tekli iniş kalkışa çeviriyoruz.

"Belediyeciliğin okulunu kurduk"

Biz belediyeciliğin okulunu kurduk. Bu bizim işimiz. CHP anlamaz bu işlerden. İstanbullular başta olmak üzere ülkemizin her yerinde, milletimizin tercihini 31 Mart 2019 seçimlerinde bir kez daha AK Parti'nin hizmet siyasetinden yana kullanacağına inanıyorum. Bu seçime biliyorsunuz Cumhur İttifakı'yla giriyoruz İstanbul'da. Cumhur İttifakı ile beraber İstanbul'umuzda şu CHP zulmünden kurtaralım her yeri.

"Hizmetlerimiz, milletimiz tarafından takdirle karşılanmıştır"

Seçime İstanbul'da Cumhur İttifakı'yla giriyoruz. Hizmetlerimiz, milletimiz tarafından takdirle, beğeniyle karşılanmıştır. İstanbul'un 40 yıllık su sorununu bitirdik. Milletimizin iradesi o kadar güçlü ki, tüm oyunları bozduk. Gerek İstanbul'da gerek 80 vilayette yapılan yatırımları, çalışmaları gözden geçirdik, eksikleri tespit ettik.

İstanbullular başta olmak üzere ülkemizin her yerinde, milletimizin tercihini 31 Mart 2019 seçimlerinde bir kez daha AK Parti'nin hizmet siyasetinden yana kullanacağına inanıyorum.

"Mücadelemiz bizim berat belgemizdir"

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çıktığımız o hizmet yolculuğumuzu cezaevinde, demir parmaklıklar ardında sonlandırmak istediler. Tabi onlar bizim milletimizle gönül bağımızın, hapishane duvarlarıyla engellenemeyecek kadar güçlü ve hasbi olduğunu bilmiyorlardı. Türkiye'de gelmiş geçmiş tüm başbakanlar, tüm cumhurbaşkanları arasında en çok proje inceleyen, en çok şantiye ziyareti yapan kişi olduğuma inanıyorum. Ayakkabımıza, paçamıza bulaşan şantiye çamuru, bizim için bir kir değil, milletimize getirilenhizmetleri takibimizin bir mührüdür, bir ödülüdür. Ülkemize hizmet için verdiğimiz her mücadele, çektiğimiz her sıkıntı, maruz kaldığımız her saldırı, bizim berat belgemizdir."

Bu topraklarda, bu milletin değerleriyle, bu milletin kutsallarıyla oynayamayacaksınız, oynatmayacağız. Bayrağımızı indirtmeyeceğiz, ezanlarımızı susturtmayacağız, minarelerimizi ezansız bıraktırmayacağız."

"Danıştay'ın ilgili dairesi bu girişimi boşa çıkardı"

Tüm kurumlarda hanım kardeşlerimiz nasıl isterse öyle giyiniyor. Senin başın açık veya kapalı diye kimse sormuyor. Bir savcı çıkıp başörtüsü serbestisi düzenlemesinin iptalini isteyebiliyor, neyse ki Danıştay bunu boşa çıkardı.

Biz bu ülkede ordumuzda başörtülü personel var-yok meselesini mi tartışmalıyız yoksa dünyanın en iyi tankını, topunu, uçağını, gemisini, insansız hava araçlarını, silahlı insansız hava araçlarını, tüfeğini, füzesini, mühimmatını, radarını, motorunu nasıl üretebiliriz, onu mu tartışmalıyız.

Milletimizi eski Türkiye tartışmalarının içine çekmeye çalışanlar art niyetlidir. Bu zihniyetle hareket edenlerin ülke ve millet sevgisi yoktur. 

"Bunlar PKK'nın Almanya'daki uzantıları"

Bay Kemal Almanya'ya gittin. Yanındaki o hanım, o neyin nesiydi? O YPG paçavralarıyla Alman Parlamentosu'nda çıkıp görüntü veren kadınla senin yan yana ne işin var? Bunlar PKK'nın Almanya'daki uzantıları. Senin onlarla ne işin var ya? Peki onlarla ne konuştun? Anlat bakalım.

Arjantin'deki G20 Zirvesi'nden sonra Paraguay'a, ardından Venezuela'ya gittim. Sosyal demokrat bir lider var. 1 milyon 49 bin çocuğu konservatuvarlarda yetiştiriyorlar, 4 yaşından alıyorlar. Bizi, İstiklal Marşı'yla karşıladılar. Venezuala askeri, bize İstiklal Marşı'nı okudu. Orada bir yavru elindeki Türk Bayrağını düşürdü ve Sayın Maduro kalktı, Türk bayrağını yerden aldı, çocuğa verdi. Bay Kemal, aramızdaki fark bu. PKK'lılar kongrelerinde bir tane Türk bayrağı bile bugüne kadar asmadılar. Son zamanda artık baktılar altından kalkamıyorlar, zar zor bir tane bir kenara koymaya çalıştılar. Yemezler, yutmazlar. Milletim de zaten bunu yutmuyor.

"Bayraklar sadece seçim karargahlarının olduğu yere asılacak"

Seçim kampanyasında görüntü kirliliği ve gürültü kirliliği kaldırıyoruz, seçim karargahlarının olduğu yerde bayraklarımız olacak, ama her yerde olmayacak, seçim otobüsleri her yerde dolaşmayacak, bağırıp çağırmayacak. Buna Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP'nin de katıldığını genel başkan yardımcılarından yaptığı açıklamayla duyduk. Artık bu işin nasıl yapılacağını herkesin görmesi, bilmesi lazım. Televizyonda çık anlat ne anlatacaksan, ne asacaksan billboarda as. Her tarafı kirletme yok. Bunu da kaldırıyoruz.

"Avrupa insan hakları dersinden de özgürlükler dersinden de sınıfta kalmıştır"

Türkiye'ye karşı husumet besleyen herkes yaptığı ihanetin bedelini ödeyecek. Ülkemizin sokaklarını kana ve ateşe bulamaya çalışanlar şimdi ne durumda görüyorsunuz. Bizim polisimizle alay edenler, şiddet gösterdiğini iddia edenlerin şimdi ne durumda olduğunu görüyorsunuz. İşte Avrupa'da yaşananları görüyorsunuz değil mi? 15 Temmuz'da bunlar bize yapılanlar karşısında sessiz duranlar. Ülkemizin sokaklarını ateşe ve kana boğmaya çalışanlara sessiz kalanlar, işte görüyorsunuz şimdi ne durumdalar. Paris başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinin sokakları karışmış durumda. Televizyonlar, gazeteler yanan arabaların, yağmalanan iş yerlerinin göstericilere en şiddetli şekilde müdahale eden polislerin görüntüleriyle dolu. Bizim polisimizle alay edenler, bizim polisimizin zulmettiğini söyleyenler, kendi polisleri şimdi bak neler yapıyor? Bizim polisimiz insaflı. Biz hak taleplerinin hiçbir zaman şiddet yoluyla dile getirilmesini tasvip etmedik, etmeyeceğiz. Her türlü düşünce ve talep, demokrasi içinde dile getirilebilir, mücadelesi verilebilir. Bu bakımdan Avrupa sokaklarındaki görüntüleri de endişeyle takip ediyoruz.

"Umarım yakında Paris'te 'Zulüm 1789'da başladı' yazıları görmeyiz"

Umarım yakında Paris sokaklarındaki duvarlarda 'Zulüm 1789'da başladı' yazıları da görmeyiz. Bağdat Caddesi'nin sokaklarında ne diyorlardı? 'Zulüm 1453'te başladı'... O vicdansızlar bunları yazdılar duvarlara. 1453'te zulüm değil, evet, 1453'te zulüm bitti ve gönüllerin fethi başladı. Bizans'ın kızları, kadınları Edirnekapı'dan Fatih girerken ne söylediler? 'Başımızda, Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz' dediler. Böyle bir dönemi biz yaşadık.

"Avrupa demokrasi, insan hakları ve özgürlükler dersinden sınıfta kalmıştır"

Biz, hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız. Ancak ortaya çıkan manzara göstermektedir ki Avrupa demokrasi dersinden de insan hakları dersinden de özgürlükler dersinden de sınıfta kalmıştır. Siyasi popülizm uğruna mülteci karşıtlığını ve İslam düşmanlığını tahrik edenler, kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir. Üzerine çok titredikleri güvenlik ve refah duvarları, mülteciler veya Müslümanlar tarafından değil bizzat kendi vatandaşlarınca sarsılmaya başlamıştır. Bizim yıllarca kendilerini koruyup kollamamaları için ikaz ettiğimiz bölücü terör örgütü yandaşları da şimdi bu kaosun en başta gelen failleri arasındadır. PKK'nın uzantıları orada. DHKP-C orada. Her görüştüğümüzde kendilerine 'Terör bir yılan gibidir, eninde sonunda sizi de sokar' demiştik. Haklı çıkmaktan mutlu değiliz ama hakikat budur.

Sizlerden kendi vatandaşlarınıza hak ettikleri gibi demokrasinin kurallarıyla teröristlere ise yine hak ettikleri gibi hukukun yöntemleriyle muamele etmenizi bekliyoruz. 'Nasıl olsa bunlar Türkiye'den geldi 'demeyin. Onlara da hak ettiklerini verin. Bunu yaptığınızda Türkiye'yi daha iyi anlayacağınızdan ve sizlerle gerçekten iyi dost olacağımızdan şüpheniz olmasın.

Kaynak: TRT Haber, AA

trthaber.com

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0