Cem Mansur: Müzik özünde bir çatışma çözme aracıdır...'

28 Şubat 2012 16:47  

 

Cem Mansur: Müzik özünde bir çatışma çözme aracıdır...'

İSTANBUL- 'Küresel Yerel (KÜYEREL) Düşünce Platformu' konferanslar dizisinin geçtiğimiz hafta, Cumartesi günü (25 Şubat) Taxim Hill Otel'de gerçekleşen 'Demokrasi ve Senfoni' temalı söyleşisinde konuşan müzik insanı Cem Mansur, tınıların doğada var olduğuna ve müziğin evrenselliğine değinerek, "iyisi de vardır, kötüsü de. Değerlendirme ölçüsü de zamana yayılmıştır. Çok sesli müzik, farklı kimliklerin birarada yaşayabilmesi gibidir" dedi. Rimsky Korsakov'un, 'Scheherazade' / Şehrazat Senfonisinin bant kaydından bir bölümünün de gösterildiği söyleşi, Cem Mansur'un sunumunun ardından, katılımcıların soru ve katkıları ile izleyenlerin yoğun ilgisi altında 4 saat sürdü.

Çok yoğun ilgi uyandıran söyleşi üzerine Küyerel'den yapılan açıklamada, "söyleşinin bant kaydının çözümlemesinin yapılarak kısa sürede kitap haline getirileceği ve söyleşinin 'video kaydının' da kitapla birlikte sunulacağı" belirtildi.

Müzik ve insan ilişkisi ve insanın düşünme biçiminde müziğin etkisine değinen Cem Mansur, Milli Eğitim'in müzik dersini not ortalamasını yükselten ders kategorisine sokmasını da eleştirerek; “aslında, müzikle ilişkisi olmayan hemen hemen hiç kimse yoktur. Müzik herkesin hayatındadır. Müzik ve kimlik ilişkisi, orkestra, şef ilişkisi ve orkesktanın kendi içindeki uyumluluk, katılım, bireysel yeteneklerin kendini gerçekleştirebilmesinin demokrasi ve demokratik yönetim tarzı açısından da aslında birer örnek sayılabilir" dedi.

Cem Mansur'un sunumundan bazı satır başları şöyle:

» "Orkestra şefi ile enstrümanına hakim orkestradaki sanatçının ilişkisi aslında 'diktatoryal' bir ilişki gibi görünse de, farklı tınıların, farklı seslerin, uyum ve ahenk içinde çıkmasını sağlama anlamında da demokratiktir..."

» “Dünyayı müzikle algıladığımız zaman, bütün kimliklerin birbirinin içine girdiğini ama aynı tatta kaldığını da görebiliriz. Müziğin evrensellliği ve geçmişten günümüze gelen tarihselliği, aynı zamanda evrensel değerleri geçmişten bugüne taşınması anlamındadır da... İnsanlık değerlerinin çok kolay elde edilmedi. İnsanlık değerleri diye şekillenen şeylerin oluşması için en sert mücadele Orta Avrupa'da verildi. Rönesansla birlikte çok sesli müzik de Orta Avrupa’da ortaya çıktı. Çok sesli müzik, akılla, inancın birarada olabileceğini de gösterdi. Bu aynı zamanda farklılıkların birarada, ahenk içinde olabileceğini ve herkesin kendini gerçekleştirebildiği katılımcı ortamı ifade etmesi açısından da anlamlıdır...”

» “20. yüzyılda orkestra şefliği otokrasiden, demokrasiye dönüştü. Orkestralar, insanların isteyerek ve becerilerini katarak yer aldıkları bir ortam. Orkestra şefleri Saddam da olabilir, Mandela da. Yöneten yönetilen ilişkisi, dikta yönetimi olabileceği gibi demokrasi metoforu da olabilir..."

"SSCB'DE 'ŞEFSİZ ORKESTRA' DENENDİ"

» "Sovyetlerde, Stalin döneminde, 'eşitlik' adına 'şefsiz orkestra' denemesi oldu. Ama, garip ve karmaşık seslerin çıktığı bir orkestra oluştuğu görüldüğünden, hemen uygulamaya son verildi.

Aslında orkestra şefleri, 19. yy. ortalarında orkestraların büyümesiyle ve müziğin yapısının kendi kendisini yönetebilmekten uzaklaşması sonunda ortaya çıktı.

Lider olmakla yönetici olmak aynı şey değil. Lidere ihtiyaç duymakla, yöneticiye ihtiyaç duymak da çok farklı şeyler..."

» “Orkestra, ötekilerin, ötekileştirilmeden birarada varolabilmesi, herkesin yeteneğine göre katılımını sağlayabildiği, aynı zamanda bireylerin kendilerini sınırladığı ilişkiler bütünüdür. Orkestrada yer alanlar ‘ben istediğimi isteğim gibi, istediğim zaman çalarım ‘ deme hakkına sahip değildir. Orkestradaki bireyleri birbirine bağlayan notalardır. Her birey çaldığı nota ile bütüne katılır ve birbirine karşı sorumludur. İşte bu katılım ve demokrasi demektir..."

» “Toplu sevinmeyi ve utanmayı bilmiyoruz. Müzik; duyma, anlama ve hissetmemimizi sağlıyor. Müzik aynı zamanda bir çatışma çözme aracıdır. Genellikle birbirimizin dinlediği müzikle birbirimizi yargılıyoruz. Paylaşmayı kabul etmediğimizde yargılıyoruz. Aslında düşünen yurttaş istiyorsak, eğitimde müziğe önem vermemiz gerekiyor."

"VENEZÜELA'DA 500 BİN ÇOCUK MÜZİKLE TOPLUMA KAZANDIRILDI"

Cem Mansur, müzikle eğitim konusunda Venezüella örneğinin önemine değinerek; şunları söyledi:

"Müzik dünyayı kavramanın aracıdır. Venezüela’da şiddete, uyuşturucuya, suça bulaşmış 500 bin kişinin müzik yoluyla topluma kazandırılması denemesi başarıyla sonuçlanıyor. İstanbul Edirnekapı’da bireysel girişimle benzer bir çalışma yapılıyor. Türkiye’de şiddette, suça bulaşmış veya başka nedenlerle mutsuz umutsuz çocukları ve gençleri müzik yoluyla topluma kazandırmak, onların düşünce dünyalarını geliştirmek mümkündür.."

* * *

Küyerel Düşünce Platformu, Konferanslar dizisinin Mart ayı konuşmacısının Zülfü Dicleli olacağı ve konferansın temasının da “Adil bir toplum için mücadelenin yeni aşaması üzerine düşünceler” olduğu açıklandı. Konferansın tarihi; 24 Mart Cumartesi, Saat:14.00, Taxim Hill Otel.

Sesonline.net

Son Güncelleme Tarihi: 28 Şubat 2012 19:27

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0