Nuh'un Aciz ve Aziz Çocuklarýna

15 Eylül 2010 16:41 / 1959 kez okundu!

 


Hrant Dink'in yaþ günü... Van Akdamar Adasý'ndaki Ermeni Kilisesinde 100 yýl sonra yapýlacak ayine de bir kaç gün kaldý. Dün de AÝHM'nin Hrant Dink kararýný öðrendik. 2006'daki taraflý yargýtay kararýnýn yanlýþ olduðunu ve AHÝM'de Türkiye'nin yüzünü kýzartacaðýný ben ve benim gibiler o zaman yazýp çizerken Yargýtay nasýl yanýldý?

Belki yanýlmadý... Ergenekon davalarý gösteriyor ki bilinçli bir inat sözkonusu... Bu para cezasýný ilgili yargýtay hakimlerine ödetmek içimi rahatlatýr. O günlerde yazdýðým bu þiir, Hrant Dink'e, onun dostlarýna ve doðudaki ateþkesi korumaya çabalayanlara gitsin...

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------



Nuh’un Aciz ve Aziz Çocuklarýna



Tablodan damýtýlmýþ bir sabah karesinin filmi için deðmez mi yaþamaya

Atlasta bir nokta diyelim ama dehþetli

Kim oynamýþ renkleriyle kar çölünde o oyuncak evlerin

Nasýl tutkun Anadolu tahtýmýzýn dað ile denizi



Hangi becerikli ressam, engin fotoðrafçý, estetik yönetmen

Kim söz geçirecek Nuh diyarýnda aciz çocuklarýna Nuh’un?



Sabrý kimden öðrendik

Güneþin önünde yiðitçe direnmeyi

Arada bir teprense de Süphan’ýn zirvesine tutsa da gidesi

Her acýnýn ardýndan birbirinin yarasýný göl suyuyla ovalar

Sodayý tuzu yeþilin maviyle ilahi dansýný kimden öðrendik?



Ne yaparsak bilelim, kendimize, yoksa umurunda deðiliz daðýn

Kim söz geçirecek ufuksuz çocuklarýna Nuh diyarýnda Nuh’un



Dünyanýn en güzel fotoðrafý orada çekilecek

En usta tablonun bezi tarlamýzda salýnýr

Bu filmin prensesi bu gece doðdu baðlar mahallesinde

O þarabý o üzümden yapan Urartu çivi yazýtlarýyla dimdik

Daðlardan ovalara sularý hala taþýr Ermeni bulaklarý

Arþýnlamýþ kýzýlca kýyameti Türk atlar bir vahada dinlenir

Daðlardan süzülür gölde yankýlanýr Kürdün upuzun havalarý



Nefesimizi tutmuþ bekliyoruz karý, denizi ve daðlarý

Kim söz geçirecek Nuh diyarýnda arsýz çocuklarýna Nuh’un



Tarlaya kýymamýþ, karýncaya bir diyeceðim yok

Ýncitmemiþ baðlarý

Bu topraðýn, bu güneþin bu denizin malý demiþ

Küsmemiþ þaraba

Eðilmiþ sularýn önünde çölde deðilken

Nefsini sýnamýþ çok defa

Sevgilinin yüzü akça alný havada

Yumurtalý balýklarý suya salmýþ aðlardan

zamansýz demiþ

Atlara tutkusu bâki

Uzun havalarda aðlarken

Kol kola tepik çalmýþ Nuh çocuklarý



Baðlarý bozuldu

Çocuklarý þaþtý al þarap

Sular gölleri taþýrdý

Uzun hava daðlardan inemedi



Nuh diyarý

Nuh’un aziz çocuklarý

Karýnca beyaz atlardan hýzlý gitse de masal dünyasýnda

Yeni bir kýyametle sýnanmadan gelin gölün hakkýný verin



Bir aciz ademoðlu tanýk uzanýp yatmýþ göl kýyýsýna

Nuh diyarýnda Nuh’un Çocuklarýnýn Þeker Fabrikasý

Bize acý acý gülümsüyor



Ý. Mýsýrlýoðlu

19/02/2006

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
15 Eylül 2010 23:50

cangý

“Ölüm-Kalým” dedikleri

Kolay bir süreç deðil yaþadýklarým… Ve ailece yaþadýklarýmýz. Ciddi ciddi, ülkeyi terk edip uzaklaþmayý düþündüðüm anlar dahi oldu. Özellikle de tehditler yakýnlarýma bulaþtýðýnda… O noktada hep çaresiz kaldým. “Ölüm-Kalým” dedikleri bu olsa gerek. Kendi irademin direniþçisi olabilirdim ama herhangi bir yakýnýmýn yaþamýný tehlike altýna atmaya hakkým yoktu. Kendi kahramaným olabilirdim, ama býrakýn yakýnýmý, herhangi bir baþkasýný tehlikeye atarak, yiðitlik yapmak hakkýna sahip olamazdým. Ýþte böylesi çaresiz zamanlarýmda, ailemi, çocuklarýmý toplayýp, onlara sýðýndým ve en büyük desteði de onlardan aldým. Bana güveniyorlardý. Ben nerede olursam onlar da orada olacaktý. “Gidelim” dersem geleceklerdi, “Kalalým” dersem kalacaklardý.

Kalmak ve direnmek

Ýyi de, gidersek nereye gidecektik? Ermenistan’a mý? Peki, benim gibi haksýzlýklara dayanamayan biri oradaki haksýzlýklara ne kadar katlanacaktý? Orada baþým daha büyük belalara girmeyecek miydi? Avrupa ülkelerine gidip yaþamak ise hiç harcým deðildi. Þunun þurasýnda üç gün Batý’ya gitsem, dördüncü gün “Artýk bitse de dönsem” diye sýkýntýdan kývranan ve ülkesini özleyen biriyim, oralarda ne yapardým? Rahat bana batardý! “Kaynayan cehennemler”i býrakýp, “Hazýr cennetler”e kaçmak herþeyden önce benim yapýma uygun deðildi. Biz yaþadýðý cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardandýk. Türkiye’de kalýp yaþamak, hem bizim gerçek arzumuz, hem de Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren, bize destek çýkan, binlerce tanýdýk tanýmadýk dostumuza olan saygýmýzýn gereðiydi. Kalacaktýk ve direnecektik. Bir gün gitmek mecburiyetinde kalýrsak ama… Týpký 1915‘teki gibi çýkacaktýk yola… Atalarýmýz gibi… Nereye gideceðimizi bilmeden… Yürüyerek yürüdükleri yollardan… Duyarak çileyi, yaþayarak ýzdýrabý… Öylesi bir serzeniþle iþte, terk edecektik yurdumuzu. Ve gidecektik yüreðimizin deðil, ama ayaklarýmýzýn götürdüðü yere… Her neresiyse.

Ürkek ve özgür

Dilerim böylesi bir terk ediþi hiç ama hiç yaþamak mecburiyetinde kalmayýz. Yaþamamak için fazlasýyla umudumuz, fazlasýyla da nedenimiz var zaten. Þimdi artýk Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne baþvuruyorum. Bu dava kaç yýl sürer, bilemem. Bildiðim ve beni bir miktar rahatlatan gerçek þu ki, hiç olmazsa dava bitene kadar Türkiye’de yaþamaya devam edeceðim. Mahkemeden lehime bir karar çýkarsa kuþkusuz çok daha sevineceðim ve bu da demektir ki artýk ülkemi hiç terk etmek zorunda kalmayacaðým. Muhtemelen 2007 benim açýmdan daha da zor bir yýl olacak. Yargýlanmalar sürecek, yeniler baþlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksýzlýklarla karþý karþýya kalacaðým? Ama tüm bunlar olurken þu gerçeði de tek güvencem sayacaðým. Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliði içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalýklarýnda dahi yaþamlarýný sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.

Hrant Dink (19 Ocak 2007) AGOS Sayý: 564


O bir Güvercin'di. Güvercin'i koruyamadýk. Hatta yasýný bile tutamadýk.
Hrant'a sýkýlan kurþun hepimize sýkýldý.
Barýþ içinde özgürce yaþamak ve yaþatmak isteyenlerin, eþitlikten yana olanlarýn, vicdanlý olanlar kardeþliðin çýðlýðýný yükseltmesi gerekmez miydi?Güvercinlerin ürkmeden, özgürce uçamadýðý bir ülkede çocuklarýmýz nasýl yaþayacak?
EVET, HAYIR, BOYKOT'lar arasýnda Adaleti aramaktan vaz mý geçtik?

Ýlhami Bey, kaleminize, yüreðinize saðlýk.

Arif Ali Cangý




Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.