|
yitik zaman hikayeleri - III
03 Haziran 2008
|
kurşunkalem
|
kurşun bir kalemden gümüş bir levhaya cam heceler dökülürken kristal parlaklığıyla
billur bir ses duyulur geceden
bir ses ki
vakit geldi diyor haydi durma
ya şimdi ya bir daha belki asla
ve hiç tereddütsüz
birinin beni düşlediğini düşleyerek
uzanıyorum gecenin koynuna
sensiz bir sabaha uyanmamak üzere
ne olur bu kez beni yalnız koyma
|
|
|
03 Haziran 2008
|
sultan
|
:( zamansızlık hastalığına yakalanan bazılarımıza iyi bir kaçamak sizin şiirlerinize yakalanmak. Şiirlerinize yakalanan herkes sonunda anlayacaktır ki şiirden öte anlamlı pek de bir şey yok bu dünyada. Sadelikle ve eşsiz bir yalnızlıkla kabullenen bir dünya bu, şiirin dünyası. Kaleminizi seviyoruz. Kurşunkalem bu hem iz bırakır hem kirletmez. sevgiler pervin
|
|
04 Haziran 2008
|
kurşunkalem
|
Çok teşekkür ederim sevgili Sultan. Beni onurlandırdınız. Şiir tadında sevgiyle kalın..
|
|
Uyarı
|
Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.
Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.
Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.
|
Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
0
|