ForumPolitikitiraf.izmir  Yeni Konu 

SOKAKTAN YANSIMALAR

12 Eylül 2019

habibtaskin

Kadın, yardım istercesine var gücüyle bağırıyordu. İsmail okuduğu kitabı divanın üzerine gelişi güzel bırakıp, aceleyle balkona çıktı. Etrafına bakınıp, binaların her katını alıcı gözüyle inceledi. Sokaktan birkaç erkek arka arkaya yokuş aşağı iniyorlardı. İsmail kimseler duymasın diye sesini kısarak: “Ses nereden geldi?” dedi. Olduğu yerde heykel figürü sergilercesine, bir daha ses gelir diye dinlemeye başladı. Ne gecesi ne gündüzü belli olmayan girdapta, günler geçtikçe rutin hale geliyordu kadının bağırması. İsmail elindeki çöp poşetini çöp konteynerine attığı sırada, Kadın sesi, küfre dönmüştü. Başını sesin geldiği yöne çevirdiğinde köşedeki üç katlı tuğlalı evin hemen yanındaki dört katlı binanın en son katındaki evin panjurlu balkonunda Kadını gördü. İnce yapılı, bir yetmiş boylarında, saçları sarıca ve uzundu. Kadınla göz göze geldiklerinde; kadın balkondan elini ileriye doğru uzattı. Eli yumruktu ve orta parmağı yukarıya doğruydu. Birkaç kez kolunu yukarıya ve aşağıya indirince İsmail başına iş almamak için apartman kapısına doğru yürüdü. Daha sonraları onu sokakta gördüğünde, kadının gerginliği ve donukluğu yüzüne de yansımıştı. Çenesi inceydi. Yanakları çöküktü. Akşama doğru Kadın birkaç erkek ismi sıraladıktan sonra ana avrat dümdüz gitti. Mahalleli şaşkın, seyirci konumundaydı. Yoldan gelen geçenler de şaşkındı. Günler geçtikçe erkeklerden sonra kadınlara da sarmaya başladı. Sokaktan geçen türbanlı türbansız, mini etekli mini eteksiz, askılı askısız, kot pantolonlu giyimlilere, ses tonunu yükselterek, el hareketiyle: “ Orospu! Kahpe! Kimin altına yatacaksın?” Dediğinde sokaktan geçen kadınlar ilk önce balkona bakıp, yüzlerini anında yere çevirip adımlarını hızlandırırlardı. Zamanla sokaktan geçenler, Kadın'ın küfrüne alışmış olmalıydılar ki, gülerek, el işaretleriyle yoluna giderlerdi. Kadın Sokağa çıktığında biriyle konuşuyormuş gibi durmadan ‘zilli, kahpe, azgın' derdi. Bazen de erkek isimlerini sayıp döker ve ‘puşt, orospu, kahpe' ile diğer kelimeler ağzından akardı. İsmail ve Kadın'ın bulundukları sokak ana caddeyle buluşuyordu. Arabaların her çeşidi ve renkte olanı gelip geçerdi. Kadın ana caddeye sayısızca dalış yapmıştı. Kadın caddeye çıktığında trafik aksıyor, her şey birbirine giriyordu. İsmail birkaç kez olanlara tanık olmuştu. Kahvehanede oyun oynayanlar, dükkânlarda olanlar, yolda yürüyenler onu izlerdi. Badem ağaçlarının çiçek açtığı, güneşli bir gün kadın yolun ortasında dokunulmazlık zırhına bürünmüşçesine, rahat tavırlarıyla yürüyordu. İki kolunu yana açmış, avuç içleri gökyüzüne bakıyordu. Kısa zaman sonra avuç içlerini yumruk yapıyor. Orta parmak havada ana avrat sövüp sayıyordu. Arabalar hareket halindeyken kimileri durup kadına bakıyordu. Güzel hareketlenmişçesine kahkahayı basıyorlardı. Laf atan da oluyordu. Kadın onları görünce anında ana avrat dümdüz gidiyordu. Adamın biri ya da birkaçı erkekliğini ispatlayacak ya! Kadının halini bile bile utanmadan, sıkılmadan zorla, güpegündüz neredeyse tecavüz edeceklerdi. Göbeği dışarı fırlamış, kıvırcık, siyah saçlı Adam, buranın hâkimi benim dercesine havalı, aynı zamanda kasıla kasıla sokağa girdiğinde, gözleri Kadının üzerindeydi. Çaktırmadan öpücük yolluyor. Diliyle, dudağının her yerini yalıyor. Kadın daha öfkeli: “Orospu, kahpe…” Diye bağırıyordu. Sol taraftaki ikinci apartmanın üçüncü katındaki komşu kadın adamın yaptığını görür görmez tavrını koydu: “Sende hiç utanma yok mu? Karın, kızın yok mu?” Lafı duyan Adam başını öne eğip, tabana kuvvet demiş olmalı ki, anında ortadan kayboldu. Kadın kendini kaybetmiş bağırıyordu. Camı çerçeveyi indiriyordu. Eline ne geçirirse balkondan aşağıya gelişi güzel fırlatıyordu. Sokak sakinlerinden Belkıs ile Hasan tedavi görmesi için mahalleliden gönüllülük temelinde imza topluyorlardı. Belkıs, kumral saçlı, açık tenli, güler yüzlüydü. Hasan kendi halinde ama Kadın'ın durumuna seyirci kalmayanlardandı. Hasan aynı sokakta ikametgâh edeli yirmi yedi yılına girmişti. Onu tanımayan yoktu. Hasan bir alt sokakta oturan, yeni binanın ikinci katında Sarışın Necla'dan Kadın için imza istedi. Sarışın Necla İnce yapılı bir altmış boyundaydı. Anne babasından kalma iki katlı evin üst katında oturuyordu. Daha sonra evini müteahhitte verip, yeni evine kavuşmuştu. Yalnız başına yaşamaktaydı. Sarışın Necla istenen imza karşısında tedirgindi. Hasan imzalatacağı kâğıdın üzerindeki yazılmış olan yazıyı okuttu ve sözlü olarak kendisi anlatı: “Kadının sağlığı için psikolojik tedavi görülmesine, insaniyet namına… Nereye? İlçe Kaymakamlığı'na.” Sarışın Necla onun yüzüne baktığında: “Başıma iş alırsam? Ya polis kapıma dayanırsa? Mahkemelerde sürünmek var…” “Ne diyorsun? Ne polisi? Ben sana sağa sola bomba mı at diyorum! Okuduğundan, anlattığımdan sen ne anladın?” Sarışın Necla başını hafiften oynattığında: “İmza vermek istemiyorum. Kadın'ı ya cezaevine atarlarsa?” Hasan iki elini havaya kaldırdı: “Yapma be Necla!” dedi. Hasan kapı kapı dolaşıp imza toplamaya çalışırken Belkıs da imza toplamaya çalışıyordu. Belkıs ilk önce taksi durağındaki şoförlerden imza istedi. Hiçbiri imza vermeyince şaşırdı ve sonrasında: “Olayı görüyorsunuz. Nasıl kayıtsız kalırsınız? Sizin başınıza da gelebilir? Ailenizden birinin başına da gelebilir? İnsani açıdan bir istek. Tedavi görüp aramıza geri gelecek,” diyerek kızdı. Belkıs ve Hasan imza toplamakta başarısız olunca mahallenin muhtarına durumu anlattılar. Böylece Devreye mahallenin muhtarı da girdi. Kaymakamlıkla diyaloğu kendisi üstlendi. Kadın'ın kapısına şikâyetten polisler gelip gitti. Mahallelinin meraklı bakışları arasında sonuçsuz kaldı. Sokak hareketliliğini korudu. Kadın aynı cümleleri durmadan tekrar ediyordu. Üç ay sonra Kadın tedavi için evinden alındı. Sanki operasyon yapılmış gibi alındığını hiç kimse görmedi. Meraklı mahalleli birbirine sormaya başladı: “Kadın evinden alındı mı?” Hüseyin Habip Taşkın 16.06.2019
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0