ForumSaðlýk  Yeni Konu 

HACAMATCILIK NEDÝR ? ÞAMAN TIBBI

09 Þubat 2018

Kocero

Dönemin en etkili kurumu Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý. Elinde olanca olanaðý ve aracý ile artýk topyekün bir zor aygýtý. Devletin silahlý güçlerinden daha zorba biçimlerde hayatýmýza þekil þemal vermeye odaklanmýþ bir kurum. Hayatýmýzýn her alanýna müdahale eden çok tesirli bir silah. Kadýnlar ve çocuklar büyük tehlikede. Çünkü o silah, ilk onlara doðrultuluyor. En kolay onlara patlýyor. En çok onlarý yaralýyor, hatta öldürüyor... Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn “Sosyal ve kültürel iktidarýmýz sýkýntýlý” diyerek altýný çizdiði boþluðu doldurmanýn en önemli aygýtý olarak Diyanet, Yeni Türkiye'nin kurucu deðerlerini inþa etmek üzere her yere ama her yere kök saldý. Sadece camiler ve ibadet yerleri deðil, kurduðu eðitim kurumlarýyla 3 yaþýndaki bebelerden üniversite çaðýndaki gençlere; irþat bürolarý, “manevi hizmet birimleri”, nikah memurluklarý, aile danýþmanlarý aracýlýðýyla evlere ve iliþkilere; saðlýk ocaklarýndaki “anne-çocuk saðlýðý, aile planlamasý” eðitimlerinden göçmen bürolarýna, telkin hizmeti adý altýnda þiddete uðrayan kadýnlarýn kaldýðý konukevlerinden kanser hastasý çocuklarýn tedavi gördüðü hastanelere kadar her yerde, herkese bir “hizmet”leri var! Pek çok bakanlýðýn bütçelerinden büyük meblaðlar Diyanetle yapýlan türlü çeþit protokollere ayrýlmýþ durumda. En önemlisi de Aile Bakanlýðý... Bakanlýðýn, sosyal hizmet uzmaný, psikolog, sosyolog, sosyal araþtýrmacý olarak istihdam edilecek kadrolar yerine, Diyanetin personel ve alan desteðinden yararlanmasý bir devlet politikasý olarak kurumsallaþtý. Eðitim tümüyle ona emanet. Daha dün 81 ile gönderilen yazý ile aile ve dini rehberlik bürolarý eliyle okullarda ‘Þükür, hamd, felaket anýnda sabýr, iyilik anýnda özveri, özveri, fedakarlýk, kahramanlýk, ümmet ve millet bilinci, aidiyet, adil davranýþ Ýslam, þehitlik ve þehadet, sabýr eðitimi, sevdiklerimizden infak, duanýn kabul olmasý' gibi konu baþlýklarýnda çocuklara vaaz verilmesi için okullara vaizler atandý. Zaten vaiz atanmasa da o okullarda nice matematik, felsefe, edebiyat, fizik öðretmeninin fahri din görevlisi gibi çalýþtýðýný biliyoruz. Diyanet 9 yaþýndaki bir çocuðun evlenebileceðine iliþkin fetvalar verirken, “öðretmen” sýfatýyla okullara memur edilmiþ müptezeller 16 yaþýndaki öðrencisini istismar edip ikinci eþ olarak evlenmeyi kendinde hak görebiliyor, þeriata göre muamele görmeyi talep edebiliyor. Diyanet kimi zaman kurumsal açýklamalarla kimi zaman da din adamý kýlýðýndaki kiþilerin saðda solda konuþmalarýna olanak vererek kadýnlarýn kýlýk kýyafetlerinden oturup kalkmalarýna, evlilik yaþýndan evlilik içi sorumluluklara kadar her þeye bir ayar çekilmesini meþrulaþtýrýrken, yine sýfatý “öðretmen” olan bir diðeri eþofman giyen kýz öðrencileri zina etmekle suçlayabiliyor, öteki çocuk yaþta evlilik tartýþmalarýna “Zina edecek kadar yaþý büyük. Evlenmeye geldi mi yaþý küçük oluyor” diyerek hiza çekme cüreti gösterebiliyor. Kadýn cinayetleri rekor üstüne rekor kýrarken Aile Bakaný “Boþanmalarý ne de güzel azalttýklarýný” anlatýp övünüyor. 6284 sayýlý Þiddetin Önlenmesi Kanunu'nun kaðýt üstünde kalmasýna bile tahammül edemeyenlerin yasanýn yok edilmesine dönük kampanyalarý sürerken, Diyanet erkeklere boþanmayý SMS kolaylýðýnda bir hak olarak veriyor, kadýnlara ise boþanma süreçlerinde her türlü ezayý ve cezayý mübah gösteriyor. Devletin eðitim, saðlýk, sosyal hizmetler gibi en temel hizmetlerden elini teker teker çektiði, bir yandan da gündelik hayatýn din odaklý yeniden dizaynýnda Diyanet için kamu olanaklarýnýn seferber edildiði bu dönemde kadýn ve kýz çocuklarýnýn hak ihlalleri de þahikasýna vardý. Diyanete gösterilen tepkiye ise bildik bir karþý tepki hemen örgütleniveriyor iktidar eliyle. Nasýl ki AKP sözcüleri kadýnýn özgürlüðüne, kazanýlmýþ haklarýna ve toplumsal statüsüne saldýrýlarý, gündelik hayatýn din tahakkümüyle þekillendirilmesini “özgürlük, demokrasi, vesayet yýkýmý” olarak lanse ediyor; Diyanete dönük en küçük bir eleþtiri de “darbecilik” olarak adlandýrýlýyor. Kadýnlarýn hayatýna, haklarýna büyük darbeler vuranlarýn bu ikiyüzlülüðü çeþitli tekil olaylarda tepki çeken bir duruma yol açýyor açmasýna da, halen Diyanetin bir bütün olarak haklarýmýza ve hayatýmýza kasteden bir silah olduðunu tartýþabilir bir zeminde deðiliz. Hayatýmýza ve haklarýmýza kasteden bu darbelerden ilk ve en çok etkilenen yoksul kadýnlarý bu tartýþmanýn bir parçasý haline getirmeden de o zemini geniþletemeyeceðiz.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0