ForumSSS  Yeni Konu 

Kimin kafası karışık... - Rengin Soysal

21 Ocak 2012

hurkus

Kimin kafası karışık... - Rengin Soysal

“Kafası karışık” deyip, çıkıyorlar işin içinden kendilerince. Bu ‘yargıyı’ dillendirenlere son dönemlerde sıkça rastlamak tuhafıma gidiyor. Tam da görüşlerinde, eylemlerinde gayet tutarlı olan kişiler hakkında varıyorlar bu kanaate çünkü.

Aslında şaşıracak bir şey yok, biliyorum. Onlar netliği birilerini ‘tutmak’ olarak algılıyorlar, öyle öğrenmişler, öyle öğretilmiş; bu çizginin dışına taşınca netlik ayarları bozuluyor, yeni sesleri, farklı frekansları ayırt edemiyor, anlamlandıramıyorlar.

Daha açık söyleyeyim, mesela 12 Eylül referandumunda “evet”i destekleyenleri, hükümetin bir başka icraatını eleştirdiklerinde “kafası karışık” diye yaftalıyorlar.

‘Tuttukları’ parti, lider ne derse, ne yaparsa doğru ve haklı, ‘karşı tarafın’ yapıp ettiği, söylediği mutlaka yanlış ve haksız bu ‘düşünmeme’ biçimine göre.

Sanıyorlar ki taraftarı oldukları takıma atılan golü alkışlar pozisyona düşecekler eğer böyle davranmazlarsa.

Aynen onlara ‘yön veren’ diğer bütün aidiyetleri, milliyetleri, etnik kökenleri, dinleri, mezhepleri, ideolojileri konusunda takındıkları tutum gibi.

Biz ve onlar, biz ve ötekiler ve en fenası da biz çoğunlukta olanlar ve diğerleri, azınlıkta olanlar, şeklinde yapılan ayrım unutturuyor hakkı, adaleti ve hepsinden evvel insanlığı hâlbuki.

Bir “güvercini” vuruyorlar ve bu zulme duyarsız kalabiliyor bu yüzden bazıları.

Bu duyarsızlık her türlü oyunu rahatça oynama imkânını veriyor, ucu kimbilir nerelere dayanan çıkar çevrelerine.

Hrant Dink davasında çıkan vicdanları yaralayıcı kararı protesto etmek için Dink’in beşinci ölüm yıldönümünde onbinlerce kişinin yürümesi ümit vericiydi.

İronik ve aslında acı olansa, başlıca amacı AKP hükümetinin gitmesi olan bu cinayetin, bunca yıl sonra, aynı hükümetin perde arkasındaki gerçek failleri bulmak, olayı aydınlatmak yönünde gereken çabayı göstermemesi nedeniyle iktidarının sarsılmasına yol açabileceği belki de.

İşte o zaman “Kimin kafası karışık” diye sormak istiyor insan...

Bu arada Hrant Dink acımasızca katledildiğinde, açacağı sonuçlar işlerine geldiğinden, beklentileri hükümetin devrilmesi olduğundan, aldırmayanların, belki de gizliden ellerini ovuşturanların, şimdi AKP iktidarının yıpranmasına yardım edeceği için aniden ‘adaletsever’ kesilmeleri gözden kaçmıyor.

Elbette o kimselerin, grupların varlığı ne hükümet iradesindeki ne adaletin tecellisindeki zaafı affettiriyor.

Evet, kimin kafası karışık?

Öğretilmiş, ezberletilmiş ‘gerçeklerin, halkının farklı bilgi ve düşüncelerle temasına izin vermemiş bir sistemin bellettiklerini sorgulamamak, kayıtsız şartsız inanmak mı sağlıyor kafanın netliğini?

Gerçeğin ne olduğunu araştırmak değil de, verili ‘gerçeğin’ doğruluğunu tekrarlayan okumalar yapmakla, o söylemlerin peşine takılmakla, inandığını doğrulayacak kanıtları bulmaya çalışmakla net tutabiliyorlar zihinlerini sanki.

Delilden inanca değil, inançtan delile gidiyorlar...

Hangi partiyi ‘tutuyorlarsa’, hangi siyasi liderin veya kanaat önderinin peşinden gidiyorlarsa iyi, güzel ve doğru olan onun sözüdür diyerek, kafalarının netliğinden emin oluyorlar.

Bu durumda kendilerine muhalif konumda gördükleri kim varsa, hangi parti, örgüt vesaire varsa baştan hükmediyorlar söyleyip savunduklarının yalan, yanlış ve kötü olduğuna.

Tutarlılığı bu sanıyorlar.

Oysa hakikatin dahi çok yüzü olabilir...

Hakikat bile değişir...

Tagore’un bir sözü geliyor aklıma: “Hakikatin son sözü ile geldiği zannedilir ve her son söz bir sonrakine yol açar.”


rengin.soysal@gmail.com

Taraf

Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0