ForumGüncel Politika - Ýskender'in Düðümü  Yeni Konu 

Asra Beþ Kala! - Þeyhmus Diken

26 Nisan 2010

hurkus

Hiç tereddüdünüz olmasýn, eðer Kürtler de Hýristiyan olsaydý o tekçi mantýðýn dayatmasý gereði ayný sonu paylaþacaklardý...Þükür ki Kürt sadece kendi için deðil, kendisini kiþiliksizleþtirip, kimliksizleþtirmeye yeltenen muktedirlere inat, Ermeni'sine de, Süryani'sine de, bütün Kürt coðrafyasýndaki halklara özgürlük ve demokrasi istiyor.

Þeyhmus DÝKEN - Bianet




"Millet yaþamaz, meclisi müstahkâr olurken

Ýðfal ile tehdit ile titrer ve sinerse

Millet yaþamaz maþer-i millet boðulurken!

Düþsün sana meyyal-i tahakküm eðilen ser

Kopsun seni- bir hak diye - alkýþlayan eller"


Doksanbeþe doðru / Tevfik Fikret

Bir süredir öylesine bir þehir tarifi "ihtiyacý" doðmaya baþladý ki; muhalifler ayrý ve olmasý gereken tarifte ýsrarlarýný sürdürüyorlar. Muktedirler ise "devlet olmanýn" olanca kudret ve yaygýn ajitatifliðini kimi zaman popülariteye hatta sokaktaki vatandaþýn inancýna mütecavizliði de göze alarak bir baþka egemenlik pekiþtirici telden çalýyorlar.

Meramým bir sempozyum nedeniyle baþat birkaç iþi paylaþmak. Kimilerine cazip gelen ve çarþaf çarþaf sunulan örnekleriyle Diyarbakýr'da iki yýldýr büyük paralar harcanarak üstelik önüne "Uluslararasý" yaftasý da yapýþtýrýlarak gerçekleþtirilen "Nebiler, Sahabiler, Azizler ve Krallar Kenti Diyarbakýr" sempozyumu. Ýki ortaðý var; Dicle Üniversitesi ve Valilik.

Þehir Diyarbakýr olunca...
Sýkça ve deðiþik fýrsatlarla deðiþik þekillerde dile getirmeye çalýþýrým. Þehir Diyarbakýr olunca, elde kalan tek muhalefeti bir þekilde "alaþaðý" etmek için olmadýk güçler seferber oluyor ne hikmetse!

Bunun sayýsýz tanýklýklarý ve yine sayýsýz projeleri ve de tarifsiz bütçeleri var, benden söylemesi. Yeter ki bu muhalif odak düþ(ürül)sün! Ne gerekiyorsa yapýlýyor, kimsenin kuþkusu olmasýn. Ama kaygýsý olsun.

Bu müdahillikleri, referansý sadece þehrin fiziki ve kültürel mirasý, ya da salt Ýslam temelli inanç manzumesi olan kimileri kabul edebilir.

Sanýldýðý kadar masumane deðil
Ama ifade etmek gerekir ki bu durum hiç de sanýldýðý kadar "masumane" deðil. Yani þehrin birkaç eski ibadet mekânýný (cami, kilise v.b.) kurtarmak adýna restore edip ayaða kaldýrmak, ya da þehri iþte bilmem 'geçmiþte þu kadar din ve inancýn birlikte yaþadýðý, harmanlandýðý bir þehirde, iþte o yapýlar ve örnekleri' diyerek dillendirmek masumluk karinesi ardýna saklanmayý masum olarak göster(e)miyor söyleyeyim.

Bu "operasyonun" bir tek adý vardýr o da þu: þehri muhalif ve Kürdi kimliðinden soyutlayýp kimliksizleþtirmek. Ya da yeni ve etkisiz, içi boþaltýlmýþ bir kimliðe evrilterek iþlevlendirmek!

"Peygamberler þehri"... "Ýnancýn þehri"...
Yakýn zamanlara kadar "Peygamberler þehri" lafzý, ifade manasýnda lanse edilerek Diyarbakýr'a komþu þehir "Urfa" için tasarlanmýþ ve sýkça telaffuz edilen bir adlandýrmaydý.

Mardin için ise "Ýnancýn þehri" kavramsal metaforu öne çýkan bir jargondu. Ýkisinin de içi boþaltýlmýþtý, çoðunuzun malumu!

"Peygamberler þehri" derken tek baþýna bir Ýbrahimi'lik üzerinden ve "Nemrud mezalimi" mantýðý çerçevesinde bir peygamberlik kurgusu vardý.

Ne geçmiþ bin yýllardaki Süryani, Yahudi ve Ermeni toplumlarýnýn eski "tapýnaklarý"ndan silinen ve artýk anýlmayan adlarý ve yeniden reorganize edilen yeni Ýslami kimlikli mekânlarý, ne de ritüelleri ve tarihle kültürle yoðrulmuþ geçmiþleri var artýk yeni adýnýn önüne "Þanlý" yaftasý konan "Urfa" kentinin yeniden yazýlmýþ modern þeceresinde...

Süryaniler söyleyemiyordu, ben söyledim
Mardin için ise inancýn metalaþtýrýlmasý, ya da daha içten bir kavramsallýkla inancýn turistik meta unsuru haline dönüþümünün kaba tezahürü.

2010 Türkiye'sinde Amerikan toplumunda bugün Kýzýlderililer neyse, Mardin için de devletin biçtiði rol açýsýndan bugün Süryanilik odur.

Birkaç yýl evvel Midyat'taki bir panelde "Eðer bir kilo daha fazla Mardin leblebisi, ya da üç porsiyon daha Mardin kebabý veya birkaç parça gümüþ taký satayým diye Süryani'yi seviyorsanýz, sevmeyin eksik olsun o Süryani sevginiz. Ama binlerce yýldýr bu topraklarda birlikte yaþamýþ, acýyý kederi birlikte paylaþmýþ kaderdaþ halklar olarak Süryani komþularýnýza, hemþehrilerinize kucak açýyorsanýz o zaman sevginiz anlamlýdýr" diyerek dile getirdiðimde, panel sonrasý Süryani dostlarým "Biz dile getiremiyorduk. Ýyi ki söylediniz" demiþlerdi.

"Bizim de Süryanilerimiz var" demek için...
Þimdi haftanýn mana ve ehemmiyetine binaen (malum 24 Nisan) yeniden dile getirmenin zamandýr. Evet, muktedir baþarýlý olmuþtur, hem de birkaç açýdan! Mardin'de de, Urfa'da da, baþka yerlerde de!

Devletin retoriðinde; Mardin'de Süryanilik artýk bir turistik pazar metaýdýr. Bakýn iþte "bizim de Süryanilerimiz var" demek içindir onca gayret. Týpký Washington'daki Kýzýlderili müzesi ve "rezerv bölgeleri" diye tabir edilen kamplarda artýk fabrikasyon olarak üretilen Kýzýlderili süslerinin büyük ve fahiþ paralarla meraklýsýna satýlmasý gibi!

Mardin de, yerli yabancý turistlerce ziyaret edilmekte, alýþveriþ yapýlmakta, bol bol kilise ve manastýr kutsal haçlarý önünde fotoðraflar çekilmekte, ardýndan da anýlar tazelenmekte, biraz radikal olanlarýn yanýnda evine götürdüðü bir bardak kýrmýzý þarabýn eþliðinde.

Öte tarafta mevcut durumdan ders çýkarmak, acaba "bizim Süryaniler"imiz dediðiniz tebaa ne haldedir? Hayatlarýný sürdürmek için gündelik yaþamda, okulda, çarþýda pazarda, devlet katýnda veya siyasal talepkârlýklarýnda nelerle karþýlaþmaktadýr sorularýný çoðaltarak soran da, bunlarý tartýþan da, dillendiren de pek yok! Elbette siyasal olarak Kürtler bunu dillendiriyor. Ama Kürt sorununun çözümsüzlüðü gibi Kürt coðrafyasýndaki diðer halklarýn sorunlarý da güme gidiyor.

Urfa'ya gelince "peygamberine" çoktan kavuþmuþ. Camisiyle, balýklý gölü, dergâhý ve diðer tapýnma mekânlarýyla "muradýna ermiþ" ve hayatýndan ziyadesiyle memnun gibi.

Sýrada Diyarbakýr mý var. Evet, görünen tablo bu!

Birkaç yýldýr özlemle bu ikiliye (Mardin ve Urfa) Diyarbakýr'ý da katma gayretkeþliðinin olanca heyecanýný yaþýyor kimileri. Devlet destekli projeler olanca hýzýyla bu yeni duruma hizmet etmekle yarýþýyor. Devlet kurumlarý da bu durumdan geri kalmýyor. Diyarbakýr Müftülüðünün "Dini Deðerleri ile Diyarbakýr", Diyarbakýr Valiliðinin "Nebiler, Sahabiler, Azizler ve Krallar Kenti Diyarbakýr" ve alabildiðine inanç temelli bir motivasyona gönderme yapan Diyarbakýr eski vali yardýmcýsý ve Diyarbakýr Hizmet Vakfý Baþkaný Ahmet Aydýn'ýn kurumsal desteðiyle Diyarbakýr Kültür Sanat Vakfýnca yayýnlanan "Doðunun Kapýsý Diyarbakýr" kitaplarý büyük ölçüde anýlan amaca ve niyete çare olmaya aday çalýþmalar.

Bir 24 Nisan'a daha "Rojbaþ" diyeceksiniz
2010 tarihsel zaman aralýðýnda eski ve kadim Amida'nýn þimdilere denk düþen Kürdî Amed'inde; sayýnýn içinde peygamberlerin de olduðunun dillendirildiði 540 sahabe ile Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra dördüncü büyük sahabe þehri gibi bir lafýz sokaktaki vatandaþýn inancýndan çok; Kürtlerin kalbi Amed'in direnç ruhunu teslim almaya hitap ediyor.

Mesele þu: ruhunu teslim edip üzerine Arapça fatiha okumaya yeltenenlere rýza mý gösterilecek! Yoksa sahabe ise onlar Amed'in sahabeleridir, onlarý da anmayý elbette biliriz, size ne oluyor ey para tanrýcý proje'ktörler demekte.

Siz bu yazýyý okuduðunuzda bir 24 Nisan tarihine daha "Rojbaþ" diyeceksiniz. Neredeyse bir asýr evvel bu topraklardan toplu kýtal'e uðramýþ bir doðu kavminin acýlarýný bir kez daha yüreðinizde, ruhunuzda, benliðinizde anacaksýnýz.

Kürt coðrafyasýndaki tüm halklara özgürlük
Hiç tereddüdünüz olmasýn, eðer Kürtler de Hýristiyan olsaydý o tekçi mantýðýn dayatmasý gereði ayný sonu paylaþacaklardý. Deðillerdi. Dolayýsýyla sabah kahvaltýsý olmaktan kurtuldular. Ama "ciran"larý, "kirîv"leri kurtulamadý.

Þimdi birileri siyaseten Kürdü de kimliksizleþtirerek benzer akýbete kurban etmek niyetinde.

Þükür ki Kürt sadece kendi için deðil, kendisini kiþiliksizleþtirip, kimliksizleþtirmeye yeltenen muktedirlere inat, Ermeni'sine de, Süryani'sine de, bütün Kürt coðrafyasýndaki halklara özgürlük ve demokrasi istiyor. Benim çabam senin içindir de, diyor...

Sözü Fikret'le açtýk þairce, yine Fikret'le baðlamak doðru galiba "Tarihi Kadim"den...

"Ne vakit geçse anlý þanlý bir ordu,

çöküverir aðýr gölgesi bir bulutun,

kanlar yaðar dört bir yana.

En baþta bir kanlý bayrak.

Kanlý bir taç gelir arkasýndan.

.......

Uzun karanlýklar içinde uyumak isteyen mi var?

Bizden iyi geceler onlara,

bizden onlara iyi uykular." (ÞD/EÖ)
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0