ForumBizi Biz Yapan Öykülerimiz  Yeni Konu 

MÜNEVVER CÝNAYETÝNDE SON GELÝÞME

14 Aðustos 2009

deepblueeagle

Münevver’in katili halen bulunamadý, cinayet henüz çözülemedi. Bu tür cinayetler bizim kültürümüzde pek yoktur. Ýnce düþünülmüþ, planlanmýþ cinayetler ve seri cinayetler daha çok Batý toplumlarýnda olur. Burjuvalýðýn daha geliþmiþ olduðu ülkelerde. Bizde cinayetler genellikle daha spontane iþlenir. Bu nedenle polisiye edebiyatýmýz da ancak 90’larda geliþmeye baþladý. Fransýz, Ýngiliz veya Amerikan polisiye edebiyatý, o edebiyatýn suçlularý ve suç avcýlarý, polis eskileri, özel detektifleri özel bir tür oluþturur. Gerilim ve kara romanlar da bu janra girer. Bizim romanlarýmýzda çok vahþi cinayetler, soðukkanlý caniler pek olmuyor. Ama gündelik yaþamda vahþi cinayetler iþleniyor. Terör cinayetleri, mafya cinayetleri, töre cinayetleri gibi. Þimdi de batýya taþ çýkartacak bir cinayetimiz oldu. Demek ki biz gerçekten globalleþiyoruz, burjuvalaþýyoruz. Bu arada, teknoloji bu denli ilerlemiþken katilin hala bulunamamasý da tuhaf.

Güvenilir kaynaklarýn verdiði bilgiye göre (!) aylardýr olayýn çözülememesinden ve kamuoyunun bu cinayete ilgisinden rahatsýz olan Baþbakanýmýz politika ve emniyet dünyasýnýn ileri gelenlerini (!) toplayarak kapalý kapýlar ardýnda (!) uzun bir görüþme yaptý.

Görüþme sonrasýnda bir basýn toplantýsý düzenleyen Baþbakanýmýz þöyle dedi:
“Türkiye bu cinayetle sarsýldý. Karanlýk güçler yine iþ baþýnda. Ufukta erken seçim yok. Bir kýsým medya bize güvensin. Münevver’in kaný yerde kalmayacak. Birlikte yönetip birlikte baþaracaðýz. Biz hizmet için buradayýz. Bu ateþ hepimizi yakar. Özü sözü bir insan olarak bu cinayeti esefle kýnýyorum. Milli birlik ve beraberlik içinde saflarý sýklaþtýralým. Artýk sözün bittiði noktadayýz”.

Cinayetin çözümü konusunda ne yapacaksýnýz sorusuna ise “Türk polisi ile Ýnterpol iliþkiye geçti. Çözüm için Amerika’dan bir uzman getirtiyoruz. Burak Obama. Az sonra özel uçakla havaalanýna inecek” dedi.

Ýzmirizmir.net olarak editörümüz sayesinde Burak Obama ile bir söyleþi yaptýk. Yanýnda eþi de vardý. Burak bey bize gayet zarif ve beyefendi gözüktü.

-Sayýn Burak Obama, neden sizi seçtiler?

-Sanýyorum, deneyimimden dolayý. 2001 krizinden sonra A.B.D.’ye yerleþtim. Orada zorlukla tutundum. Son 3-5 yýlýmý Washington merkezli olarak özel detektiflikle geçirdim. Doðu yakasýnda birçok cinayeti aydýnlattým. Bunun için olsa gerek. Ayrýca, bir Türk olmam da etkili olmuþ olabilir, dedi.

-Kendinizi tanýtýr mýsýnýz?

-Aslen Ýzmirliyim. Ailem Romandýr. Çok fakirdik. Babam eskiden ayý oynatýrdý. Tek geçim kaynaðýmýz buydu. Ben de iþsiz güçsüzdüm. 2001 krizinden sonra ayýmýzý yemek zorunda kaldýk. Babam da bari sen oyna artýk köçeklik yap, para kazanalým, dedi. Oynamayý bilmiyordum. Çaresizdim. Sonra da ani bir kararla çok uzun ve kaçak bir yol takip ederek Amerika’ya ulaþtým. Ýzmir’den kah yüzerek kah tekne ile Yunanistan’a geçtim. Sonra da hep deniz yolu ile gemilerde gizlenerek, Ýtalya, Ýspanya, sonra da Atlantiði geçtim.

-Sonra?

-Çok aç kaldým. New York’ta sokaklarda uyudum. Neyse ki daha sonra oradaki New York’lu Müslümanlar beni baðrýna bastý. Deðiþik ve zor birçok iþte çalýþtým. Bir yandan da Ýngilizce öðrendim. Geceleri boþken bir yýðýn ucuz sinemada polisiye filmler izledim. Sonra polisiye romanlar, cinayet romanlarý, seri katillerin biyografilerini okudum. Suça ilgi duymaya baþladým. Bir yandan da yapboz oynayarak zekamý, hafýzamý geliþtirdim. 5-10 bin parçalý, hatta iki taraflý yapbozlarý çözdüm. Yavaþ yavaþ New York’taki Türklerin, Müslümanlarýn sorunlarýný çözüyordum. Ufak iþler. Ama para kazanmaya da baþladým bu iþlerden. Ýtalyan asýllý Amerikalýlarýn da sorunlarýný çözmeye baþladým. Mafyaya girmedim ama tanýdým biraz o dünyayý. Zamanla Amerikalýlara da çalýþtým.

Daha sonra evlendim ve çift pasaportlu oldum. Eþim Amerikalý, siyah. Polis departmanýna baþvurdum. Orada Türkler dahil her milletten insan polis olabiliyor. Amacým aslýnda detektiflikti. Ama polislik yapmayanlara bu hakký tanýmýyorlar. Bu arada soyadýmý da deðiþtirdim. Obama yaptým. Orada soyadý da ad da deðiþtirilebiliyor. Ama Müslüman kaldým. Daha sonra da polislikten ayrýlýp, gerekli kurslarý da alýp detektif oldum. Kurslarý netten aldým. Orada netle, mektupla bile her mesleði edinebiliyorsunuz.

-Yani, böyle mi oldu?

-Evet, aynen. Zaman içinde ustalaþtým. Sanayi casusluðu, biliþim suçlarý ile ilgilendim. Amerika’da daha çok seri katiller çýkýyor. Tekil cinayetler az. Toplu cinayetler de olabiliyor. Bunlardan sizde de var. Galiba Mardin’de olmuþ. Sivas’ta da vardý. Amerika’da seks cinayetleri az. Münevver cinayeti sanki öyle gibi. Amerika’da pek olmuyor. Çünkü zaten kýzlar çok küçük yaþta anne oluyor. 16 yaþýnda anne olan çok kýz var. Devlet de çocuðun doðmasý onun suçu deðil diyerek çocuklara yardým yapýyor, gýda masraflarýný karþýlýyor. Ayrýca hiç çalýþmayan birçok kadýn var. Kadýnlar evlenip ayrýlýyor. Sonra da yüklü nafaka alýyorlar. Bir çocuða 500-1 000 dolar nafaka alanlar var. Devlet, babayý mutlaka bulup nafakayý alýyor. Sosyal sorun olarak görüyorlar. Anne babaya býrakmýyorlar çözümü. Nafaka, bir de sosyal yardým. Anneler çalýþmadan, çocuklarý sayesinde yaþýyor. Yani bu rahatlýkta çok fazla cinayet olmuyor. Ayrýlmalarda, terk etmelerde de öyle maço öfke nöbetleri, cinnetler yaþanmýyor.

-Peki, Münevver cinayeti hakkýnda ne düþünüyorsunuz?

-Þimdilik bir þey diyemem. Net, DNA, cep telefonu. Birçok yöntem var. Bulgularý inceleyeceðim. Katil zanlýsý da varmýþ. Ama belli olmaz tabii. Henüz suçlu kesin olarak belirlenememiþ. Önce, cinayetin iþlendiði evden iþe baþlayacaðým. Ancak o zaman olayý benimseyebilirim. Evi, kalýntýlarý, izleri, ipuçlarýný inceleyeceðim. Sonra da görüþmeler. Dosyalar, raporlar. Türk polisinin de yardýmýyla en kýsa sürede katil veya katilleri bulabileceðimi düþünüyorum. Türk halký rahat uyusun. Burada net açýk basit bir cinayet var. Cinlerin, perilerin iþi deðil. Öbür dünyadan musallat olanlar da yok. Katilin peþine düþeceðim. Ýz sürüp bulacak, Türkiye’de, Rusya’da veya her nerdeyse kendi ellerimle yakalayacaðým. Sonra da adalete teslim edeceðim. Bir Türk olarak görevim bu, dedi.

Burak Obama daha sonra Ýstanbul’dan özel uçaðý ile Türbükü’ne geçerek ayaðýnýn tozuyla sabaha dek bir diskoda eþiyle dans etti.
15 Aðustos 2009

Sevgili  Gökhan,önce ciddi bir þeyler yazdýðýný düþündüm,sonra okuyunca düþündüm gerçekten ciddiymiþ.
Ne yazýk deðilmi bizde ironi bile iyice acýlaþtý.Mizah yazarý olmaya kalksak "önce anan aðlamadan olmaz" diyorlar.
Konuya gelince bizi kurtarmaya gelen bu çifte vatandaþ  Amerikalý larýn sayýsý bir hayli fazladýr biliyosun.
Yiyip içip gitseler canýmýz yanmayacak ya, bunlar hükümetlerde bile görev alýr, giderken de edindikleri servetlerinin kaynaðýný
anneannelerinin yastýðýnýn altý olarak açýklarlar.Þu senin Burak' a da dikkat et.Fazla götürmesin. Bunlarýn sermayesi acýlardýr
bilirsin.
Bir de senden sonra herkes kedisinin, köpeðinin öyküsünü yazmaya baþladý.Yalnýz dikkat ediyorum bu güzel arkadaþlarýn hepsi ev bark sahibi hayvancýklar.Bizim buralarda ekmeðini taþtan çýkaran bir sokak köpeciði var.Adý "Damat " .
Çifte vatandaþlýðý yok. Birkaç babadan olma safkan bir " hýrt ".Ýznin olursa bende onun öykülerini yazacaðým yakýnda.
Zaten  siteye bakýyorumda  kan ter içinde çalýþan birkaç karýnca ile bir uður böceði var - uður böceði Hürriyet Haným oluyor
bana kýzmazsa böyle dediðim için -.
Ne yapalým biz kýþýn kitap çýkartýveririz bakarsýn çabalarýmýz karþýlýðý , Aðustos böceklerine de seyretmek düþer.
Yazýlarýný ilgiyle,sevgiyle okuyoruz...Sevgiler  t.ugan
15 Aðustos 2009

deepblueeagle

teþekkür ederim. haklýsýn yazdýklarýnda.

köpeðin anýlarýný üç bölüm olarak düþünmüþtüm. ilk iki bölümde ev köpeði kendi yaþamýný anlatýyordu. üçüncü bölümde ise iki sokak köpeði arkadaþýný anlatacak. kirli ile serseri. onlar da etkileyici köpekler olacak. ikinci ve üçüncü bölümleri yazmadým henüz. ilham nerden gelirse o konuda yazýyorum. planlamýyorum. damat'ýn öykülerini bekliyorum. çok sahici yazacaðýný biliyorum.
hep öyle deðil midir . birileri daha çok uðraþ verir.
ben de ocak ayýndan buyana düzenli olarak yazýyorum. herhalde yýllarca yazabilirim. yazacak o denli konu var ki.
kitap konusunu ben de düþünüyorum. bir deneme kitabý.
bakalým. belki de birlikte çýkarýrýz.
deneme, öykü, þiir, müzik, sinema, edebiyat.
kolaylýklar.

16 Aðustos 2009

hurkus

izmirizmir.net'e gönülden baðlananlara gönülden selamlar!

sizler varken ayrýca reklam için bütçe ayýrmaya gerek yok sanýrým... "Uður böceði" haber müdürü olarak çalýþmak zorunda ama siz "gönüllü karýncalar" gerçekten çok istikrarlý ve kararlýsýnýz. Ýyi bir ekip oluþturdunuz adeta. Sizler varken "yönetici"lerin gözü arkada kalmaz. Ýçten teþekkürlerimle...

Hürriyet

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0