ForumPolitikitiraf.izmir  Yeni Konu 

GECENÝN SABAHI KARÞILAMASI

29 Aðustos 2021

habibtaskin

Þehrin üzerine karanlýk çökmeye yakýndý. Sokak aralarýnýn belirgin özelliði olan demirden yapýlma elektrik direklerinin arasý uzaktý. Direklerin yüksekliði iki katlý eve yakýndý, belki de biraz daha yüksekti. Yukarýdan sarý ýþýðýn aþaðýya doðru yansýmasý geniþ bir alaný kapsamýyordu. Þehrin ana merkezine afiþlemeye çýkan ayný semtte oturan Rüþtü ile Nail desteðe gitmiþlerdi. Birçok devrimci hareket, afiþlemeye, yazýla-maya, bildiri daðýtýmýna, korsan gösteriye çýktýðýndan dolayý ana merkez polislerce gözetim altýnda tutuluyordu. Geceleri polis sayýsý ve kontrolleri gündüze göre daha az ve avantajlýydý. Afiþlemeye çýktýklarý gece çok rahat duvarlara, trafolara, üstgeçitlere polis engeline takýlmadan iþ yapmýþlardý. Diðer semtte kalanlar ve-dalaþarak ayrýldýlar. Ýki yol arkadaþý gidenlerin arkasýndan bir süre baktý. Ýkisi birden sokak aralarýna dalýp yürüyorlardý. Rüþtü'nün esnemesi bitince: “Bu gece hiçbir aynasýzla karþýlaþmadýk. Çok çabuk bitirdik.” “Bu saatlerde burasýný sivil ve resmi arabalý polisler boþ býrakmazdý. Bende anlamadým!” Rüþtü sokaklara bakýnýyor, bir yandan konuþuyordu: “Derneðin yedek anahtarýný almakla iyi ettik. Semte gitmemiz bir saati bulur ve ana caddeyi devamlý kullanacaðýz. Ýster istemez bir polis arabasýna denk geliriz. Kýllýðý tutan kimlik ister, olmadý ‘hadi karakola buyurun beyler' diyebilir. Baþýmýza gece yarýsý iþ almayalým.” Hýzlý adýmlarla derneðin önüne gelmiþlerdi. Dýþ kapýyý Rüþtü açtý. Nail etrafý kolluyordu. Kapýdan içeriye girince Nail: “Asansörü kullanmayalým. Merdiven basamaklarýndan tabanlara kuvvet diyerek çýkalým.” Rüþtü karþý çýkmadý. Basamaklarý karanlýkta çýktýlar. Dördüncü katta kapý açýlýr açýlmaz kapanmasý bir oldu. Ýlk önce tuvalet ihtiyaçlarýný gördüler. Geniþ odaya girdiklerinde dýþarýdan solgun ýþýk geliyordu, iki masayý birleþtirdiler, Rüþtü ayakkabýlarýný çýkarýp üzerine uzandý. Nail tahta sandalyeleri birleþtirip ayakkabýlarýný çýkarmadan uzandý. Ýki yol arkadaþý yattýklarý yerde uykuya daldýlar. Sabaha doðru kendilerinden geçmiþlerdi. Ýkisinin horlama sesi koro halinde yankýlanýyordu. Saat dokuza doðru uyandýlar. Eþyalarý eski haline getirip derneði terk ettiler. Sokakta simit tezgâhýyla önlerinden geçen ayný yaþlardaki genç baðýrýyordu: “Çýtýr simitler geldi. Çýtýr bunlar.” Birbirlerine baktýklarýnda sessiz kalmayý seçtiler. Ýkisi cebindeki parayý çýkardýðýnda sadece dolmuþa verilecek paralarý vardý. Dolmuþ duraklarýna geldiklerinde, müþteri bekleyen þoförün mutsuz görünümü iç karartýyordu. Ýki yol arkadaþý dolmuþun en arka koltuklarýna oturur oturmaz uyku moduna geçtiler. Dolmuþ hareketlenmiþ gidiyordu. Þoför dikiz aynasýna bakýp: “Ücretleri elden ele verelim,” demesiyle iki yol arkadaþý toparlandý. Uyuþuk uyuþuk ceplerinden çýkardýklarý paralarý ön koltukta oturanlara verdiler. Paralar el deðiþtirerek þoföre ulaþtýðýnda göz attý, tamam olduðunu görünce þoförün neþesi yerine geldi. Sabah sabah Ferdi Tayfur'un aðlayan sesi duyuldu. Ýki yol arkadaþý oralý olmadý. Uyumaya devam ediyorlardý. Dolmuþ geliþi güzel yerlerde müþterisini alýp yoluna devam etti. Þoför dikiz aynasýndan binenlere bir anlýk baktý: “Ücretlerini ödemeyenler elden ele göndersin,” demesiyle sessizlik oldu. Bir ara yaþlý kadýnýn sesi duyuldu: “Beni karþý sokaðýn baþýnda indir!” Þoför kaldýrýma yanaþýp durduðunda yaþlý kadýn kapý kolunu kavrayýp aþaðý yukarýya kaldýrdý. Kapý bir türlü açýlmýyordu. Þoförün gür sesi duyuldu: “Teyzem kapýyý açsana… Her inen böyle yaparsa iþimiz var.” “Evladým kapý açýlmýyor.” Ön koltuktaki genç kalkýp kapý kolunu aþaðý yukarý itti, kapýya yüklendi. Þoför kýzarak: “Höösstt laaan ekmek teknemden ne istiyon?” “Abi kapýn açýlmýyor.” Þoför aceleyle inip açýlmayan kapýya geldi. Birkaç dakika uðraþtýktan sonra kapýyý açtý. Yaþlý kadýn söylene söylene indi. Ýki yol arkadaþýnýn uykusu kaçmýþtý, olanlarý izliyorlardý. Dolmuþ virajdan aþaðýya doðru gidince okula yaklaþtý. Genç delikanlýnýn sesi duyuldu: “Ýleride saðda inecek var.” Okulu az geçince kaldýrým kenarýnda araç durdu. Kapý yine açýlmadý. Þoför tornavidayla aþaðýya indi. Kapý kolu zorlanarak açýldý. Genç delikanlý indikten sonra þoför tornavidayla bir þeyler yaptý. Bir yandan sessizce konuþuyordu. Sonra dolmuþa biner binmez gaza bastý. Düz yolda giderken orta koltukta oturan orta yaþlarda siyah saçlý ve býyýklý adam inmek istedi. Þoför kýzarak: “Be adam son durakta insene…” Dolmuþta kahkaha sesleri yükseldi. Aksilik bu ya! Þoförün oturduðu yerdeki kapý açýlmadý. Aðýz dalaþý baþladýðý gibi bitti. Dolmuþtan inecek kiþi camdan inecekti. Adamý baþ aþaðýya sarkýttýklarýnda baðýrýyordu: “Durun lan… Kafa üstü betona çakýlacaðým.” Adamý yukarýya çektiler. Sonrasýnda ayaklarý aþaðýya sarkýk olarak indirdiler. Çevrede büyük bir kalabalýk toplanmýþtý. Olan biteni þaþ-kýnlýk içinde izliyorlardý. Þoförün ten rengi durmadan deðiþiyordu. Dolmuþun içinde ürkek bir ses: “Abi beni uygun yerde indiriver.” Þoför baþýný sallayýp durdu. Açýlmayan kapýyý açmak için dolmuþtan indi. Kapýyý hepten zorlanarak açtý. Yerine döndüðünde kendi kapýsýný açmak için elini kaldýrdýðýnda dolmuþ yokuþ aþaðýya doðru hareketlendi. Ýçerideki kadýnlý, erkekli yolcular can derdine düþmüþlerdi: “Hepimiz öleceðiz,” Sesleri ile ciyaklamalar birbirine karýþtý. Þoför ekmek teknesinin ar-kasýndan koþturuyordu. Nail ayakta duranlarý eliyle iterek, zorlanarak þoför koltuðuna oturdu, direksiyon hâkimiyetini eline aldý, fren pedalýna hafiften bastý, araba olduðu yerde kaldý. Dolmuþun içinden: “Beni indir. Ýneceðim…” diye baðýranlar vardý. Þoför zývanadan çýkmýþçasýna: “Ýnecekler insin. Ne baðýrýp duruyorsunuz. Karþýnýzda saðýr mý var?” Kapýyý biraz uðraþtýktan sonra açtý. Dolmuþtan inenlerle þoför kýsa süreliðine aðýz dalaþý yaptý. Açtýðý kapýdan kendisi içeriye girdi. Nail koltuktan hýzlýca kalkýp þoförün yerine oturmasýyla yanýndaki kapýya çarpmasý bir oldu. Rüþtü ile Faruk þoförün hareketlerini izliyorlardý. Bir ara: “Ýnsanlarda vicdan kalmamýþ kardeþim. Tamam, arabanýn kapýsý bozuldu. Ben mi bozdum bu mereti? Ýdare ediverin beee. Gidince hemen yaptýracaðým. Uðursuzluklar bugün peþimi býrakmýyor. Oysa sabah besmeleyle evden çýktým.” Rüþtü ciddileþerek: “Ustam sen besmeleyi okumuþsundur ama aklýn baþka yerde olmasýn.” Þoför dikiz aynasýndan öfke saçarak bakýyordu. Nail de ciddileþerek: “Arkadaþýmýn kötü niyeti yok. Yine de son duraða gidince kapýnýn kilidini yaptýr. Yoksa daha fazla masraf çýkar.” “Gitmez miyim kardeþim!” Son duraða geldiklerinde dolmuþtan indiler. Bakkal Erdal'ýn dükkânýna baktýklarýnda Nail: “Sabah çayýný içecek yerimiz hazýr.” Gülerek dükkâna girdiler. Hoþ sohbet ile çaylarýný yudumladýlar. Dükkândan çýktýklarýnda geldikleri dolmuþ yolcusunu alýp hareketlenmiþ gidiyordu, bakakaldýklarýnda þoför kolunu camdan dýþarýya çýkarýp el salladý. Hüseyin Habip Taþkýn
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.

Bu tartýþmayý Facebook'ta paylaþabilirsiniz:
Facebook'ta paylaþ
0