ForumPolitikitiraf.izmir  Yeni Konu 

YÖNETEN İKİ AYAKLILAR

10 Temmuz 2018

habibtaskin

YÖNETEN İKİ AYAKLILAR Karar alıcılar kafa kafaya vermiş toplantı halindeler. En çokta kendi geleceklerini kapalı kapılar ardından konuşuyorlardı. Birilerine bedel ödeteceklerdi. Bu şanslılar kimlerdi? Hangi yerleşim alanlarıydı? Bunlar şimdilik çok gizliydi. Hem de çok gizli. Üzülmeyin canım! Yakında kokusu Yuvarlak Halkanın her yerinden duyulur. Ah canım kendileri göz boyama metoduyla reklam ederler. Harıl harıl çalışırlarken Karar alıcıların en başı kendinden emin bir konuşma yapar: “Bizler çok çalışıyoruz. Koskoca kara parçasını ve Yuvarlak Halkanın her yerini denetliyoruz. Yolumuzu bu sayede buluyoruz. Engel olanın başına çöküyor, soluk almasını bitiriyoruz. Bunları göz önüne alırsanız, almak zorundasınız. Aslan payı benimdir. Gerisi sizindir. Düzen ve çark böyle işliyor. İtirazı olan var mı?” Herkes susmuş payına düşecek olana razı olmuşlardı. Karar alıcıların en başının yardımcısı gücünü oradakilere göstermeliydi. Ayağa kalkarak etrafına gülümsemeyle baktı. Gülümsemenin ardı karanlıktı. Bu karanlık bu oda içindekiler için geçerli değildi. Konuşmasına biraz okşayıcı, azıcık meydan okuyucu cümle sihirbazlığı yaparak başladı: “Çok isabetli konuya değindiniz efendim. Sayenizde buralara kadar getirildim. Yaptığım iş her ne kadar acımasız olsa da çıkarlarımız adına gayet normaldir. İkinci aslan payı benimdir diyorum. İtirazı olan var mı?” Yine susulmuştu. İşleyişe ister istemez boyun eğmekte vardı. Sıra payların, aslanların sıralanmasına göre bol keseden, cüretkâr bir şekilde dağıtıldı. İtiraz eden olmadı. Ne de olsa bu gibi toleransların yapılması normaldi. Herkes yerini bilecekti. Bu kurala uymayan eşek cennetinin yolunu tutacaktı. Darphane dedikleri özel bir yer vardı. İsteyen istediği gibi buraya giremezdi. Çok korunaklıydı. Girmeye can atan olursa canından ederlerdi. Ne de olsa Teksas Kanunları geçerliydi. Bu yer Karar alıcılara devamlı çalışırdı. Giden mangırların hesabı sorulamazdı. Mecburiyetten burada çalışanlar olan biteni görmezlikten gelirdi. Yoksa postunu deldirirdi. Çuvalı sırtlayan darphaneden firar edeli saatler olmuştu. Çuval kime nasıl ulaştırıldı? Bunların hepsi gizliydi. Toplantı bitmişti. Önemli görevlerde olan Takım Kurucuları belirli arayla Karar alıcıların en başıyla görüşme yapmaktaydı. Masanın karşılıklı deri koltuklarında Takım Kurucu1: “Yuvarlak Halkanın çölündeki yönetimi değiştireceğiz. Arpası fazla kaçmış, ayar yapmanın zamanıdır. Aşiretlerden birkaçının başı bizimledir. Bizlerde ganimetlere konmamız için para musluğunu açmalıyız.” Karar alıcıların en başı taş heykele dönmüşçesine on dakika aynı şekilde kaldı. Ani bir hareketle masaya birkaç kez sertçe vurdu: “Demek öyle! O çulsuzu zamanında benim yerimde olan kişi göreve getirdi. Ayarı demek ki bozulmuş, o zaman tamir edelim. Durun! Miladı dolmuştur. Gereken neyse yap! Darphaneden ne kadar mangır istiyorsan al! Onu anadan doğma çıplak bırakın.” Takım Kurucu1 gülümseyerek: “Yakında ilk haberi alacak olan sizsiniz. Doğduğuna pişman olacaktır.” Kısa bir sohbetten sonra odadan ayrılır. Takım Kurucu 2 içeriye girer, Takım Kurucu1'in kalktığı yere oturur. Merhabalaşmadan sonra konuya geçer: “Biliyorsunuz! Daha doğrusu Yuvarlak Halkanın içinde, küçük küçük kara parçacıklarında yaşayanlar duydu. Ismarlama demokrasi nasıl oluru gösterdik. Her türlü canlının içine modern ölümcül aletlerimizle ettik. Orada kalıcı hale gelmemiz için mangıra ihtiyacımız vardır. Daha çok eseceğiz ve gürleyeceğiz harcamalarımızı bu yönde yapacağız. Biraz daha karıştırmamız gerekiyor. Birbirlerine girsinler ve bizim birliklerimiz rahatça manevra yapsın.” Karar alıcıların en başı ince ayrıntısına kadar düşündü. Düşünmesi fazla sürmedi: “Atalarımızın genlerinde kırıp dökme ve gasp vardır. O da bizlerin genlerine yansımış. Yola devam etmeliyiz. Başlarını doğrultmadan ezmeliyiz. Hükümdarlığımızı sürdürmenin ana temeli budur. Darphaneden ihtiyacını al.” Karar alıcıların en başı mutludur. İşleri istediği gibi tıngır mıngır işliyordu. Planların biri ikisi üçü dördü her zaman hazırdı. Ölüler üzerinden, yakılıp, yıkılan yerleşimlerin üzerinden yükselen hükümdarlık, karşılarında bir güç bulamadıkları sürece Yuvarlak Halkada daha çok canın canını alacaklardı. Takım Kurucu 3 konuşmasına başladığında Karar alıcıların en başı dinliyordu. Keyiflenmeye başladı: “Tam gazla harekete geçen yalnız adam, kendi bölgesinde yazanı, çizeni, türkü çağıranı, derse gireni, dersi dinleyeni, vekilini ve muhalifini içeriye anında tıkıyor. Aradığımız cengâver bu! Yalnız kendisini Padişah zannediyor. Verdiğimiz ev ödevlerini harfiyen yerine getiriyor. Bize güven vermek için çift dikişli işler yapıyor. İndirme ve bindirme işlerinde hünerlidir. Ağzını bozarak kendi tabanını oluşturdu. Psikopata bağlandığında yanındaki hizmetkârlarını anında fırçalıyor. Basın karşısında sanırsınız üçüncü dünya savaşını çıkaracak cengâver bu dersiniz! Biraz dinimsi, gerisi cebine çalışıyor. Oysa dinle minle alakası yok! Ara sıra bize kafa tutmaya çalışsa da, öz olarak sadık adamımızdır. Din demiştim az önce, önüne kattığını iyi uyutuyor. Bir torba kömüre, bir bidon suya ve ufak tefek yiyeceklere ve sadaka yardımlarıyla kendisine kul köle olanlar var. Hünerleri bununla bitmiyor. Derin ilişkilerini devreye sokarak ölümcül hareketlerde bulunuyor. ” Karar alıcıların en başı gayet ciddi oluverdi: “Kendini Padişah sanan iki paralık adamımızın kulağını çekinki, ileride kellesini almayalım! Akıllı olsun. Yerimde gözü var bunun.” Takım Kurucu 3 bir anlık bozum olsa da, konuşmasına devam eder: “Sayın efendimiz! O çaylak daha çırak olamadı. Bizden diplomasını alamadı. Takımımız onunla oyunlar oynarken egzersiz hareketler yapıyor. Bunlar muhteşem hareketlerdir. Öldürüleceğinden korkuyor. Her şeyden nem kapmaya işine gelmeyene onun, bunu adamı diyor. Arkasından ipini çekiyor. Siz merakta kalmayın. Bir sineklik canı var.” Karar alıcıların en başı oturduğu yerden kalkarak odanın içinde gezinmeye başladı: “Biliyorsun büyükçe bir sarayımız var. Odaları, tuvaletleri, banyoları çokça. Her şeycikleri som altından yapılmadır. Bahçesinin ucu bucağı gözükmüyor. O odalarda, yapılan planlarda başa kukla ile getirdiğimiz, yerleşim birimlerini yerle bir ettiğimiz, kelle götürmeleri, her türlü entrikaları bu odacıklarda ekip çalışanlarımızın sayesinde gücümüzü koruyoruz. Kimileri sadık kaldı. Kalmayanların kelleleri bir bahaneyle götürüldü. Bize çalışan her uşak gerçekleri biliyor. Yine de tedbiri elden bırakmıyoruz. O para var ya o para! Karşındaki gücü bile yıkıp, geçebilirsin. Yalan dolan, katliam, sömürü, uyuşturucu, tecavüz aklına ne geliyorsa oyuna sokuyoruz. Basın, internet ağlarıyla Yuvarlak Halka 'da yerleşim birimlerine ulaşıyoruz. Beyinleri dümdüz ederek, içine aptallık iksiri enjekte ediyoruz. Bizler vurucu gücüz. Elbette ayakta kalabilmemiz için her yerleşim birimini talan etmeden önce çorba etmeliyiz. İnsancıklar birbirine girsin.” Takım Kurucu 3: “Sayenizde her türlü hokkabazlığı öğrendik. Darphanenin çalışması gece ile gündüzü birbirine girmiş. Karşılıksız paralar piyasada cirit atıyor. En değerli kanlı para bizim paramızdır. Üstelik piyasada kâğıt parçamız değer kazanıyor. O yerleşim birimlerinde yönetenlerle, güdülenler arasında işimize yarayan paragözler var. Kendi canından olanı, anasını, babasını bile anında satıyor. İçlerinde asıl kangren olan biziz. Taht kuran biziz. Kral, Padişah biziz. Yöneticiler sadece bize hizmet ederler.” Karar alıcıların en başı önündeki haritaya bakarken iki elini avuç içleriyle üzerine koydu. Kahkahayı koyuverdi. “Güçlü benim. Astığımı asarım. Kestiğimi keserim. İstediğimi iktidardan alırım, kellesini de alırım. İstediğimi başa getiririm. Darbede yaptırırım. Yerleşim biriminde iç karışıklıkta çıkartırım. Bunlar bizim yaşam tarzımızdır.” Takım Kurucu 3 başını hafiften sallayarak onayladı. İçinden de: ‘Ya bunak ya! Kafayı yemiş… Her toplantıda aynı sözleri satıyor. Bunu da ben paketlesem de en başa geçsem!' Hüseyin Habip Taşkın 30.06.2018
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0