ForumPolitikitiraf.izmir  Yeni Konu 

ZAMCI BABANIN HÜNERLERİ

19 Haziran 2018

habibtaskin

ZAMCI BABANIN HÜNERLERİ İki ayaklı düşünen canlı varlıklar. Geçim derdiyle boğuşan, koşuşturmaca halinde, sokakta, evde, işyerinde, tarlada, fabrikada, daha farklı yerlerde görme imkânınız vardır. Gözleri kapalı uyuyandan söz etmiyorum! Başımızda bulunan zat ya da zatların uyutma reçetelerini yaşamın tezgâhında sizlere sunulmasından ve bunu saflıkla yutmanızdan söz ediyorum. Aklınız neyle çalışıyor bilmiyorum? Başınızı yarıp beyninizin içini okuyamam. Daha doğrusu ben bilim insanı değilim. Akıl dağıtan bir üçkâğıtçı hiç değilim. Geçenlerde bir video izledim. Güleyim mi? Ağlayayım mı? Bilemedim! Sokakta gelen geçene cinsiyet ayrımı yapmadan spiker soruyor: “Hangi gezegende yaşıyorsunuz?” Soruyu alan şaşkın kaşlarını çatıyor, dudaklarını açıp kapatıyor, suratını asıyor ve bir gülümsemeyle: “Yanıt vermem mümkün değildir. Başıma bela almak istemiyorum!” der. Yaşadığımız gezegende böyle soruyu neresinden anlayan iki ayaklı canlı türü ne yazık ki çoğunluktadır. ‘Korku dağları aşıyor' deseler de bana göre yanlıştır. Korku insanın yüreğini delip geçer dersek daha doğru olur. Gazetelerden, televizyonlardan müthiş iş yaptıklarını ima etmek isteyen Zamcı Baba zırt pırt başını gösterip ortalıktan kaybolur. Mesleği değil ama bir anlamıyla şovmenlik yapıyor. Zamlar sakız gibi yiyeceğe, içeceğe, mazota, benzine yapışır, zamların arkası kesilmez. Suya, elektriğe ve diğer ihtiyaçlara şap diye yapışır. Kibarcası hepiniz öpüldünüz, kazığın üzerine oturdunuz diyeyim. Ama ne öpme öyle! Zamcı Babanın yaptıklarını sindirirken bazı iki ayaklı düşünen canlılar: “Yandım anam yandım. Bu zamları bize koyanın anasını…” der. Zamcı Baba koskoca şeyi yönetiyor. Eeee onda oyun çoktur. Televizyondan esip gürlüyor: “Bana bakın! Bana benden habersiz bu zamları piyasaya kim sürdü?” Abooovvv… İki ayaklı düşünen canlıların azda olsa bir aklı vardı. O da savrulup gitti. Bir tartışma başlar başlamasına, başı ve sonu açık bir tartışma ortamına ilgi büyük oldu. Bu arada kulak kabartanda oldu. Bunlar susan cinsindendi. Zamcı Baba televizyondan kıçını yok yav! Başını gösterir gayet net bir şekilde: “Zamlar gökyüzünden maskeliler tarafından ülkemize nifak tohumu ekmek isteyen acayipler tarafından yapılmıştır. Amanın galeyana gelmeyin. Sağduyulu olun. Ekseninizden kayıp şeytana uymayın. ” Aklıma gelmişken sizle de paylaşayım: “Şeytan Kim? Başı sıkışan neden şeytana sarılıyor?” Zamcı Baba, Büyük Babadan dersini almaya gidip geldiğinde helikopterinden havaalanına iniş yaptığında basın ordusu heyecanla onu bekliyor, spikerler maç anlatırcasına gelişini anlatıyordu. Nihayet havaalanına inen Zamcı Baba, kasılır, gülümser. Karşısında basın vardı. Ağlayacak hali neden olsun ki, kırmızı halının üzerinden yürüyerek geldiğinde, basının önünde zınk diye durdu. Zamcı Babanın yanında her zaman aynı koruması vardı. Bir numaralı adam, adam gibi bir adamdı. Yanında dura dura kendisine benzetmişti. Zamcı Baba sorulan sorulara çok yorgun olduğu zaman koruması yanıtlardı. Bugünde aynısı oldu. Televizyon Cart'ın spikeri “ona, buna, şuna” yapılan kazıkları sorduğunda, koruması: “Her şey kontrol altındadır. İki ayaklı düşünen canlılar rahat uyusun. Kontrol biz de.” Basın mensubu söyleneni anlayıncaya kadar. Koruması ve Zamcı Baba gözden kaybolur. Zamcı Babanın dünü, bugünü ve yarını vardı. Yönetenler değişse de, Zamcı Baba iktidarını korur, iki ayaklı düşünen canlıları kucağına oturtur, bağırtmasını çok severdi. Böyle huyları da vardı. Zamcı Babanın hünerinden etkilenmeyen kalmazdı. “Ah, uh, vah, elim kırılsın.” Sesleri duyulsa da, bir yandan yaptığı işleri beğenenlerde vardı. Bunlar bir avuç sülüklerdi. Zamcı Babayla yapılanı hemen paylaşırdı. Bu sülükler, kendinden olmayanların canlarına ot tıkarlardı. Yaşamdan bezdirirlerdi. Düşünüyorum da Zamcı Baba ile Sülükçüler ganimetlerin kaymağını birlikte mi yiyorlardı? Zamcı Babanın bir özelliği de maaşlara göz boyama yapıp, azıcık koklatıp birkaç kuruş eklerdi. Maaşlara eklenen para misliyle iki ayaklı düşünen canlılardan çıkmalıydı. Plan, projeyle zamlar yerlerinden fırlatılan oklar gibi hedefini bulurdu. Maaşlar cebe girmesiyle çıkması bir olurdu. Zamcı Baba bir sihirbaz mıydı? Zamcı Babanın gazabından kurtulan yoktu. Yeni hünerlerini size kısaca anlatayım “zamları otomatiğe bağladılar.” Zamcı Babanın çırağı geçenlerde kafayı meyhanede bulduktan sonra sokak ortasında don, gömlekli bir açıklama yaptı: “Ne zam mı yahu biz iyileştirme yaptık.” Çırakta kurnaz mı kurnaz? İki ayaklı düşünen canlıların alayını aptal sürüsü sanıyor. Gerçekten aptallar mı? Bu konular çok ince konulardı? Hele de düşünenler çıra yanmasına benzer yanmayla karşılaşıyorlardı. Bu yer çok acayip bir yerdir. Anlatması mümkün değildir. Yaşayan bilir! Hüseyin Habip Taşkın 15.06.2018
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0