|
habibtaskin
|
2018 İZMİR KİTAP FUARI AÇILIYOR AMA İZMİRLİ SANAT VE EDEBİYATÇILAR NEREDE?
Türkiye'de sanat ve edebiyat ile uğraşmak zor iştir. Yazı yazmak ve yayınlamak, kitap bastırmak kitleyle buluşturmak zor iştir. Yayınevleri fiyatları astronomik rakamlarda olmakla birlikte sanırsınız yayınevini taksitle size satıyorlarmış hissi uyandırır.
Rotanızı bu kez size yakın görüşte olan yayınevlerini denersiniz. Bedavaya kitabınızın basılıp kitle ile buluşmasını düşünürsünüz. Sadece yayınevinde kitabınızın basılması yeterli değildir. Bireysel çaba gerektiriyor. İnternetin her işlevini kullanıyorsunuz. Sağa sola gidiyorsunuz, ben geldim diyorsunuz. Karşınızdaki size bakıyor, buda kim dercesine?
Anlayacağınız bizler sorunlarımızla boğuşuyoruz. Emekten yana, mücadele içinde olmak, sorunları çözerken, çözmeye çalışırken, kendi sorunlarımızı da çözmeye çalışıyoruz. Sesimizi duyuracak olan yerlerde kısıtlıdır. Ne yazık ki, o yerlerde duymak istemiyor.
Popüler kültürü hiçbir zaman savunmayacağız. Halkın ve halkların sorunlarını edebiyata ve sanata yansıtacağız. Düzendeki emek sermaye çelişkisinde emekten yana tavır alacağız ve alıyoruz da.
İzmir Kitap Fuarı ne yazık ki, sorunlarımıza derman olamıyor. Nasreddin hoca'nın dediği gibi “parayı veren düdüğü çalar” hesabı. Parayı veren standı kapar hesabına döndü.
İzmir Kitap Fuarında kapitalizmin çarkları TÜYAP ile dönüyor. Parayı iyi veren iyi yeri kapıyor. Metre karesi düşük yerler bir zaman dört ila altı milyardı. 2018'i bilemem? Büyük yerin standı ne kadardır dersiniz?
Belediyenin elinde olsa, İzmir'li kitabı biraz daha ucuza alıp okuma imkanını bulurdu.
Aziz Kocaoğlu ve CHP sanat ve edebiyat gönüllüleri olarak, yeri geldi mi öne çıkarlar. Oysa İzmir sanat ve edebiyat alanında uğraşanlara stand verilmelidir. Belediye desteklemelidir. Destekleme görememekteyiz.
İzmir Kitap Fuarı ilk açıldığında her renkten gruplara yer verildi. Zaman içinde özelleşerek TÜYAP'laştı. Mangıra döndü. Kitle örgütleri sayısı azalmaya her sene gidildi ve gidiliyor. Sizlerde paranızla yer tutun anlamına getiriyorlar.
Kayyum atılan HDP belediyelerinde kitap fuarını Belediyeler üstlenmişti. Buradan oraya giden edebiyat ve sanat dernekleri vardı. Hiçbiri olumsuz bir cümle kurmadı. Burada onları dinledik ve belediyelerin uygulamaları hoşumuza gitti.
İlle bir torpil mi bulmamız mı gerekiyor? Bir milletvekili ya da meclis üyesi mi bulalım?
2015 yılında İzmir'de Kültür sanat Bileşenleri olarak Başta Aziz Kocaoğlu'nu, Belediyeyi ve TÜYAB'ı protesto etmiştik. Sonrası görüşmelerde Başkana ulaşamadık. Ama sermayenin adamları çok rahatlıkla ulaşabiliyor.
Eskiden devrimci bir mücadele içerisinde yer aldığını duymuştum. İçinde az da olsa devrimci ruh varsa sermayeye değil emekten yana olanlara yüzünü dön Aziz Kocaoğlu.
Hüseyin Habip Taşkın
09.04.2018
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
