|
habibtaskin
|
EKONOMİ TIKIRINDA
Patronların cenneti Türkiye'dir. Kıyak yasalar ve can simitleri hep onlaradır. Garibana, emekçiye, emekliye ve diğerlerine cehennemdir.
2016 yılında AKP'nin izlemiş olduğu dış siyaset turizmde kâbusa döndü. Lüks oteller, moteller, restoranlar ve diğer işletmelerden “dibe gidiyoruz, batıyoruz” feryatları yükseldi. Devlet patronlara soluk aldıracak bir dizi önlemler aldı. Şunu belirtmekte fayda var. Küçük esnaf bu alanın dışındadır. Birde alanın dışında olanlar buralarda çalışan emekçi işçilerdir.
Teşvik primleri çalışan emekçi işçiye olmayacağına göre hep patronlaradır. Hak, hukuk oldu guguk kuşu.
Ekonomi hani iyi gidiyor diyorlardı? En yüksek asgari ücreti Türkiye veriyor diyorlardı? Sanayi hamlemize dış ülkeler hani gıpta ediyorlardı?
Acayip bir yönetim biçimiyle karşı karşıyayız. Bu acayiplik TC'nin yönetim biçiminde hep var oldu. Patronların çıkarları hep korundu. Böyle gittiği sürece korunacaktır.
Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, geçiş ücreti günlerdir tartışılan Osmangazi Köprüsü ile ilgili “Geçseniz de geçmeseniz de para ödeyeceksiniz” dedi. Bugün uygulanan 25 dolarlık (88.75 TL) geçiş ücreti ile 40 dolar arasındaki 15 dolarlık farkı devlet firmaya ödeyecek. Günlük geçen araç sayısı 40 binden az olursa da eksik geçen araç başına devlet firmaya 40 dolar verecek.
Burada bir acayiplik sizce yok mu? Bence var. Kıyak bir köprü yapılmış yapılmasına ama halkın çıkarına değildir. Paralı geçiş. Parasını veren hop diye gideceği yere geçecek. Ödemeyen ise avucunu yalayacak. Bu işin birde kafa kurcalayan bir yanı daha vardır. Umarım sizin kafanızı da kurcalamıştır. “Günlük geçen araç sayısı 40 binden az olursa da eksik geçen araç başına devlet firmaya 40 dolar verecek.” Bu nasıl iştir? Sayı az olursa devlet 40 dolar patron ya da patron takımına kıyak yapacak.
Eşitsiz ve adaletsiz bir uygulamayla karşı karşıyayız. Kaçak elektrik paralarını tahsil edemeyen firmalara bir kıyak yapılarak, yasa çıkartılarak halkın cebinden ödenmesine karar verildi. Patronların yüzleri pardon kasaları doldu.
Çalışanın cebi ay zamanında dolmuyor. Emeklinin, halkın durumu da aynı. Emekliye 35 lira zam. “Bozdur, bozdurup” harcasınlar demeye getiriyorlar. Milletvekillerine, daha doğrusu üst kademeye aylıkları dudak uçurtan zam yapılmaktadır. Bunun ayrımın adı sınıf ayrımıdır. Zengin fakirin uçurum seviyesinin belirlenmesidir.
Altta kalanın canı çıkmaya devam ediyor. Zenginin sırtı sıvazlanıyor. Ne zaman uyanacaksınız? Hakkınız, emeğiniz çalınıyor ey insanlar.
Hüseyin Habip Taşkın
15.07.2016
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
