|
habibtaskin
|
BİRBİRİMİZİ ANLAMAK
Birbirimize düşürüyorlar, vurduruyorlar, sindirmeye çalışıyorlar… Irkçılık, kafatasçılık, öfke ve kine dönüşüyor. Dönüştürülüyor. Hangi ülkeyi alırsanız alın: yönetim biçimi sosyalist değilse, her yol mubah oluyor. Yakılanları, yakanları, ırza geçenleri, geçilenleri, daha doğrusu her olumsuzluğu yaşamın günlüğünde görüyoruz. Ama tarihe kara bir leke olarak not düşülerek.
Hiçbir ırk, milliyet yüce ve üstünlüğü olamaz. Yöneticiler kitleleri birbirine düşürmek ve soygun talanını devam ettirmek için her zaman bir günah keçisi yaratır. Gaz ayarını ona göre verir. Sonradan ateşini… Peki, insanlık bunun neresindedir?
Irkçılık ve kafatasçılık ortadan kalkar mı? Mücadele her yönüyle tüm halklarla birlikte yapıldığında aydınlık bir dünya mümkündür.
Nereye gitsem kimi Kürtlere, kimileri Suriyelilere çatıyor. Yahudilere, Amerikalılara, Romanlara Türklere… Anlayacağınız! Bunalımlı bir toplum olduk? Kendisini sorgulamayan bireyler topluluğuyuz. Irkçılık öyle tavan yapmış ki! Günah keçisi düşüncelerde yer ettirmişler. Açlığı, yolsuzluğu, sömürüyü ve diğer etkenlerin nedenlerini ve niçinlerini sorgulanmadığı sürece mankafalı bir yaratık ortaya çıkıyor. Sonradan, günah keçisi aranıyor. Bizi yönetenlerde: “Alın size bir günah keçisi” diyerek, sivri akıllılarda “tek bir sesleriyle” ölümüne saldırıyor.
Bir an şöyle bir düşünüversek? Türk, Kürt, İsrail, Laz, Ermeni ve diğer ülke vatandaşı olmadığımızı. Sınırların ve bayrakların olmadığını… Irkçılık sizce olur mu?
Farklı bir açıdan düşünelim: Kendimizi Türk olarak görüyoruz ama bir anlık Kürt olduğumuzu düşünelim? Bir de tersinden bu uygulamayı yapalım.
İsrail vatandaşı olarak kendimizi görelim. Bir Filistinli yerine kendimizi koyalım. Ya da bu işlemin tersinden yapalım.
İnanın duygular ve düşünceler yerlerinden oynar. Birlikte yaşamaya, paylaşmaya iş dönüşür.
Hiçbir halk diğer halkın düşmanı değildir. Bir halkın içinde barınan diğer halklar düşman değildir. Eğer aksi yönde kışkırtma varsa o ülkenin yönetim biçimi sorgulanmalıdır. Çünkü insanları birbirine düşürmeye çalışıyordur.
Irkçılığı yenmenin yolu birbirimizi anlamaktan geçiyor. Her halkın yaşam hakkı vardır. Dilini, kültürünü yaşatma hakkı vardır. Bu hak gökten zembille inmedi. Birileri lütfetmedi.
Nereli olduğumuz hiç önemli değildir! Sonuçta insanız. Çalışmaya, geçinmeye, yaşamaya tüm halkların ihtiyacı vardır.
Türk, Kürt, Ermeni, Roman, Süryani, Çerkez Gürcü ve diğer halklardan olsak ta, olmasak ta dünya diye bir gezegende yaşıyoruz. Asıl sorun bizleri birbirimize düşüren dar kafalılara karşı ortak hareket etmeliyiz. Birlikte yaşamaktan, üretmekten, paylaşmaktan yana olmalıyız.
Ten rengimiz, dilimiz, kültürümüz ne olursa olsun! Bizler birbirimizin eşit yurttaşlık hakkına sahip çıkmalıyız. Unutmayın! Hepimiz birer canız. Birbirimize hava, su gibi ihtiyacımız vardır.
Hüseyin Habip Taşkın
09.07.2016
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
