|
habibtaskin
|
SAVAÞLAR ÝÇ SAVAÞLAR KADER DEÐÝLDÝR
Ýzmir’de oturanlar bugünlerde yolunuz Basmane’ye düþtü mü? Benim düþtü. Suriyeli kadýn, erkek ve çocuklarý gördüm. Ýç savaþ nedeniyle bir insanlýk dramý yaþanýyor. Dilleri, kültürleri farklý olsa da bunlarýn hepsi birer candýr.
Tren Garýný dolaþtým. Kanepelerde oturanlarýn çoðu Suriyelidir. Yüzlerine bakýndýðýmda endiþe ile umut karýþýmý iç içe geçmiþ, bir kurtarýcý bekler gibiydiler. Kapýdan ana caddeye çýktýðýmda manzara aynýydý. Yönümü karþýda bulunan camiye çevirdim. Arasýndaki yol eski adý Tepecik, yeni adý Yeniþehir’e giden yolun köþesine geldim. Caminin içinde yine onlar vardý. Bulduklarý yere geliþi güzel oturmuþlardý.
Polis Karakolunun bulunduðu cadde ile saða sola ayrýlan sokaklarda yine varlardý. Bir müddet oradaki bulunanlarý izledim. Deðiþen bir þey yoktu. Yönümü oteller sokaðý ile Kuþlu camiye çevirdim. Mezarlýk baþýna kadar uzanan yerde yine varlardý.
Suriyeliler Basmane-Ýzmir civarýna turistik bir gezi için gelmediler. Emperyalist ülkelerin kendi çýkarlarý için çýkarttýklarý iç savaþta anavatanlarýný terk eden, Türkiye’ye gelen mülteciler, sýðýnmacýlardýr.
Türkiye kamuoyununun dikkatini ister istemez çekmiþtir. Türkiye’de Suriyeliler için bir devlet politikasý olan ýrkçýlýk propagandasýna birçok insanýmýz kanmaktadýr. Söylenen sözlerde: “Suriyeliler geldi düzenimiz bozuldu. Ýþsizlik arttý. Dilencilik çoðaldý.” ve söylenen diðer cümle kalýplarýný duyarýz.
Þimdi asýl konumuza gelelim. Suriyeliler Türkiye’ye gelmeden önce zaten düzen bozuktu. Ýþsizlik olmakla birlikte, dilencimiz vardý. Zam furyasý vardý. Diðer söylenenlerin hepsi vardý. Bu baðlamda Suriyelileri ýrkçý, kafatasçý hedeflere oturtamayýz. Linç giriþimine izin veremeyiz
Suriyeliler Türkiye’yi Avrupa ülkelerine gidebilmek için bir basamak olarak kullanýyorlar. Dolaþýrken konuþtuðum esnaf ve insanlardan edindiðim:
Buraya gelen Suriyeliler 3 ile 4 gün kaldýktan sonra insan kaçakçýlarýnýn aracýlýðýyla 5-10 bin dolar ya da avro ödeyerek Yunanistan’ýn adalarýna gemi, þiþme bot, tekne ile götürdüklerini anlatýrlarken, gidenlerin yerine bir baþkalarýnýn geldiklerini duydum.
Gözlemlerimde bazýlarýnýn elinde cankurtaran yeleklerinin olduðunu gördüm. Olaya farklý bir açýdan bakacak olursak:
Ýnsan kaçakçýlarýna verilen parayý ve götürdüklerini, yerine yenilerinin geldiklerini bilmeyen yok. Poliste, MÝT’te biliyor. Bunun yorumunu siz okuyucuma býrakýyorum?
Suriyelilerin dramý bu olmakla birlikte gelelim Türkiye’deki iç savaþa:
AKP barýþ sürecini buzdolabýna kaldýrdýðýný söylediðinde, kendi ideolojilerinin, tarikat altýnda sömürü ve talanýný sürdürmek için silahlarý devreye soktu. Türkiye’nin doðu tarafýnda Kürt halkýnýn yaþadýðý yerlerde açýktan bir iç savaþ vardýr.
Bu savaþý isteyenler ABD ve AB’dir. Türkiye’deki halklar Çekoslovakya halklarý gibi ayrýlma referandumu yapmadý. Türkiye’de sosyalist bir sistem yok ki, uluslarýn kendi kader tayin hakkýna göre karar verilsin.
Ýnsaným diyen, birlikte yaþamaktan, paylaþmaktan, eþitlikten yanayýz diyen bizlerin, her kesimin bir araya gelerek savaþa hayýr demesi gerekiyor. Örgütlü gücü yaratamazsak kirli savaþ Türkiye’nin her yerine hýzlý bir þekilde yayýlýr. Suriye’den farklý olamayýz.
Umut bizlerde. Daha neyi bekliyorsunuz?
Hüseyin Habip Taþkýn
Yazarevi Topluluðu Derneði üyesi.
27.08.2015
|
Sitemizde yayýnlanan yazýlar, yazarlarýný baðlar.
