ForumPolitikitiraf.izmir  Yeni Konu 

HİÇBİR GÜÇ 2 TEMMUZ 1993 SİVAS KATLİAMINI UNUTTURAMAZ

30 Haziran 2015

habibtaskin

HİÇBİR GÜÇ 2 TEMMUZ 1993 SİVAS KATLİAMINI UNUTTURAMAZ 2 Temmuz 1993 Sivas katliamı TC devletinde kara bir leke olarak kalmaya devam ediyor. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen devletin içindeki planlayıcıları ortaya çıkarılmamıştır. Sivas Valisi, Belediye Başkanı, Emniyet müdürü, Askeriyesi, DYP-SHP koalisyon hükümeti, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i, Başbakan Tansu Çiller'i, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'yü, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'i, İçişleri Bakanı ve Bakanları bu katliamın suç ortaklarıdır. (Süleyman Demirel için demokrat, iyi adam diyen bazı kişilere?) 2 Temmuz 1993 Sivas katliamını siz kafatasçı, faşistlere inat unutturmayacağız. Duyarlı olan herkesim bulundukları yerden kendi güçleriyle katliamı lanetleyeceklerdir. Halkın ve halkların tepkisi bir güçtür. Bu güç gün gelecek 2 Temmuz 1993 Sivas katliamı ile diğer katliamların hesabını soracaktır. Hiçbir katliamın üstünü örtüp, kapatmaya TC devletinin gücü yetmez. Madımak Otelinde yakılarak katledilen canları unutmamak için anmalar yapılmaktadır. Haklarında yazılar, öyküler, şiirler, oyunlar, müzikler yapılmaktadır. Her yıl her yıl. Gerçek katil, it sürüsü aydınlığa çıkarılmadığı sürece bizlerin vicdanları rahat değildir. Olmayacakta… Türkçülük-İslamcılık ve sünnicilik karışımıyla devlet ideolojisi 2015 yılında da yoluna devam ediyor. TC devletinde Türk, Müslüman olacaksın, birde Sünni. Tek dil konuşacaksın. Kanında asil kan dolaşacak. ‘TC' O zaman iyi vatandaş olmuş oluyorsun. Diğerleri üvey evlat olmuş oluyor. O zamanda fetvalar veriliyor. Yakılması, katliama uğraması kaçınılmaz oluyor. Sonra ne oluyor? Katliamı örtbas etmek için devletin başı katliamcılarına sahip çıkıyor. O zamanda şunu sormamız gerekiyor? Hangi adaletten, hukuktan söz ediyorsunuz? 2 Temmuz 1993 Sivas katliamından sonra basına yansıyanlardan, devletin üst kademesini oluşturan zatlar: Erdal İnönü, Başbakan yardımcısı, koalisyon ortağı, SHP'nin Genel Başkanıydı. Madımak Oteli'ndeki Aziz Nesin'le telefonla görüşerek "en kısa zamanda takviye güç gönderileceğini, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağını" söylemişti. Katliamdan sonra: “Ne yapayım, yetkim yoktu" diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in: “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” talimatı verirken, yaptığı açıklamada, “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır... Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır” diyordu. Tansu Çiller de, "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir! Halktan kimsenin burnu kanamamıştır ve ölenler de çıkan yangından boğularak ölmüşlerdir. Olayı bu kadar büyütmek yanlış, bir futbol maçında da bu kadar insan ölebilirdi" Bu açıklamalar açıktan, Madımak Otelinde yakılarak öldürülen 33 canla, Alevilerle, aydınlarla, devrimcilerle, halkla, halklarla, farklılıklarla dalga geçmek anlamını taşır. 2 Temmuz 1993 Pir Sultan Abdal şenlikleri kapsamında Sivas Madımak otelinde linç girişimi sonucunda katledilen 33 canı unutmak ve unutturmak mümkün değildir. Sivas Madımak katliamı: TC devletinde yanık kokmaya devam ediyor. Hüseyin Habip Taşkın Yazarevi Topluluğu Derneği üyesi 29.06.2015
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0