|
hurkus
|
Halil BERKTAY'ın, 1977 1 Mayıs'ı ile ilgili yazısından sonra - Mehmet Nazım Öztürk
Halil BERKTAY'ın, 1977 1 Mayıs'ı ile ilgili yazısından sonra, çeşitli açılardan tartışmaya katılan, yorum yapan ya da bu tartışmaları izleyen tüm YOLDAŞLARIM;
Halil hocanın,kendi hırçın üslubu ve 1 Mayıs 77'de, direk ülke solunun hatalı olduğunu vurgulayan açıklaması ve devamındaki tartışmalar, bir zamanlar değil, halen içinde aktif olarak bulunduğum, ülkemiz sol hareketlerinin, geleceği, bundan sonraki yol haritasının şekillenmesi anlamında, hayırlı olmuştur bence.
Halil hocanın, yazdıklarını, beğeniriz, beğenmeyiz, toptan hatalı buluruz ya da eksik olduğunu düşünürüz ve daha bir çok yorumlar... Bu tartışmayı, hoca keşke 20 yıl evvel başlatsaydı derim... Hocayı, haklılamak yada haksızlamak gibi bir derdim yok.
Amma..''cinin şişeden çıkması'' için bir başlangıç olmuştur.... Bu durum da solun geleceği için hayırlı bir duruma
evriltilebilinir... Bütün solun, namuslu, özverili, solun geleceğinin daha güçlü olmasını isteyen, birey, parti, gurupların, sola ve ülkeye karşı en baş görevlerinden biridir bu.Ki, yollarını beğenmesek de, fikirlerini beğenmesek de, geçmişle ilgili, ''yüklerimiz'' olsa da, solun %99 bu dürüst,namuslu noktadadır bu gün.
Ülke solunun, birey, parti, gurup olarak EDEMEDİĞİ, halının altına süpürülen ''pisliklerin'' açığa çıkmasındaki, gösterdiği, tereddüt ve korumacılıktır...
Ülkemiz solcularının, bu topraklarda, yıllar boyu uğradığı, vahşet, gaddarlık, işkence, ölüm, sürgün, provakasyon, kitlesel kıyım, bu toprakların, binlerce yılda gördüğü, en büyük kıyımlardan biridir. Tüm ülke solu, hiçbir kişisel çıkarı, hesabı olmadan, bu yol da, dünyanın ve ülkenin en büyük mezalimini yaşamıştır. Devlet, iktidar, bu mezalimi, sadece neticesinde değil, adım adım uygulamıştır...
Tüm bunların yanında, YOLDAŞLAR, biz hiç mi suçlu değildik?
Tüm solun, sadece bazı gurupların değil, tüm solun, hiç mi YÜZLEŞECEK, derecede, itiraf edecek şekilde suçları yok?
Şablonculuğun, esiri olmuş bir ülke solu, bu şablonların, ezberlerin, kabullenmelerin ışığı ile birbirini yemedimi?
O birbirimizi yediğimiz, SSCB, Çin, Arnavutluk, vd... nerede şimdi?
Nerede, Sovyetlerin elimize verdiği ''mühür''?
Şu Avrupa'nın en fakir ülkesi, Arnavutluk ve onun şablonları nerede?
Nerede, uzun yürüyüşün, Sovyet düşmanlığının ithalatçısı Çin, nerede?
Nerde, kapağı, kurşun delikli kitaplar?
Bizler, değilmiydik,''Kabe'' gibi Moskovaya tapan?
Bizler, değilmiydik, Denizlerin ''mirasını'', Sovyet ve Arnavutluk yanlıları olarak paylaşan?
Bizler, değilmiydik, Mahirlerin ''mirasının'' tek temsilcisi olduğumuzu ispatlamak için, didişen, vuruşan?
Bizler, değil miydik, ''sol'' cuntacıların peşlerine, ''Sosyalizme varmak'' için takılan?
Bu çıkmaz sokakta, sadece bizler, değil miydik canlarını veren?
Hedeflediğimiz ''iktidar'' yolunda, elinde tuttuğumuz dev kitle örgütleri için, birbiri ile döğüşen, vuruşan, o örgütlerin tepesini ele geçirdiğimizde, onu ufaltan, kitleler ile bağlarını koparan bizler, değil miydik?
Bizler, değil miydik, birbirini ''faşist'' gören, faşistten daha zararlı gören bizler değil miydik?
Bizler, değil miydik, örgütte yoldaşımızken, ayrılanı, ayrılanları, en büyük düşman belleyen?
Bizler, değil miydik, oturup konuşamayan, konuşup anlaşamayan...?
Bizler, değil miydik,1 Mayısa, binlerce silahı ''kuşanıp'' çıkan?
Bizler, değil miydik, faşizmin zindanlarında, bu ayrımcılığı, ''ölümüne'' sürdüren?
Bizler değil miydik, bu saçma sapan guruplaşmaların doğrultusunda, 1990'lı yıllarda, sayısı hatırlanmayacak örgütlenmeler kuran, ''danesiz değirmen'' misali, solu gün be gün zayıflatan bizler, değil miydik?
Eğer, ülkem solu, bugün, yıllardır yapmadığı, bu yüzleşmeyi, oturup yapacak, genç kuşaklara, bu ŞABLONCULUK, DÜŞMANLIK, KİBİRLİLİK hallerini, miras bırakmama yolunu seçebilecek ise, Halil hocanın, birçoğumuza ters, tuhaf, gelen açıklaması; hayırlara vesile olabilecektir...
Solun en büyük düşmanı, soldaki KİBİRLİLİKtir.
Sol, sol içi sorunlarını ve kitle ile bağlarının yeniden oluşturulmasını, MELEZLEŞMEyi, öğrenemeden başaramaz, çözemez.
Var mısınız, o bizleri ezen ''yüklerimizden'' kurlulmaya....
M. Nazım ÖZTÜRK
Tarihsel TKP üyesi,
EDP Kağıthane üyesi
15.05.2012
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
