ForumGüncel Politika - İskender'in Düğümü  Yeni Konu 

HÜRRİYET YAZARLARINDAN AHMET ALTAN'A ÖVGÜ - Medyatava

13 Haziran 2011

hurkus

Ahmet Hakan, Fatih Çekirge ve Yalçın Doğan bugünkü yazılarında Ahmet Altan'ın savunmasını değerlendirdi...

Fatih Çekirge

AHMET Altan’ı dün ilk kez kravatlı gördüm.
Mahkemeye savunmasını yapmaya gidiyordu.

O savunmayı okudum.

Savunmanın son cümlesi öylesine keskindi ki içimde müthiş bir soruya dönüştü.

Son cümle şuydu:

“Beni mahkum ederseniz, Başbakan daha çok heykel yıktırır. Mahkum etmezseniz belki hata yaptığını fark eder.”

* * *

Ahmet Altan’ın bu cümlesi bir roman kahramanının son repliği gibiydi.

İşte ben bu cümleyi okuyunca bitmiş romanın bir sayfa ötesine geçtim ve sordum:

“Önündeki yemeği bir türlü bitiremedi, lokmalar büyüdü. Bir bardak su içti ve televizyonun karşısına geçti. Televizyondaki dizi de bir işe yaramıyordu. Nasıl bir karar verecek? Bu soru şakaklarındazonkluyordu.”

Romanların da bittiği yer vardır.

Sanıyorum Ahmet Altan şimdi kendisinin yazmadığı romanın bir kahramanı olarak hakimi de Başbakanı da içine alan bir paragrafı yazdı. Ben de Ahmet Altan’ı o romanın içerisine alan bir paragrafı ekliyorum böylece.

Ve merak ediyorum.

Romanda izini sürdüğümüz ve gerçek hayatta karşılaştığımız o hakim, böyle bir savunmanın hiçbir romanasığmayan bu sorusuna karşı nasıl bir karar verecek?

Hakimi tanımıyorum.

Ama Başbakan’ı ve Ahmet Altan’ı tanıyorum.

Aynı davanın farklı kıyılarında yürüyen iki insan.

Şimdi aynı davada karşı karşıyalar.

Oysa uzun zaman önce aynı davayı paylaşmışlardı.

Şimdi aynı davada ayrıldılar.

Ahmet Altan’ın o hakime yaptığı savunmayı okudum.

Bu savunma bir tavırdan çok anlamaya ve anlatmaya çalışan bir insanın ‘Başka kıyılar da var’ demesinin oldukça nazik bir tercümesidir.

O yüzden önemsiyorum.

Ve gerçekten merak ediyorum.

Bu davaya bakan bir hakim;

Bu kararı verebilmek için bildiği bütün kanunların dışında başka kıyılar da olduğunu bilerek nasıl karar verecek?

***

Ahmet Hakan

“UCUBE heykel” meselesinde Başbakan’ı eleştirdiği için Başbakan tarafından mahkemeye verilen Ahmet Altan’ın mahkemede yaptığı savunmanın tam metni, dünkü Taraf gazetesinde yayınlandı.
Okumadıysanız, lütfen okuyun.
İddia ediyorum:
Son yılların en delikanlı metnini okumuş olacaksınız.

***

Yalçın Doğan

Yazısını okuduğumda bazen kendi kendime, “ya Ahmet sen ne yazmışsın, fazla abartıyorsun” diyerek, onauzaktan kızıyorum.
Bazen tam tersi. Onun bir başka yazısını okuduğumda, yine kendi kendime “bir konu ancak bu kadar mı iyi yazılır” diye onu uzaktan alkışlıyorum.
Siyasal düşüncelerine katılırız, katılmayız, ama Ahmet şimdi sırf yazdığı bir yazıdan dolayı yargılanıyor, Başbakan onu mahkemeye veriyor.
Önceki gün ilk duruşmada Ahmet savunma yapıyor. Mükemmel savunmadan bir bölüm:
“Bir zamanlar şiir okuduğu için sistemin efendileri tarafından hapsedilmiş bir kurbanın, kendisi iktidarageldiğinde yazarların hapsedilmesini isteyen birine dönüşmesi, o adamın geçtiği yollarda yaşadığıyenilgilerden değil, zaferlerden dolayı yolunu şaşırdığını gösterir.
Bugün bu gerçek, bu davanın kendisinden de, benim hapsedilmemden de, daha büyük önem taşıyor. Çünkü, bu başbakan yeni bir zafer kazanmaya hazırlanıyor. Taşımakta zorlanacağı yeni bir zaferi daha olacak.
Ben, bunun bedelini, başta kendisi olmak üzere bütün ülkenin ödemesinden çekindiğim için kendisini uyarmak istedim.”
Şapka çıkartıyorum bu savunmaya. Ayrıca, yazılarından dolayı yazarların, gazetecilerin yargılanmadığı birülkede yaşamak istiyorum. Ve medyada bu yönde ortak bir duruş arıyorum.

Hürriyet

11.06.2011


Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0