Forumİztanbullu  Yeni Konu 

İSTANBUL - Rana Yiğitbaşı

07 Mayıs 2010

hurkus

Bir yıl olmuştu görmeyeli onu. Bebek’i, Nişantaşı’nı, Taksim’i, Ortaköy’ü... Bu sefer çok ayrı bir tat aldım gezdiğim, gördüğüm yerlerden... Özlediğimden midir bilmem ki...

İstanbul’un beni içine çeken ve “ahh keşke olmasa” dediğim birkaç özelliğinden bahsetmek isterim.

Öncelikle İstanbul’un görmeye değer manzarası. Bebek, Ortaköy hiç farketmez. Bir kahvenin ya da kafenin üst katına çıkıp, Boğaz’ı izlemek içimde değişik duygular uyandırıyor. Tıpkı Osmanlı zamanındaki İstanbul’a bakıyormuşum gibi. Sanki hiç değişmemiş gibi, eski resimlerle karşılaştırılınca. Saraylar, camiler, Arnavutköy’deki köşkler... Artık İzmir’in Kordon’unda köşk kalmadı. Sadece arka tarafta yıkık dökük bir kaç tane var. İstanbul’daki köşkler yenilendi, ama en azından apartman haline getirilmedi.

Kıyıdaki evlerden konu açılmışken denizden de bahsetmeliyim bence. Kıyıya bağlanmış, çeşit çeşit teknelerden. Sürat tekneleri, balıkçı tekneleri, yelkenliler. Denizin üzerinde ihtişamlı bir şekilde dimdik duran boğaz köprülerini de unutmamak lazım tabi. İstanbul’u kısaca kendi ifademle anlatmak istedim. İstanbul’da iken doğal güzelliklerin dışında bazı şeyler de gözlemleme olanağı buldum.

Ablamın arkadaşlarıylaydım genel olarak orada bulunduğum zaman içerisinde. Daha önce gittiğim yaz okullarından edindiğim İstanbullu arkadaşlarım olmuştu ama onlarla kendi yaşadıkları yerlerde birlikte olma olanağım olmamıştı. Buluştuğumuz kişilerle çok güzel vakit geçirdik ve bazı şeyler farkettim.

Buluştuğumuz kişilerin erkek olduklarını söylemeliyim baştan, çünkü birazdan söyleyeceğim şeyin onların daha çok ilgilendiği bir şey olduğunu söylemek isterim. Tanıştığım kişilerin hepsi çok farklı insanlardı ama ben yine de ortak bir özelliklerini buldum. İlk olarak daha olgun hareketleri vardı. Mesela, ablamın bir arkadaşı o kadar nazikti ki, çıkışa doğru yürürken önümüzde yürüyor olmasına rağmen kapıya geldiğimizde hemen yana çekildi ve ellerini “lütfen geçin” anlamında öne doğru kaldırdı. Bu hareket belki ilginç bir durum gibi gelmeyebilir ama açıkçası İzmir’de çok rastalanmıyor böylelerine. İkinci olarak konuştukları konular dönüp dolaşıp arabalara geliyor. Hani öylesine bir muhabbet de değil. Ciddi ciddi, hangi arabayı alacaklarından, Audi 5 lerden, Porshe’lerden bahsediyorlardı. Tabii ben de fark etmedim değil, İstanbul’un arabaya olan zaafını. Bebek’te bir kahvede oturup yolu izleseniz dakka başı bir Ferrari görürsünüz. Türkiye’nin zenginleri İstanbul’da dedikleri bundan olsa gerek. Bu erkekler arabalara o kadar bağlı ki, telefonlarının arka planlarına istedikleri arabanın resmini koymuşlar. Tabii 18 yaşına gelince, İstanbul’da yani “araba cennetinde” araba almak kolay. Ama sürmesi zor...

Evet... Sürmesi derken trafiği kastetmiştim. Meşhur trafiğini bu göz kamaştırıcı şehrin. İstanbul deyince insanların ilk aklına gelen şeyi. Bazen saatlerce yollarda kaldığın, hatta bazılarının dediklerine göre, yollardaki satıcılarla sohbet edebileceğin kadar zaman olabileceği bir yer orası. Her gülün bir dikeni vardır derler ya.. İstanbul’un dikeni de trafik bence. Eh ne yapalım dikenine katlanacağız artık. Yaşayanlar katlanıyor, biz de katlanabiliriz.

İstanbul işte böyle bir yer. Kısaca gördüklerimi, sevdiğim ve sevmediğim yanlarını anlatmak istedim. İstanbul’da çok güzel vakit geçirdim. İstanbul’un değişik yanlarını keşfettim. Keşfetmeye de devam edeceğim.


Rana Yiğitbaşı
07 Mayıs 2010

sultan

Rana'cım ellerine sağlık ne güzel anlatmışsın kentler arasındaki farklılıkları. "Eksilten" farklılıklarımız ya da "tamamlayıcı" özelliklerimiz iyi gözlemciler sayesinde bilinir ve anlaşılır hale gelir. Hele senin gibi genç yaşlarda bakış açısının "hijyen" liği çok daha kıymetli yetişkinler için. Forum'da başlayan yazı hayatın umuyorum ki en yakın zamanda "köşe yazar"lığına dönüşür...:)))
Teşekkür ederiz. Sevgiler.
pervin
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0