hurkus
|
TRT Haber’de Nuriye Akman ve Rıdvan Memi’nin birlikte sunduğu “Akılda Kalan”ın ilk konuğu bir dönemin ünlü medya patronu Dinç Bilgin’di.
Nuriye Akman ve Rıdvan Memi, Dinç Bilgin'e, medya-asker-siyaset ilişkisi, Etibank olayının perde arkası, Türk basınının kapalı kodları ve medya patronlarının dünyaları ile ilgili sorular yöneltti.
İşte Dinç Bilgin’in cevaplarından bazıları:
-Kızgınlıklarımdan kurtuldum. Kurtuldukça rahatladım. Zafer Mutlu’ya bir kızgınlığım kalmadı. Ara sıra görüşüyoruz. Sırtımda yumurta küfesi yok.
-Şimdi gazete patronu olsam kimseyi işten atmam. İçimde hala bir ıstırap var.
-Bugün gazete çıkarsam, genel yayın yönetmeni ben olurum. Patolojik tarafım ağır bastı. Kendimi sevmeye başladım.
-Eski arkadaşlarımla ve Aydın Doğan’la tekrar çalışmam. Onlar da benimle çalışmak istemez.”
-Haldun simavi'nin genel yayın yönetmenlerine dönük "sersemliğinizi herkes öğrenir" anekdotu üzerine bugünküler için : "E öyle değiller mi!!"
-Babahan yanlış hatırlıyor, Abromovitz ile bir kez görüştüm, genel bir görüşmeydi...
-Gazeteciler de patronlarını kavgaya teşvik ederlerdi...
-Zafer Mutlu için : "Başkomutan savaş sürerken karşı orduya da geçti denebilir"
-Özür dilemek bana ferahlık veriyor. Başkaları da aynı ferahlığı tatmalı.
-Rakip medya kuruluşlarının bazılarının yürüttükleri karalama kampanyaları, büyük stratejilerinin bir parçasıydı. Yabancı uzmanlara bile danışmışlardı. Toplantı odalarının adlarını değiştirip “war room” -savaş odası koydular.”
-Evet bir dönem rakiplerimizle tencere tava savaşları yaptık.
-Ben rakiplerim kadar mütecaviz değildim. Başlangıçtaki rekabet kötü bir rekabet değildi, öyle devam etmeliydi. Rakiplerimi hiçbir zaman ticari anlamda kötülemedim. “
-Medya dünyasındaki insanların egoları daha yüksek.
-Beni içeride tutan yargıç şimdi Ergenekon’un avukatı…
-Medya bana infaz yaptı. Biz de başkalarına infaz yaptık. Bugün de infaz yapılıyor. Şu anda şike soruşturmaları nedeniyle futbolcular da bu durumda…
-Bana infaz yapıldığında, iç hesaplaşmalar yaşamaya başladım. Ulvi sebepler aradım. İlahi adalet düşüncesi beni rahatlattı.
-Bazı şeyleri hak etmemiş olmam mümkün değil.
-Basın patronlarının basın dışında bir iş yapmamaları lazım.
-Siyasi vesayetle uğraşırken medya işini doğru düzgün yapamıyorsunuz. O boşluğu siyasiler dolduruyor.
-Etibank’ı almamda siyasilerin de rolü oldu. Hükümetten teşvik gördüm. Etibank’ı Cavit Çağlar’a tek başına vermek istemediler. Siyasetçiler ve kamu, İnterbank’ın durumunu benden gizledi.
-Bankacılık sevdiğim bir iş değildi.
-8 senede büyük bir değişim gösterdim.
-Pişmanlıklarımda ve özürlerimde samimiyim.
-Keşke bütün gazeteler para kazanmak için çıkarılsa. Gazetecilik iş olsa…
-Bilerek ve isteyerek haksızlık yapmadım.
-Doğan Grubu gazetelerinin değişme imkanı yok. Okuyucu baskısı yüzünden köşeye sıkıştılar. Değişemezlerse, böyle devam ederler. Hürriyetin elindeki imkanlarla bugün birkaç milyon satması lazım.
-En mutlu anlarım ‘pardon’ dediğim anlar.
-En çok Sabah’tan ayrılmak beni üzdü.
-Rahatladım, insanları seviyorum.
-Londra’da oyunculuk eğitimi almadım.
-Gazete sahipleri olarak Erenekon olaylarının farkındaydık. Bu olaylar 60 yıldır oluyordu.
-Mezar taşımın üstüne “Eyvah Eyvah” yazılmasını isterim.
MEDYATAVA
|