|
habibtaskin
|
GIDADAN SAÐLIÐA BÝR YOL GÝDER
Saðlýðýmýz bozuldu, psikolojimizin de iyi olduðunu söyleyemeyiz. Uzmanlarýmýz bizleri uyarýr ve derler ki: “Saðlýðýnýza ve yemenize, içmenize iyi bakýnýz!” Lafta doðru olmasýna doðru diyebiliriz. Ama pratik yaþamda lafta söylenenlerin yerlerini bulmadýðýný görmekteyiz.
Saðlýkta bir bilinmezlik sürüyor. Birbirine sýmsýký baðlý olan gýda da durumlar nasýl dersek, pek de iç açýcý olduðunu söyleyemeyiz. Kimin eli kimin cebinde gidiyor? Basýnda bazý zamanlar kontrolü yapýlan imalathaneler gösteriliyor. Saðlýk koþullarýnýn elveriþsiz olduðuna vurgu yapýlýyor. Yinede saðlýksýz gýdalar üretilmeye, hatta tarihi geçmiþ gýdalarýn tezgâhýnda durduðunu birçoðumuz biliyoruz.
Ýnsan yaþamý ülkemizde gerçekten ucuzdur diyebiliriz. Sistemden kaynaklý baþýbozukluk paldýr- küldür yoluna devam ediyor. Donaným olarak yetersiz, patronlar, yasalardaki boþluklardan faydalanmaya devam ediyor. ‘Bana ne’cilik almýþ baþýný gidiyor. Sonuç itibarýyla zararý emekçi yoksul insanlar çekiyor.
Gaziantep'te son kullanma tarihi geçince farklý tenekelere konularak yeniden piyasaya sürülmek istenen 2 ton yemeklik yað ele geçirildi. Þahinbey Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ekiplerince Serinevler Mahallesi’ndeki bir depoya düzenlenen operasyonda, 126 tenekede yaklaþýk 2 ton son kullanma tarihi geçmiþ yemeklik pamuk yaðý bulundu.
Ülkemizde böyle manzaralara çokça rastlýyoruz. Fakat çözüm üretici hiçbir þeyin yapýlmadýðýný söyleyebiliriz. Kesilen para cezasý ya da ilk ikaz diyelim, sorunu kökten çözmez. Ayný insan saðlýksýz üretime ya da geçmiþ tarihli ürünleri yenisiyle harmanlayarak piyasaya sürmeye devam ettiðine, yapýlan kontrollerin formaliteden öteye gitmediðine göre, bizler sistemin iþleyiþini her yönüyle sorgulamamýz gerekir.
Baþýbozukluk geçmiþ yýllardan bizlere kalan bir mirastýr. Bizler þuanda GDO’lu ürünleri afiyetle yemiyor muyuz? Yiyoruz, hatta o ürünlerin kontrolsüz geçmesine belirli tarihe kadar gümrüklerden izin verildi. Böyle bir anlayýþ sermayenin þirketlerine hizmet etmesi anlamýna gelir.
Birey olarak, bir imalathaneye ya da alýþ veriþ yapýlan yere gittiðimizde, o yer için olumlu, olumsuz bir düþünce oluþmaktadýr. Hiçbir yerde denetimler aralýksýz sürmez. O anlýk yapýlan bir denetlemedir. Ya da ihbar üzerine gidilmiþtir diyebiliriz. Halkýn saðlýklý beslene bilmesi için ben deðil biz olgusu bilincimize yerleþmelidir.
Denetlemelerin, kontrollerin olmasý iyidir elbette. Halkýn saðlýklý gýdalar yemesini kim istemez ki! Fakat bizim ülkemizde madalyonun diðer yüzü çok farklýdýr. Önemli olan bunu anlayabilmektir.
Tarým Bakanlýðý üretim, satýþ ve toplu tüketim olmak üzere toplam 157 bin 841 iþyerini denetledi. Bunlarýn 8 bin 332'sine idari para cezasý kesilirken, 671'i ise yargýya intikal etti. Bakanlýðýn uyguladýðý en küçük para cezasý 295 Lira en yüksek ise 11 bin 836 Lira
Ekonomik koþullarýmýza göre kendimizin ve çocuðumuzun dengeli beslenmesine dikkat ederek geçiririz. Peynir, süt, bal, yoðurt, et, tavuk ya da balýk, sebze ve meyve yememize dikkat ederiz. Abur-cuburlardan ya da fast- food tarzý yiyeceklerden zararlý diye uzak dururuz. Pahalý ya da ucuz gýdalarý bile kalite bakýmýndan birbirinden ayýrt etmek çok zor. Organik olduðuna inandýðýmýz için içimiz rahat, fakat cebimize dokunan fiyatlarda gýdalar bile ne yazýk ki saðlýðýmýzý tehdit etmektedir. Tabi ki ucuz ürünlerden hiç bahsetmiyoruz bile. Birçoðumuz ucuz olduðu için içinde hile olduðunu düþünüp birçok ürünü almýyorken belli bir bütçe ile geçinen insanlar buna mahkûm oluyorlar. Hepimiz tehlike altýnda yaþamaya devam ediyoruz.
Gýdada tefeci sermayedarlar kazanýyor. Olanlar emekçi yoksul halka oluyor. Hem cebine hem de saðlýðýna zararý dokunuyor. Kapitalizm’de iþleyiþ iþte böyledir.
Hüseyin Habip Taþkýn
28 / 02 / 2010
NEWROZ HAFTALIK SÝYASÝ YORUM GAZETESÝ
|
Sitemizde yayýnlanan yazýlar, yazarlarýný baðlar.
