Forum7. Sanat-İzmirSinema  Yeni Konu 

Bu karanlıkta bir anne ile oğlu var- Karanlıktakiler/Çağan Irmak

03 Ekim 2009

hurkus

Babam ve Oğlum ile gişe rekoru kıran Çağan Irmak’ın son filmi Karanlıktakiler’i Ali Abaday yazdı: Bir ajansta ofis boy olarak çalışan genç ile annesinin yer yer gerilime kaçan öyküsü izleyicileri fazlasıyla mutlu edecek

Geçmiş zamanlarda yaşamış eski kabilelerin bazılarında ruhsal liderlerinin geleceğe ya da geçmişe ait kimi görüntüler gördüğünde ruhlarının kararacağına dair bir inanışları vardı. Artık karanlık bir ruha sahip olan bu kişiyle kabilede kimse konuşmaz, yani tamamen yalnızlığa mahkûm olurdu. 

Çağan Irmak’ın son filmi Karanlıktakiler’i izlerken aklıma bu eski inanış geldi. 30’lu yaşlarını aşmış, bir reklam ajansında ofis boy olarak çalışan Egemen (Erdem Akakçe) ile annesi Gülseren’in (Meral Çetinkaya) yer yer gerilime kaçan trajikomik hikâyesini anlatıyor Karanlıktakiler. 

Annesinin zihinsel kararmalarıyla geçen hayatında Egemen’in tek nefes alabildiği yer çalıştığı reklam ajansıdır. Evden her sabah devlet dairesinde çalışır gibi giyinip çıkan Egemen, işe gidince gündelik spor kıyafetlere bürünür. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanan genç adam için annesi ve onun çılgınlık nöbetleriyle yaşamak cehennemde yaşamakla eşdeğerdir. 

Egemen kurtuluşu olarak gördüğü reklam ajansındaki patronu Umay’a (Derya Alabora) olan tutkusu ve annesinin kendisine olan düşkünlüğü arasında giderek sıkışmaktadır. Ve ne yazık ki duygularını anlatabileceği kimsesi yoktur. Aslında o kadar yalnızdır ki kimse onu aramadığı için cep telefonunun nasıl çaldığını bile bilmez. Her gün mahalledeki çocukların kendisini korkutmasıyla ufak krizler yaşalan Gülümser’in tek isteği ise oğlunun yanında olmasıdır. 

Sonuna doğru belirgin bir tarz değişikliğine giden film, düğümün çözüldüğü bölümde Elif Şafak romanlarının tadına bürünüyor. Oğluna düşkün ve evinden dışarı adım atamayan hafif deli anne rolünde Meral Çetinkaya bütün oyunculuk yeteneğini konuştururken, Erdem Akakçe de yetenek konusunda ondan aşağı kalmıyor. İkili, ana-oğul ilişkilerini melodrama dönüştürmeden oldukça ustalıkla perdeye yansıtıyor. 

Bu arada, şehrin tüm ışıltılı yaşamına karşın sadece Egemen ile Gülseren değil karanlıkta kalan. Şirketin gece bekçiliğini yapan ve sürekli ot içerek acılarından kurtulmaya çalışan Ramiz (Rıza Akın) ile kilo vermek isteyen ama bunda pek de başarılı olamayan dedikodusever sekreter Banu (Pınar Töre) da tıpkı Egemen ve annesi gibi karanlıkta. 

Sonlarına doğru duygusal yönü ağır basan Çağan Irmak’ın bu son filmi seyirciyi içinde gizliden gizliye barındırdığı gerilim unsurlarıyla da kendine bağlıyor. Ana-oğulun yaşadıkların evin içinde geçen kimi sahnelerde, tıpkı Çağan Irmak’ın senaryosunu yazdığı Kabuslar Evi’ndeki gibi gerilimin giderek yükseleceğini sanıyor seyirci. Ama yönetmen onların bu beklentisini boş çıkarıyor. 

Gerilimi az ya da çok, Karanlıktakiler izleyicileri mutlu edecek bir film. Oyunculuğun yanı sıra sonlara doğru giderek artan duygusallık da Çağan Irmak sinemasını sevenlerin hoşuna gidecek.

Ali Abaday/Taraf
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0