|
deepblueeagle
|
AÞK ÖLÜDENÝZ’DE YAÞAR
Fatma Karahisarlý
Kenter gazeteci Kenan, ufak tefek haber iþlerinden sýkýlarak, Ankara’dan Fethiye’ye gider (Vedat Türkali’nin Kenan’ý, Ýstanbul’da 40 yaþlarýnda bir kitapçýydý. Gazeteci Kenan ise yirmi yaþlarýnýn baþlarýnda) ve yeni yeni ünlenmeye, turist çekmeye baþlayan Ölüdeniz’e gelir, Mola Pansiyona yerleþir. Amacý, daha önce hiç çekilmemiþ fotoðraflarla zenginleþtirdiði bir Ölüdeniz ve Fethiye belgeseli yazmaktýr. Turizmin Fethiye’ye getirdiklerini yazýp gazetecilikte bir üst basamaða týrmanmayý istemektedir. Fethiye’nin yetmiþli, seksenli yýllarý. Pansiyonlar çaðý. Kenan, þehir çocuðu olduðu için Ölüdeniz civarýnýn çam, kekik, kuru ot dolu kayalýk doðasýna, keçilere, tütüne, sýzma zeytinyaðýna, keçi peynirine alýþýk deðildir. Ama isteklidir, yýlmaz.
Pansiyonun sahipleri Leyla ile Oðuz adlý karýkocadýr. Leyla’nýn kýzkardeþi Meryem ve Melek çevirirler pansiyonun gündelik iþlerini. Leyla’nýn aðabeyi Arýza ve sevimli, geleneksel nineleri de onlarla birlikte yaþamaktadýr. Aile, yörenin yerlisidir ve yýllardýr orada yaþamaktadýr ve ilk pansiyonu açan kiþilerdir. Arýzalý aðabey Arýza yöreyi karýþ karýþ bilen ve sürekli olarak açýk havada yaþayan çok özgün bir kiþiliktir. Delifiþektir biraz, ama iyi kalpli ve akýllýdýr, ancak söz dinlemez. Meryem ise özel bir kýzdýr ve yemek yapmakta ustadýr.
Kenan ve Arýza, keþif yürüyüþüne çýkarlar. Ancak, Kenan’ýn deneyimsizliði ve kör cesareti nedeniyle kayalýk arazide sýkýþýrlar. Ve onlarý kurtarmaya gelebilecek insanlarý beklerken sohbet etmeye baþlarlar. Arýza, yöreyi, efsaneleri, kendi yaþamýný anlatýr Kenan’a. Kenan, þehirli saflýðýyla söylediði her þeye þaþýrmaktadýr. Sevimli bir sohbet olur aralarýnda.
Kenan’la Arýza yamaçta sohbet ederken pansiyonda sabah kahvaltýsý bitmiþ ve gün baþlamýþtýr. Leyla iþ yaparken bir yandan da geçmiþe dönüp lise yýllarýnda Oðuz’la maviliklerde baþlayan aþklarýný, evliliklerini ve yýllarca çabalayarak sonunda sahip olduklarý pansiyonu düþünmektedir. Arýza ise Kenan’a neden arýzalý olduðunu açýklamakla meþguldur. Kenan, anlatýlanlar düþ mü gerçek mi pek de ayýrdýna varamaz.
Arýza Kenan’a ailesinin ve pansiyonlarýnýn tarihini anlatmaktadýr. Ancak, rüzgar, güneþ, kayalýklar, keçiler de konuþmaktadýr. Doða da ana kahramanlarýndan biridir romanýn. Arýza, tütünden pansiyonculuða geçiþlerini, kardeþi Leyla’ya olan sevgisini, Leyla ile Oðuz iliþkisini, Oðuz ile anlaþmazlýklarýný, kendi çýlgýnlýklarýný ve bitmeyen aþkýný anlatýr.
Roman bir yandan kayalýklarda Arýza ve Kenan ile, bir yandan da pansiyonda, iki ayrý izlekle devam eder. Meryem’in kapak ekmeði, yöreye gelen turistler Mr. ve Mrs. Brown, Despina, Leyla’nýn hevesi ve hayalgücü ile mavi gözleri kadar mavi bir aþkla devam eder bu masmavi roman.
Ve aradan yýllar geçer…
Her þey deðiþir ama hiçbir þey deðiþmez.
Bir kiþinin yaptýðý yanlýþ bütün aþklarý öldürmez.
Kýrmýzý sardunyalar oldukça aþklar da olacaktýr.
Bu romaný okumak, yamaç paraþütüne binip huzurla mavilikleri izlemek gibi. Maviliklerdeki aþklarý hissetmek gibi.
Aþk her yerde. Umudunuzun kýrýldýðý, koptuðu yerde siz de kopan yere hemen bir düðüm atýn ve o düðümlere tutunarak hayallerinize doðru týrmanýn. Rüzgara sorun aþk nerde diye. Ya da önce bu romaný okuyun.
G.Ö.
|
Sitemizde yayýnlanan yazýlar, yazarlarýný baðlar.
