|
deepblueeagle
|
GÜNEYE GİDERKEN
Ege ve Güney kıyılarımız. Güneşle denizin yazları buluşup şarkı söyledikleri, maviden yeşilden mordan tablolar oluşturdukları kıyılarımız.
Zeytinin, turuncun, çamın, buğdayın, kekiğin, limonun burcu burcu coştuğu. Geceleri suskun denizin, ay’ın kumsalda ışıl ışıl oynaştığı.
Bu kıyılar binlerce yıl böylece durup dururken birden insanların hücumuna uğradı. Yerlisi, Avrupalısı, Asyalısı, Amerikalısı ile. Deniz var, ay var, güneş var, tarih var.
Dünya küçülmüştü. Çalışan insan dinlenmek, yeni yerler görmek, tarihi yerinde yaşamak için yollara düştü. Ve turizm endüstrisi başladı. Ulaşım, yatacak yer, yiyecek vb.
Bizde de yaklaşık 70’lerden bu yana bu işin mücadelesi veriliyor. Çok yol aldık. Temizliği, tuvaletleri temiz tutmayı öğrendik. Turisti kazıklamaktan henüz vazgeçmedik. Turistlere göz dikip tuhaf tuhaf bakıp rahatsız etmemeyi öğreniyoruz.
Turizmi bir türlü patlatamadık. Oteller, tesisler, tatil köyleri pahalı. Yerli turiste daha pahalı geliyor. İş dolarla, euro ile de çözülmüyor. Yabancı turist de kaz değil. İçecekler fiyatının üzerinde satılıyor. Para hırsı.
Bir yere turistik yatırım yaptık mı derhal kendisini en kısa zamanda amorti edecek hesaplara girişiriz. Beklemeye tahammülümüz yoktur. Derhal eller oğuşturulur. Avrupalı parasına güvenip geliyor. İç turizmde insan yola çıkmaya korkuyor. Acaba nerede sağ gösterip sol vuracaklar diye korkuyor.
Haklıdır. O nedenle yurdunu tanımaz insanımız. Kaçımız tarihi yerlerimizi biliriz? Kaçımız iç huzuru ile tatil yaparız? Kavunun fiyatını sorarsın ver şu kadar der. Yahu kilosu kaça söyle de bilelim.
Kemer lüks otellerle, lüks mağazalarla doldu. Bir avuç denizi kaldı. Beldibi çok pahalı. Oteller dolmuyor. Ve sürekli sahip değiştiriyorlar. Yabancı turizmine ve kongre turizmine eğildiler iyice.
Perge, Aspendos, Side harabeleri, Düden, Kurşunlu, Manavgat şelalelerinin güzellikleri belli. En çok ilgiyi Manavgat topluyor. Yollar da kıvrım büklüm, mavi yeşil, bakılası. Kumluca, Finike, Kaş, Kalkan, Fethiye güzel yerler. Yabancıların çok ilgisini çekiyor. Küçük limanlarında yabancı tekneler oldukça fazla. Bu şirin yerlerin hemen önünden denize girmek zor gibi. Yol boyu enfes koylar, kumsallarda girilebiliyor.
Marmaris denizden faydalanma olanağı en kolay yer. Hemen önünde başlayan birkaç kilometrelik kıyı kumsalı var. Bütün bu yerlerde teknelerle turlar düzenleniyor. Datça şirin, üç koyu var, ancak alışveriş çok pahalı.
İnşallah turizm bir gün gerçekten patlar da biz de turizm geliri çok yüksek olan ülkeler arasına katılırız. Ve yurdumuzun insanı da bu yörelerde doyasıya tatil yapar. Şimdilerde ekonomik kriz nedeniyle tatile, otele değil kendi yazlıklarına bile gidemiyor insanlar.
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
