Forum7. Sanat-İzmirSinema  Yeni Konu 

YOLCULAR-Anne Hathaway-Psikolojik/Spiritüel/DVD

09 Temmuz 2009

deepblueeagle


PASSENGERS


Yolcular, insan psikolojisi, yaşamın anlamı ve spiritüellik üzerine duyarlı, özel ve iyi bir film. Bir uçak kazası sonrası kazazedelerin psikolojisi üzerine sakin, duyarlı bir şekilde başlıyor, karakterler üzerine eğilerek aynı şekilde devam ediyor ve tahmin edilemeyecek bir sonla bitiyor. Korkusuz (Fearless-Jeff Bridges-1993), Altıncı His (Sixth Sense-Bruce Willis-1999) ve Diğerleri (The Others-Nicole Kidman-2001) filmlerini anımsatıyor.

Anne Hathaway başrolde göz dolduruyor, tek başına götürüyor filmi. Hathaway, pırıl pırıl gözleri, canlı, duyarlı oyunuyla sinemaya çok yakışıyor. Bedeninden çok yüzüyle oynuyor ve yüzünde tüm insani duyguları görebiliyorsunuz. 27 yaşındaki bu Amerikalı oyuncuyu Prenses Günlükleri, Gelinler Savaşıyor, Şeytan Prada Giyer, Brokeback Dağı gibi filmlerde ve Jane Austen rolünde izlemiştik. Bu yetenekli, nüanslı, şirin oyuncuyu her zaman izlemek isteriz filmlerde.

Filmde ayrıca, Patrick Wilson (Operadaki Hayalet, Watchmen), emektarlar David Morse ve Dianne Wiest ve etkileyici filmlerden Fakülte (The Faculty-Jordana Brewster, Josh Hartnett, Famke Janssen, Elijah Wood-1998), Aklım Karıştı (Girl, Interrupted-Winona Ryder, Angelina Jolie-1999) ve 21 Gram (21 Grams-Sean Penn-2003) filmlerinden ve Cnbc-e’deki Heroes dizisinden tanıdığımız Clea DuVall var.

Film çok sakin, az diyaloglu ama anlamlı, senaryo çok ilginç ve sakin bir piyano eşliğindeki müzik de (Halloween’deki piyano gibi ama o geriyordu) filmi huzurla izlememizi sağlıyor. Filmin çekildiği Kanada’nın doğa harikası British Colombia’sı da öyle uygun ki filme.

Bir uçak kazası olur. Birkaç yolcu kurtulur. Terapist Claire Summers (Hathaway) kazazedelere terapi yapmakla görevlendirilir. Grup terapisi yaparak kazayı konuşurlar. Kazazedelerden biri (Wilson) Claire’e hayatın kısa olduğunu, kızkardeşini araması gerektiğini söyler. Bu bir işarettir filmde. Eric (Wilson) grup terapisine katılmaz, terapiyi evinde alır. 

Kazazedeler, kazanın bir patlama nedeniyle olduğunu söylerler. Yetkililer ise pilot hatası olduğunu söyler. Kazazedeler ve Claire gerçeğin saklandığını düşünür. Eric, önceliklerini gözden geçirip hayatını değiştirmeye karar verir. Eric, ayrıca Claire’in hayatını bilmektedir. Kahveyi nasıl içtiğini, kızkardeşini yıllardır görmediğini. Claire, bunun travma sonrası algıda aşırı duyarlılıktan kaynaklandığını düşünür.

Claire, kazayı kurcalamaya başlar. Yolcular, parlak bir ışık ve patlama hatırlarlar. Havayolu şirketi gizlemektedir. Ayrıca, terapi gören kazazedeleri birileri izlemektedir. Claire, gerçekleri bulmak ister, aslında kendisi de dünyaya kendini kapatanlardandır. İşini yapar sadece, hep kendini koruyarak önüne çıkan fırsatları değerlendirmez. Halbuki, hayat her an sona erebilir. 

Birine bağlanmaktan korkar o da, çünkü bağlanınca gerçek hayat başlar, planlar, hayaller sona erer. Claire, yüksekten korkar, motora binmekten korkar. Risk sevmez.

Claire, kızkardeşinin evine gider ama bulamaz onu. Terapiye gelen kazazedeler kaybolmaya başlar. Kazadan kurtulan bir kişi daha çıkar ve Claire’le konuşur, o da patlamayı hatırlamaktadır. Eric, kaza yerine gelip kazayı tekrar yaşar içinde. O da hatırlar motorun patladığını. 

Claire ile Eric birbirlerine yakınlaşır. Eric, Claire’e yaşadığını hissettirir. İnsan bunu hissetmek için bazen heyecan peşinde koşabilir. Risk alabilir.

Claire, gerçeği aramaktadır. Gerçek aslında yalanlardan oluşur. Gerçek, aslında süslerin, süslü sözlerin, öykülerin arkasında gizlidir.

Bazen sevdiklerimiz ve kaybettiklerimiz, anaokulundaki bir öğretmen, teyzemiz, bir gençlik arkadaşımız, anneannemiz, bize yardım etmek için gelirler. Bize doğruyu göstermeye çalışırlar. Tedirgin ruhlarımızı yatıştırmaya. Sevdiklerimiz biz yaşadıkça
bize yol gösterirler. Bazen, onları mutlu etmek için de kendimizi yenip doğru davranmaya çalışırız.

Ya öldüysek? Ruhumuz bu dünya ile işini bitirmeden, hesabı kapatmadan öbür dünyaya gidebiliyor mu?

Eric ve Claire de o uçaktaydı. Kazada herkes ölmüştü.

Film, benzerlerinden ayrılıyor. Sonunda saçmalamıyor, duygu sömürüsü yok. Doğaüstü abukluklar yok. İnsancıl bir film. Düşündürücü.

İzleyin.

Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0