ATLAR MÝSALÝ YARIÞA KOÞULAN ACILAR...

25 Ocak 2011 21:15 / 1957 kez okundu!

 


Bu topraklarda yaþanmýþ zulüm ve haksýzlýklarý konu eden tartýþma programlarýnýn garip müdavimleri türedi epeydir. Ýþleri güçleri bugüne kadar fikirsel olarak karþýnýzda bildiklerinizin yaptýklarýndan daha berbat. Sol gösterip sað vuruyorlar onlar.

Aðýzlarýndan demokrasi, özgürlük, hak, hukuk sözcükleri eksik olmuyor mesela.

Demokratlýðý, çaðdaþlýðý, insan haklarý savunuculuðunu kimseye kaptýrmýyorlar.

Tartýþmaya konu olan meselelerle ilgili giriþ cümlelerini dinleseniz maðdur olanlarýnkinden bile daha etkileyici bulabilirsiniz onlarý. Haksýzlýða uðramýþlara dair ballar akýyor dillerinden.

Lakin onca hak düþkünlüðü, hukuka inanmýþlýk, demokrasi âþýklýðý bir bakýyorsunuz ki bir çýrpýda yerle bir.

Dillerden damlayan balýn da, edalý giriþlerin de rüzgârýn dokunuþuyla sarýsý dökülen bakýr misali sahte olduðu çýkýyor ortaya.

Hamasi sakýzlara dönen laflarýn ardýndan aðýzlardan dökülen her kelimeye ‘ama’larýn çelme takmaya baþlamasýyla anlýyorsunuz ki, perþembe yolda geliyor.

Mesela bir Kürt Diyarbakýr cezaevinde yaþadýðý insanlýk dýþý muamelelerle ilgili konuþuyor olsun.

Bunlar, yaþananlar konusunda üzüntülerini de belirtseler, yapýlanlarýn insanlýk suçu olduðunu da söyleseler, ‘Hükümetin eline 12 Eylülcüleri yargýlama yetkisi verildi, tutan mý var’ da deseler sonuçta öyle bir söz ediyorlar ki niyet ‘þýp’ diye çýkýyor ortaya.

‘Ýyi de 12 Eylül döneminin acýlarý bir tek Diyarbakýr’da yaþanmadý ki caným, Metris’te de, Mamak’ta da oldu aynýlarý...’

Andaval biri olsanýz Diyarbakýr’da yaþanan insanlýk dýþý uygulamalarýn yanýnda Metris ve Mamak’ta yaþananlarýn da bellekleri meþgul etmesini istediklerini düþünebilirsiniz.

Lakin konuþmalarýna benim ‘devletim’, ‘ordum’, ‘yargým’ türünden kutsamalarý bolca serpiþtirerek baþlayan bu müdavimlerin diðer cezaevlerinde olanlarý anýmsatmalarýnda ‘adalet’ gibi bir niyet aramak boþuna.

Hele de Diyarbakýr gibi bir cehennemde yaþanan rezillikleri görmemek için kýrk takla atmalarýna þahit olduktan sonra.

Dahasý ‘Ee Mamak ve Metris’in yaratýcýlarý da yere göðe konduramadýklarý kutsallar deðil mi?’ sorusu orta yerde duruyorken…

Anlýyorsunuz ki Mamak ya da Metris’te yapýlan insanlýk dýþý uygulamalarý anýmsatmalar sadece iþin sosu ve acýlarý acýlarla vuruþturma taktiðinin birer figüranlarý olarak serpiþtiriliyor konuþmalarýna.

Asýl amaç ise sadece Diyarbakýr’ýn farkýnýn ortaya çýkmasýna engel olmak.

O fark ise Diyarbakýr cehenneminde yaþananlarýn sistematik ve programlý bir sindirme politikasýnýn parçasý olduðu gerçeði -ki ne olursa olsun onlara göre hep gizli kalmalý.

O yüzden de her ekrandan, her sayfadan ve sözlerine bulaþan çifte standartlýklara zerre aldýrmadan gerçeði ýsrarla örtbas etmekle görevli addediyorlar kendilerini.

Býrakýn geçmiþte olanlarý þu son otuz yýlda yaþanlar, faili meçhuller, toplu iþkenceler, yerden yurttan etmeler, kültürel haklarýn yasaklanmasý vs sistematik bir programýn parçasý deðildir mesela. Hepsi art niyetli bir takým yöneticilerin yaptýðý ve her yerde herkesin baþýna gelebilecek türden münferit uygulamalardýr sadece.

Ýnsanlar bu açýklamayla yetinmez, bunun tersini dillendirmeye ve devletin planlý bir politika uyguladýðý iddiasýna devam ederlerse o zaman iþ deðiþir ve bu müdavimlerin her daim yaptýðý gibi yaþanan acýlarýn sýradanlaþtýrýlmasý planý girer devreye.

Her televizyon ekranýna akýnlar düzenleyip arzý endam ederken sol gösterip sað vurma hallerinin ardýndaki asýl dert budur iþte; gerçeðe giden yolu kapatmak için bütün acýlarý çorba misali karýþtýrmak…

Bu taktik sadece Diyarbakýr cehennemi söz konusu olduðunda kullanýlmaz elbet, yeri geldiðinde bu topraklarýn gördüðü bütün diðer acýlar da nasibini alabilir ondan.

Kürtler çektikleri diðer çileleri mi gündeme getirirler, anýnda ‘iyi de sadece Kürtler mi çekti o çileleri?’ piþkinliði savrulur havaya.

Aleviler yaþadýklarý vahþetleri mi anýmsatýrlar, dakikasýnda ‘iyi de bütün o vahþetleri bir tek Aleviler mi yaþadý?’ sitemleri daðýlýr gökyüzüne.

Ermeniler, olur da yaþadýklarýný mý dillendirirler mesela, hemen ‘iyi de acýlarý sadece Ermeniler yaþamadý ki…’ küçümsemeleri atýlýr etrafa.

Alevilerin çektiklerinin karþýsýna diðer dini guruplarýn çektiklerinin, Diyarbakýr’da yaþananlarýn karþýsýna Mamak veya Metris de yaþananlarýn, Ermenilerin acýsýnýn karþýsýna Müslümanlarýn yaþadýklarýnýn çýkarýlmasýnýn ardýnda sadece 'her kim olursan ol, yapýlanlar karþýsýnda susmaz da yapýlaný ulu orta dillendirirsen, ben de diðer dertleri ortaya atar ve acýnýn tek olmadýðýný söyleyerek onu sýradanlaþtýrýp, sulandýrýrým’ tehdidi gizlidir.

Oysa bir acýdan konuþulurken bir baþka acýyý gündeme getirmek sahte ve kirli bir duyarlýlýk deðil midir?

Kim yaþamýþ olursa olsun her acýyý baþka acýlarla kýyaslamadan anlayabilmek erdemi neden bu türden müdavimlerin aydýn böbürlenmelerinde hiç filiz vermez?

Hiçbir acýyý küçümsemeden, onlarý yaþayanlarla duygudaþlýk kurabilmek ve onlarca yýl da geçse hiç gocunmadan doðrunun ortaya çýkmasý için çabalamak neden bu kendine demokrat müdavimlerin iþi olmaz?

Varsa yoksa bütün iþleri içimize düþürdükleri acýlarý yorgunluktan bitap düþmüþ atlar misali efendilerinin kirli saltanatlarý için yarýþtýrmaktýr sadece. O acýlarý yaþayanlarýn Kürt, Alevi, Gayri Müslim, baþörtülü, solcu, saðcý olduðuna zerre önem vermeden kamçýlarlar acýlarýmýzý.



Baki Murat

25.01.2011



 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.