Ýyi Çocuklardýnýz Siz - Ayþegül Yeþilnil

16 Ekim 2007 10:07 / 2283 kez okundu!

 

Caz þarkýcýsý, ressam Ayþegül Yeþilnil bundan böyle yazýlarýyla www.izmirizmir.net'te bizlerle olacak. Ýyi bir kaleme, geniþ bir hayal gücüne sahip Yeþilnil'in ilk yazýsý için lütfen içeri buyrunuz...

"Ýyi çocuklardýnýz siz" Dolunay böyle dedi...



Þaþýrdý bazýlarýmýz ...

Dolunay nasýl olur da konuþur ? dediler...

“Nuh’un Gemisi’ndeki Zürafa” söze karýþtý... Dolunaydýr o… Her þeyden haberi vardýr geceyle gelen...



Þaþýrdý bazýlarýmýz...

Zürafa nasýl olur da dolunayýn bildiklerini bilebilir, dediler...

“Kibrit kutusundaki kibrit çöpü” aldý sözü bu sefer... Zürafadýr o, boyu en uzun canlý o kalmýþtýr þu alemde... En yakýnýndaki odur dolunayýn... Beni yakýp bakýn isterseniz...



Þaþýrdý bazýlarýmýz...

Kibritin alevinle neyi görebiliriz ki, dediler...

“Denizden çýkarýlmýþ Deniz Kabuðu” karýþtý söze... Neyi görmeyi umut ediyorsunuz? Dolunay’ýn sözleri için ihtiyacýnýz olan gözleriniz deðil kulaklarýnýz...



Þaþýrdý bazýlarýmýz...

Deniz kabuðuna da ne oluyor? O sadece kulaðýmýza dayadýðýmýzda uðuldayan bir kabuktur, dediler...

“Fýrtýna” karýþtý söze... Duymasýný bilebilen kulaklar içindir denizden gelen kabuk... Ya ben ne yapayým? Bazen beni bile duyamayacak kadar saðýr olanlar var içinizde....



Þaþýrdý bazýlarýmýz.... Nasýl olur da fýrtýnanýn sesini bile duyamayýz, dediler...

“Çið Tanesi” karýþtý söze... Biliyor musunuz ki ben bir karýnca için çok büyüðüm ama fýrtýna için sadece bir zerreyim... Bunu bildiðim içinse haddimi bilirim... Fýrtýnanýn sesini de...



Þaþýrdý bazýlarýmýz...

Haddini bilen bir çið tanesinden had dersi mi alacaðýz, dediler...

“Gece Mavisi” karýþtý söze... Derin olan renkler gibi sözler vardýr... Duyabilen kulaklar ve görebilen gözler içindir onlar sadece...



Þaþýrdý bazýlarýmýz…

Geceyle karýþmýþ bir mavi ne görüp duyabilir ki bu sözleri bize söylüyor, dediler...

“Kaðýttan Kayýk” karýþtý söze... Nereye gideceðimi bile bilmeden ama mavinin en derin rengine doðru yol alýrým... Kimi zaman sýrtýmda derin sözler taþýyarak... Çocuk bakan gözler görür beni sadece...



Þaþýrdý bazýlarýmýz…

Yönünü bile bilemeyen bir kaðýttan kayýk ne yol gösterebilir ki bize, dediler…

“Kertenkele yavrusu” karýþtý söze... Atalarýmdan mirastýr bana yön bulma yeteneði... Nesiller boyu geçecektir bu miras... Hala yönünü bulamamýþ insanoðlu, yok etmedikçe þu güzelim dünyayý sadece...



Þaþýrdý bazýlarýmýz...

Bir sen eksiktin! Bir ayna bul da bak kendi çirkinliðine, güzelden bahsedeceðine bize, dediler...

“Þans” karýþtý söze... Bazen çirkin gördüðünüz þey aslýnda benim simgemdir... Aynanýn asýl tutulmasý gereken yer, gerçek çirkin ve güzelin en saklý kuytusu olan yüreðinizdir sadece...



Þaþýrdý bazýlarýmýz...

Þükürler olsun ki elektronik postalarýmýzda tantralarýmýz, sanal meleklerimiz þansýmýzý saðlayabiliyor bu çaðda... Bu zinciri koparmayacaðýna inandýðýmýz yedi, on beþ arkadaþ sayesinde, dediler...

“Arkadaþlýk” karýþtý söze…

Kýnýyorum sizi ve beni adres defterinize hapseden zihniyetinizi, reddediyorum hepinizi...
Ýnandýðýnýz ama inanmadýðýnýzý söylediðiniz þeylere malzeme ettiðiniz için beni…



Çok þaþýrdý bazýlarýmýz…

Ne kötülük var bunda ki, dediler…

Tam o sýrada “ Kötülük” karýþtý söze...



Övünerek söylemek istiyorum ki; sizlere kendinizi, masallarýnýzý unutturdum... Dilinizi, hislerinizi, seslerinizi…

Ne mutlu ki þimdi çok meþgulsünüz, çok yoðunsunuz... Doðum günlerinde , bayramlarda, kandillerde bile konuþmaktan saklanýyor, sadece mesaj yolluyorsunuz sayemde...

Aile ile olmayý unuttunuz... Arkadaþlarýnýzý çok ender olarak telefonla arýyor "bir gün" görüþelim diyorsunuz ama ne mutlu ki bir araya gelmiyorsunuz... Ekranlar aracýlýðýyla paylaþmayý unuttuðunuz sevgi, sevda, arkadaþlýk hakkýnda yazýlar gönderiyorsunuz birbirinize... Sizi bir güzel korkutuyorum... Eðer yollamazsanýz baþýnýza uðursuzluk gelecek diye yazdýrýyorum... Ne mutlu ki sadece korktuðunuzdan dolayý arkadaþlarýnýzýn adýný hatýrlayabiliyorsunuz... Denizin en dibindeki kumun altýna saklanan vatoz balýðý gibisiniz... Saklandýkça güvensizleþip güvensizleþtikçe korkarak daha saklanmanýza bayýlýyorum...



Derin bir nefes aldý “Kötülük”…

ve devam etti sözlerine...



Ne mutlu ki artýk birbirinizle görüþmüyor, gerçek mektuplar yazmýyorsunuz... "forward" ettiðiniz baþkalarýna ait yaþamlar, sözler, "power point"leriniz var ve birde bunlarý biriktirdiðiniz dosyalarýnýz... Ne yazýk ki bazen yakar top oynadýðýnýz ya da gazoz kapaklarý biriktirdiðiniz günleri anýmsatan yazýlar geliyor, bazýlarýnýn gözleri iyilikle, duygu ile doluyor... Neyse ki bu da çok kýsa sürüyor... Asýl bilgisayarlarýnýz çöktüðü zaman çok eðleniyorum... Ýþte o zaman hayatlarýnýz da çöküyor... Çok mutlu olduðum bir þey daha var... Güneþin gidiþini ya da ayýn doðuþunu seyretmeyi unutmuþ olmanýz... Mesela bir kelebeðin kanadý sadece ekranlarýnýzda... Bu arada yanýnýzdan geçen gerçek bir kelebeði neredeyse algýlayamýyor, bakar görünen körleþmiþ gözleriniz...



Evet bir dönem anne babalarýnýzýn sözünü dinlediniz... Okuyup adam olmanýzý istediler, okudunuz, iyi çocuk oldunuz... Hava kararýrken evde oldu kýzlar... Ýyi kýz oldunuz... Bu beni o dönem çok rahatsýz etti…



Evlendiniz... Buz dolaplarýnýz, halýlarýnýz, televizyonlarýnýz, videolarýnýz, kredi kartlarýnýz, çocuklarýnýz oldu... Sonra çoðunuz anne ve babalarýnýz gibi tahammül edemedi neyse ki... Sevgiyle aldýðýnýz her þeyi kavga ile paylaþtýðýnýz an öylesine keyifliydim ki... Sonra psikolog yardýmý alýp biraz daha iyileþtiniz... Ýyileþtiren her þeye, doktorlara, sanatçýlara, bilim adamlarýna, deðerli denilen kiþilere hep sinir olmuþumdur zaten...



Derin bir nefes daha aldý “Kötülük”…

Ve devam etti sözlerine...



Çok mutlu olduðum bir þey daha var... Tüketilmesi gerekenleri hýzla öðrenmiþ olmanýz... Bedeli kendinizin ve belki de diðerlerinin hayatýný tüketmek olsa bile bu konuda çok baþarýlý oldunuz... Hep aldýnýz… Aldýkça yeni almanýz gerekenleri öðrettirdik... Aldýnýz, aldýkça daha az alabilenlere gücünüzü harika bir þekilde sergilediniz... Aldýkça özgürlüðünüzün yerini tutsaklýðýnýz aldý... Yerli mallarý haftasýnda okula götürdüðünüz muzlarý unuttunuz... Pide kuyruðunda beklemeyi de... Annelerinizi bir buket çiçeðin nasýl mutlu ettiðini de unuttunuz... Bunlar hep benim için zaferdi...
Çocuklarýnýzý hangi en pahalý okulda okutabileceðinizi düþündünüz... Kendi dilinizde olmayan isimlerle iþyerleri açtýnýz... Kendi dilinizde olmayan isimlere sahip, evcil hayvanlarýnýz oldu.... Kendinize bile yabancýlaþmanýzý saðlamak benim zaferimdi...



Ailecek þarkýlar söylemeyi unuttunuz... Þarkýlarýn hatýrlattýðý gerçek sevdalarý unuttunuz... Artýk duyamayan kulaklarýnýz þarký "okuyanlarý" dinliyor... Söyleyenleri deðil... Müziði müzik dükkanýndan almayýp, indiriyorsunuz... Yaþamlarýnýzdan ise öncesinde önemle öðretilen bir çok deðeri indiriyorsunuz...



Erdem, onur, merhamet, saygýnlýk gibi saçmalýklara kulak asmamayý öðrendiniz... Bu benim açýmdan sizde gördüðüm en olumlu geliþme... Deðer denilince sadece banka hesaplarýndaki kullanýlabilir bakiye tutarýný algýlýyorsunuz... Sonunda ne harikadýr ki, plastikleþtiniz, teknolojikleþtiniz, yapayalnýzlaþýp kendinizden bile çok uzak yerlere gittiniz... Yýldýzlardan bile uzak yerlere... Hayallerin olmadýðý yerlere... Kendi adýma öylesine baþarýlýyým ki... Ve beni öylesine mutlu
ettiniz ki, bilemezsiniz...



Dedi …

ve sustu “Kötülük”

Derin sessizlik oldu...

Þaþýrdý bazýlarýmýz... Sarsýldý bazýlarýmýz...

Toplantý yaptý, tartýþtý bazýlarýmýz...

Soru sormayýp, düþünmeli, dedi bazýlarýmýz...



“Kýrlangýç çýrpýntýsý” çok sýkýldý sonunda... Gidip Dolunay’a seslendi...



Ey Dolunay !

Onlara " Ýyi çocuklardýnýz siz " demekle neyi anlatmak istedin?

Sahiden ne anlatmak istedin?




Ayþegül Yeþilnil


6 Ekim 2007 Cumartesi Ýstanbul



www.yesilnil.com

aysegul@yesilnil.com

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.