İTİNAYLA İPE UN SERİLİR…

09 Şubat 2021 10:30 / 1638 kez okundu!

 

 

Şu toplumun anayasa(lar) tarihi ve insanlarımızın anayasal halleri, hâtıraları, gafları ve bam’larının hikayeleri kitaplaşsa ne güzel olurdu…

On yılda bir hükümet devrilir, itinayla ipe un serilir, adıyla…

Bu kadar uzun kitap adı olur mu, olmaz, peki tüfekle, süngüyle anayasa yazılır mı, yazılmaz.

Ama yazıldı netekim…

Bir zamanlar kartal… yok, öyle diil, biz bir zamanlar demokrasi denen kaput bezini süngüyle yırtar yırtar, çuvalınan yamar, çuvaldızı piz’i kırar, gül gibi götürürdük işi…(Eski çamlar bardak oldu gülüm, ne malı götürebiliyor artık eski kaşarlar, ne de işleri, alıştıkları biçimde, gül gibi…)

Vakta ki esaslı yönetim nasılımış gördük, sormadan edemedik, arkadaşlar bunca darbeyle biz neden habire, annemizin örekesini gördük?

 

****

 

İTİNAYLA İPE UN SERİLİR…

 

Şu toplumun anayasa(lar) tarihi ve insanlarımızın anayasal halleri, hâtıraları, gafları ve bam’larının hikayeleri kitaplaşsa ne güzel olurdu…

On yılda bir hükümet devrilir, itinayla ipe un serilir, adıyla…

Bu kadar uzun kitap adı olur mu, olmaz, peki tüfekle, süngüyle anayasa yazılır mı, yazılmaz.

Ama yazıldı netekim…

Bir zamanlar kartal… yok, öyle diil, biz bir zamanlar demokrasi denen kaput bezini süngüyle yırtar yırtar, çuvalınan yamar, çuvaldızı piz’i kırar, gül gibi götürürdük işi…(Eski çamlar bardak oldu gülüm, ne malı götürebiliyor artık eski kaşarlar, ne de işleri, alıştıkları biçimde, gül gibi…)

Vakta ki esaslı yönetim nasılımış gördük, sormadan edemedik, arkadaşlar bunca darbeyle biz neden habire, annemizin örekesini gördük?

Öreke hayırlı, yararlı bir gereç, dokuma tığı demek, siz başka niyet çıkarıyorsanız onu bilmem

Anayasa dedikleri de koca milletin, ülkeyi yönetmenin dokuma tığı, elifbası, olmaz ise olmazı, ne o öyle itinayla ipe un serilir, ham’fendi siz bizlen dalga mı geçiyorsunuz?

Evet, zan’nımca öyle…

Bugünlerde ‘yeni anayasa dediğiniz zaman sıfırdan anayasa yapmak gibi bir iddia ise, o zaman ikinci cumhuriyetin kuruluşu anlamını taşır ki, bunun cevabını almamız gerekiyor’ diyen öteki ham’fendi gibi, dalga, haklısınız, hatta o bile değil, su yüzünde kıpraşma, ne tsunamisi, güldürmeyin beni…

145 yıldır Anayasa yapıp durmuşuz.

Türkiye’nin ilk anayasası 1876’da Yeni Osmanlılar’ın çabasıyla ilan edilmiş. İşbu grup arasında fikir ayrı gayrısı olsa da imparatorluk kurtulsun diye Anayasa, Parlamento ve Osmanlılık kavramlarında hemfikir.(Alıntı: E.Afyoncu, Sabah/ Tarihin Pusulası 7 Şubat Pazar yazısı)

23 Aralık’da yürürlüğe giren bu anayasa, Birinci Meşrutiyet devrini başlatıyor.”Anayasanın ilanı Avrupalılar’ın isteklerine karşı bir kalkan olarak düşünülmüş, ancak Avrupalı devletlerin amacı Osmanlı imparatorluğunda daha çok hürriyet ve demokrasi olması değil, kendi çıkarlarını koruyup geliştirmek…” Bu yüzden batılıların işlerimize karışması son bulmamış.

“İlk Türk anayasası olan Kanun-ı Esasi, özgürlükler yönünden cılız olmasına rağmen aydınlarca özgürlüğün sembolü olarak görüldü ve tekrar yürürlüğe sokulması için ikinci Meşrutiyete kadar mücadele verildi. İttihatçı subayların 1908’de Makedonya’da Kanun-ı Esasi’nin yürürlüğe konması için başkaldırması üzerine, İkinci Abdülhamid anayasayı tekrar yürürlüğe koydu, ikinci meşrutiyet döneminde üstünde çeşitli defalar düzeltme yapılarak kullanıldı. Sonraları TBMM tarafından Milli Mücadele döneminde değişiklik ve düzeltmelerle uygulandı.1924 Anayasası kabulü ile 1876 Anayasası yürürlükten kalktı. İlk Anayasamızın ömrü 48 yıl…”

Sonra geliyor “yine de şahlanıyor amman, kolbaşının aman da kır atı”, elbet görünüyor bize amman gene darbe ve örf-i idare (!) yolları…

60 darbesi sonrası Kurucu Meclis çalışmaları, İstanbul ve Ankara Üniversitelerinin öğretim görevlilerinin çalışmasıyla oluşturulan Anayasa taslağı, Kurucu Meclis tarafından 27 Mayıs 1961’de kabul edilip, halk onayına sunuluyor. Yönetimin el değiştirmesi zorbalıkla ve illegal, ancak anayasa kabulü legal, oldukça demokrat… Temmuz’daki referandumla % 61 evet oyu alan bu Anayasa, Anayasa Mahkemesini de beraberinde getiriyor.

71 yılında muhtıra sonrası film kopuyor, araya uvertürer giriyor, itinayla ipe un serme dönemi. AYM’nin denetim yetkisi şeklen kısıtlanıyor, Askeri Yargı yetkisi genişletiliyor, Askeri Yüksek İdare mahkemesi kuruluyor, DGM’ler de… Bu değişikliklerle yargı erki sınırlandırılıyor, vatana millete hayırlı olsun, olmuyor nitekim… Devir, iteleme kaptan ben gidemem devri.

Nur topu gibi bir son darbemiz oluyor, 1982’de gelsin bir başka anayasa ve Netekim Paşa.

Bu Anayasa biz yaştakilerin figüran olarak yeralacağı, referandumda oy kullanacağı Anayasa, ondan olmalı, askeri yönetim emriyle Danışma Meclisi tarafından hazırlanışını ve komisyon başkanı olan Orhan Aldıkaçtı’yı hatırlayışım.

Sert bir Anayasa olarak anılır, çünkü değiştirilemeyecek maddeler içermektedir.

"Our boys" bize örekeyi bir daha göstermiş, unlar itinayla iplere serilmiş, fekat sert, katı bir Anayasa konulmuştur önümüze, emperyaliste karşı yumyumuşak olan paşalarımız, er’liğe tenzil_i rütbe edeceklerini görecek kadar uzun, müreffeh yaşamış, gençler asılmış, bir kuşağın üstüne çarpı işareti çizilmiştir…

Sandığa gideriz, red pusulası mavi renklidir, ‘Yonan gavurunun bayrağıdır o renk, sakın ha, cıs’, derler… Zarfı kapamadan renk görülecek biçimde tutup, ‘böyle miydi?’ der, zılgıtı yeriz ama millet yüksek bir yüzdeyle, % 91.37 evet ile onay verir, bu aslında ‘s….in gidin be, "boy" düşün gayrı yakamızdan, anayasanız da batsın, darbeniz de’, demenin Türkçe mealidir.

9 Kasım 1982’den bu yana düzeltilip, yamanarak, yarbaşından atıp ovalardan tutarak onunla gitmekteyiz… 60 yıldan bu yana da esaslı bir Anayasa özlemekteyiz.

Yeni Anayasa ödevini önümüze koyan, hatırlatan Başkanın bu hamlesi,  ipe un sermezzâdelerden olduğu için ve  bu önerisi var gibi, yok gibi muhalefetin sinir uçlarına dokunduğu için, kavga kaçınılmaz…

Muhalefetin ezberini bozan çıkışı yapar Başkan(yorum M.Övür): “Öyle terör örgütüyle iltisaklıların gölgesinde yürütülebilecek bir iş değildir. Milletin gözü önünde ve onun temsilcilerinin tamamının katılımıyla şeffaf şekilde gerçekleştirilmesi, ortaya çıkan metnin mutlaka milletin takdirine sunulması gerekmektedir.”

Övür ezber bozan şeyin tam da bu olduğuna parmak basarken, ‘kapalı kapılar ardında yeni anayasa çalışması yapan ama bunu halktan saklayan muhalefetin bu öneri karşısında ne yapacağını şaşırdığını” söylüyor. Şaşırmakta da haklı, ona göre, çünkü ne güzel 2023’e kadar hem olmayacak ‘erken seçim’ tartışmalarıyla hem de uydurulmuş bir ‘güçlendirilmiş parla menter sistem’ önerisiyle toplumu oyalayarak, yoyup kör ederek ne güzel gideceklerdi, şimdi gidemeyecekler, çünkü o argüman ellerinden alındı”.

Bir anlamı da şu, gene Övür’e göre, CHP ve İP, HDP oylarını garantilemek için kapalı kapılar ardında, ‘hele bir Erdoğan’ı indirelim, gerisi kolay’ deyip, “özerklik” pazarlığına oturamayacak, yapamayacak, yapacaksa da açıktan yapacak, harbiden…

Ne güzel işte, açık oyna canımı ye, ipe un serme, saçmalasan da harbiden saçmala, âlem görsün, kimin cibilliyeti nedir, netleşsin. Siyaset şeffaflaşsın, millet kim yeni toplumsal sözleşmeden ve sağduyudan yana, kim değil, hem de neden değil acebam desin, ona göre oy kullansın…

Aaah ah, eski unlar bardak… yok o öyle değildi… İpe un sermeler, itinayla milleti germeler, üfürükten teyyareler nerdeee, nerde bugünler…

 

Ayşe KİLİMCİ

08.02.2021

 

Son Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2021 10:32

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.