HER KADINA BEÞ KOCA, KOÞ VATANDAÞ KOÞ…

25 Mayýs 2011 16:37 / 2387 kez okundu!

 


"Bu hatun kiþi, hani kocasýnýn iki yahut daha fazlasýný üstüne nikah etmesine hiçbir itirazý olmadýðýný söyleyen, söylemekle kalmayýp, bütün kadýnlara bunu öðütleyen kadýncaðýzýn iþi bir de bu yanýyla ele almasýnda yarar var.
Ya, günümüzde bir kadýna en az beþ er gerekliyse?
"

---------------------------------------------------------------------------------------

Dün akþam bütün haber kanallarýnda (sosyolog mu, pedagog mu, psikolog mu olduðunu çýkartamadýðým bi akýldane) kadýnlara erkekle geçim tüyolarý veren bi hamfendiyi izledik…
Sabahýna televizyonda sayýn Umut Oran’ý izliyorum, CHP genel baþkan yardýmcýsý partisinin koyduðu akýllýca hedeflerden sözediyor. Vezir-i azam gibi aðýr konuþuyor, meddah üslubundan uzak, insana gülüp geçmek deðil, anlamak hevesi veriyor. Derken, dakika bir gol bir, ‘Türkiye’de kadýnýn adý yok’ dedi ve pek sevdi bu bildik sözü, beþ dakka içinde üç kere yineledi. Bana gene daral geldi…
Kadýnýn nesi var nesi yok diye düþündüm, serinkanlý olmaya gayret ederek.
Adýmýz var da sayýn Oran, kýsmetimiz, kaderimiz, kararýmýz yok.
Derken hop, aile yardýmýnýn aile reisi adýna bankaya yatacaðýný vaat etti.
Çokluk reis kadýn, direksiyon onun elinde ama ödemeler gene babaya.
Aslýnda kadýnýn olmayan üç K’sýna ek olarak asýl kocasý yok, kocasý.
Kocalarda da kazanmaya gayret, çalýþmaya heves, düþünmek için ufuk, uçmak için kanat yok.
Aile reisi diye anýlagelen o adamcaðýzlarýn daha pek çok þeyi yok da hadi bunu geçelim, kol kýrýlýr yen içinde.
O yüzden sormadan edemiyor insan, o sosyal bilimci olduðunu söyleyen, dünden beri yazýlý görsel basýnda baþlarýn kendine dönmesini isteyen (asýl gayret de buna zaten, markalaþmaya, öne çýkmaya, fark edilmeye…) hatuncaðýzýn hedeflediði, öðütlediði 4’ün, 5’in, dört yahut beþten öteye Allah ne verdiyse artýk, yediye kadar gider mi gider, eþ’in, büyük olasýlýkla kadýnýn alacaðý, nikahlayacaðý, yedekleyeceði, elinin altýnda, kapýnýn önünde ve ardýnda bulunduracaðý eþ, yani erkek olup olmadýðýný?
Gözüne erkeklerin kadýn için icat ettiði gözlükleri takýp, erkeksi mantýðý kuþanýp, sistemin zaten sistemli ve bilinçli olarak küçük düþürüp durduðu (öyle ettim sandýðý) kendi cinsine bir de o küme düþürtmekte hiçbir sakýnca görmüyor, hatta kazaným hedefliyor ama bu elbet kadýn haklarý ve kimlikleri açýsýndan kazaným deðil, kiþisel kazanýmý… Yazýlý görsel basýn, STK’larý, akýldaneler, köþeciler artýkýn herkeÞ bundan sözedecek, görün de bakýn.
Baþýnda abartýlý, atký tarzý bürünülmüþ örtüsüyle de zaten söylemek istediði baþka. Türban deðÝl, tesettür örtünmesi deðil, alayýný bildiðimiz örtünmelerden farklý, fark etmiþ olmalýsýnýz.
Kulak asmayayým dedim, edemedim, bir ara, ‘akýllý kadýn aptalý oynayabilir, ama, akýllý gibi görünmeye (bile) çalýþamaz, aptal kadýn’ falan da dedi. Ezcümle, ‘hemþirelerim, siz akýllýsýnýz, erkeði, yasal yahut yasa dýþý nikahlýnýzý öfkelendirmeyecek kadar, çemkirip de kendini döðdürmeyecek kadar… Adam kadýna el kaldýrýyorsa, vardýr bir bildiði, yahut siz aranmýþsýnýz…
Aptalý oynasanýza…Þeker kardeþlerim, uyanýk olun, aptal görünün, sahiden aptalsanýz da olduðunuz gibi görünün ama zinhar akýllýya yazýlmayýn, her þeyi bozan da kadýnýn akýllý olma hevesi zaten.’
Elbet bu mantýðýn, mantýksýzlýðýn sonu, iki de yetmez, on alsýn, biriniz ayaðýný yýkasýn, biriniz kuluncunu oðsun, biriniz saçýný tarasýn, biriniz yemeðini aðzýna versin’e gider.
Fýkradaki adamý gel de anma þimdi, bu haným kýzýmýzýn mantýksýzlýðýna örnek oluþturacak bir hadisedir, vebali anlatanlara, ben aktarýcýyým, adamýn biri bi gün (!) umumhaneye gidip dört kadýn kaldýrmýþ, adamcaðýz da yetmiþ sularýndaymýþ. Her ne kadar bu döþek kültürü, ‘yerden kaðýt kaldýrdýðý sürece erkek erkektir’ diyor ise de, kaðýt kaldýrmakla baþka marifeti kaldýrmak ayný deðil elbet, ikincisi aðýr iþçilik ve zaten fýkranýn sonu da bunu gösteriyor. Fiþ veren çaça diyor ki, ‘beyamca, gençler bile biriyle baþ edemiyor, sen dördünü n’apacaksýn?’
Haným kýzým, diyor bizim hevesli amca, ‘bir taze baþýmý tutacak, biri belimi, biri þeyimi eh sonuncusuna da denk getirebilirsem artýk, kýsmet…
Bu hatun kiþi, hani kocasýnýn iki yahut daha fazlasýný üstüne nikah etmesine hiçbir itirazý olmadýðýný söyleyen, söylemekle kalmayýp, bütün kadýnlara bunu öðütleyen kadýncaðýzýn iþi bir de bu yanýyla ele almasýnda yarar var.
Ya, günümüzde bir kadýna en az beþ er gerekliyse?
Ýster misiniz þimdi yanýt hakký doðduðunu belirtip essin gürlesin, ‘hemþirem, ortada erkek mi kaldý? Üçte biri evli, üçte biri kendi cinsine meyyal, kalan üçte birinde zaten iþ yok, ne yapsýn bu kadýnlar, hisseli erkek kumpanyasýna yazýlmaktan baþka?’
Ha böyle desin, canýmý yesin, buna kim karþý çýkabilir, evrensel doðru, üstelik kadýnýn raf ömrü yani erkeklerin bakýþ açýsýyla, arzulanabilir, kalbi hop ettirebilir, kadýn güzelliðiyle algýlanabilir olanýnýn yaþý da otuzda sabitlenmiþ ise…
Yani altmýþýndaki adam gönül rahatlýðý ve haklýlýðýyla yarý yaþýndakini alýrken, göbekli, yaþlý, baþarýsýz, kel olmak erkek açýsýndan seksilik sayýlýrken… O zaman da gelsin Viagra ve kalp krizi. Ki, tanýklarýndan duyduðumuz kadarýyla Viagranýn da bi hükmü yoðimiþ.
E bu durumda, kadýn kocar hiç olur, erkek kocar (doðrusu koç olur ama…) daha da hiç olur.
Dördünden anca bir adam olur…
Peki dördü bire anca denk gelen adam, ikiden fazla isterse on iki kadýn alsa ne olur, almasa ne olur?
Sanýrým herkes aklýný baþýna alsa iyi olur…
Derdimizin, algý, mantýk, saðlýklý düþünme, doðru hedefler olduðunu, asla skor olmadýðýný anlasak…
Bu dünyanýn erkeklerin hakký, kadýnlarýn ise görevi, mecburiyeti olmadýðýný anlasak…
Hem erkeðin yarýsý kadar biçilsin deðerin, hem onlarýn kýrk katý fazla çalýþ, daha ucuza hatta beleþe, ne emeðin görülsün ne aþkýn ne hünerin ne sabrýn, analýk hayatla aranda önemli bir engel, bitmeyen tez çalýþmasý, anlayýþýn ve aþkýn ise hayatla arana girmiþ bahane olsun…
E bu durumda elmanýn kurdu da içinden olur iþte böyle…
Çürük elmalarý ayýklayýn kadýnlar, hala mecaliniz kalmýþ ise, ya da duymazdan görmezden gelin, mantýða sýðmaz bu zýrvalarý…
Erkeði ama görün, anlayýn, çözün, þifresini kýrýn, üstüne üstüne gidin, onun sizi budayýp indirmesine sakýn ha izin vermeyin. Aþk bataðýna saplanýp kalmayýn.
‘Yerimi, yurdumu, uykumu, tende en kuytumu al’ diyen Sezen’e de kanmayýn, dediðini tutmayýn onun ettiðini iþleyin…
Valla ben bu konuda bir konuþurum kýrkýnýz susturamaz, ama, sabahýn köründe, pimi çekilmiþ olsa da fýssssttt diye cýlýz bi ses çýkarýp sönen bu ‘döðüyorsa adamýn bi bildiði vardýr ve haklýdýr, aptal görünen akýllý olun siz de. Býrakýn adam iki de alsýn, on iki de, þey onun öteki þey de onun, size ney gelir anacým? Siz cilveyi, aptal görünmeyi, hizmetkarý olmayý, susmayý, yakanýza söylemeyi, sabrý öðrensenize, aaa…’ bombasýnýn hemen ardýndan, kahvemi bile içmemiþken anca bunu diyebildim.
Siz hepiniz, açýn camý, höykürün, baðýrýn, alanlara çýkýp elinize pankart alýn, yürüyün, baðýrýn, baðýrýn….
Kadýnlar Allahaþkýna baþkaldýrýn!
Erkeðe de, aþka da, düzene de, düzmeyene de, akýlsýz akýldanelere de, yamuk siyasete de, dini ve tornistanlýðý siyasete alet edenlere de, aile içi aðýrlaþtýrýlmýþ müebbede de, analýk karýlýk gibi saðdýç emeðine de, dünyadan aralanmaya da, erkenden kocamaya da, kocaya da goncaya da….
Yeter be artýk, yeter, yeter, yeter!


Ayþe KÝLÝMCÝ

25.05.2011

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.