YÜZLEÞMEDEN AYNAYA BAKANLAR

03 Temmuz 2018 20:55 / 1235 kez okundu!

 

 

Çevresiyle, sevdikleriyle, deðerleriyle, geçmiþiyle ve de en önemlisi kendisiyle yüzleþmeden aynaya bakanlar; kendilerini dünyanýn en güzel, en mükemmel, en doðru insaný sanýrlar. Yaptýklarý sözde iyilikleri, doðru ve yararlý iþleri getirirler akýllarýna ve aynanýn karþýsýnda yüzlerinde mutlu bir gülümseme, vicdanlarýný rahatlatýrlar. Oysa nasýr tutmuþ yürekleri, körelmiþ vicdanlarý görünmez ki aynada!

 

****

 

YÜZLEÞMEDEN AYNAYA BAKANLAR

 

Çevresiyle, sevdikleriyle, deðerleriyle, geçmiþiyle ve de en önemlisi kendisiyle yüzleþmeden aynaya bakanlar; kendilerini dünyanýn en güzel, en mükemmel, en doðru insaný sanýrlar.

Yaptýklarý sözde iyilikleri, doðru ve yararlý iþleri getirirler akýllarýna ve aynanýn karþýsýnda yüzlerinde mutlu bir gülümseme, vicdanlarýný rahatlatýrlar.

Oysa nasýr tutmuþ yürekleri, körelmiþ vicdanlarý görünmez ki aynada!

Bizler de zaman zaman yaparýz bu ikiyüzlülüðü; hatalarýmýzý, yanlýþlarýmýzý, günahlarýmýzý görmezden gelir, en kolayýndan kendimizi aklamaya çalýþýrýz.

Oysa biliriz ki, insanlar en kolay kendilerini aldatýrlar.

Bunca yürek aðrýsý, bunca stres, baþ aðrýlarý boþuna mýdýr?

Ýçtiðin çaydan, sigaradan, yediðin yemekten keyif almazsýn ya kimi zaman…

Dalar ya gözlerin uzaklara, kimi zaman…

Ellerin titrer, avuçlarýn terler, midene kramp girer, baþýn döner, yüreðin aðrýmaya baþlar.

Ýþte o zaman ne doktor, ne ilaç fayda eder.

Bu dertten kurtulmanýn tek yolu bireyler için de, toplum ve kurumlar için de geçmiþle yüzleþmekten, sorgulamaktan geçer.

Aksi halde, üzerini örttüðümüz, unutmaya çalýþtýðýmýz sorunlar yaþamýmýz boyunca gelir peþimizden, kurtuluþ yok.

Peki! Niye kaçarýz kendimizi sorgulamaktan, niye korkarýz yüzleþmekten?

Kuþkusuz, bunu tarihimizin, kültürümüzün, inançlarýmýzýn derinliklerinde aramak gerekir.

Ama en önemlisi sanýyorum ailede ve okulda aldýðýmýz eðitimin çok önemli rolü ve etkisi var bu durumda.

Osmanlý’dan bu yana Cumhuriyet tarihimizde dahil, tarihi hep egemen güçler yazmýþ, daha doðrusu yazdýrmýþlar.

Padiþahlar, yanlarýnda gezdirdikleri vakanüvis denen tarih yazýcýlarý vasýtasýyla, kendilerinden sonra gelecek kuþaklara, kendi istediði gibi bir tarih yazdýrýrlar.

O dönemin sosyal ve siyasal olaylarýna, tarihi gerçeklerine ýþýk tutacak belge ve bilgiler, Padiþahýn isteðine göre tutulur.

Bu gelenek Cumhuriyet döneminde de devam etmiþ ve Osmanlý döneminden kalma arþivler bile iktidarlarýn istediði biçimde ve miktarda topluma açýlmýþtýr.

Bu yüzdendir ki, ne Osmanlýda, ne de Cumhuriyet döneminde tutulan tarihi bilgi ve belgelerde tek bir tane, iktidarýn yanlýþ uygulamalarýný, politikalarýný bulamazsýnýz.

Çünkü yöneten egemen güçlerin istedikleri yazýlmýþtýr yalnýzca.

Ýþin en kötü yaný, eðitimimizin en temel ögesi okullarda okutulan kitaplarda, hep bu yalan yanlýþ, tahrif edilmiþ, düzmece tarih bilgileriyle doludur.

Yani iþin özü, bizim tarihimizde özeleþtiri kültürü yoktur.

O nedenle sormayan, sorgulamayan, anlamaya çalýþmayan nesiller yetiþtirdik.

Ne çocuklarýmýz kendileri olabildiler, ne büyükler çocuklarýna örnek olabildiler.

Bir ülke düþünün ki; toplumunun en saygýn, demokrat, aydýn, sanatçý insanlarýndan 33 caný birileri otelde yakarak yok ediyorlar ve aradan 25 yýl geçmesine karþýn, göstermelik bir yargýlamayla bir adliyenin tozlu arþivlerine kaldýrabiliyor tüm gerçekler.

Sivas Madýmak olaylarý benzeri o kadar çok faili meçhul denen olaylar yaþandý ki bu ülkede; ne devlet gerçek suçlularý ortaya çýkardý, ne de bu ülkenin insanlarý olarak bizler, bu olaylara yeterince sahiplenebildik.

Duygusal bir toplum olarak, anmalar yaptýk, ardýndan aðladýk, yüreðimiz yandý birçoðumuzun ama hesap soramadýk.

Ne sorumlulardan, ne de kendimizden hesap soramadýk.

Ne geçmiþimizle, ne kendimizle yüzleþme cesareti gösteremedik.

Toplum olarak bu sorgulamayý, yüzleþmeyi yapamadýðýmýz gibi, toplumu yöneten devlet de hiçbir dönemde geçmiþiyle yüzleþme, tarihini sorgulama yolunu seçmedi.

Oysa tarih; geçmiþiyle yüzleþmeyenin geleceðinin olmayacaðýna dair örneklerle doludur.

Haydi! bizler, bireyler olarak belki korkarýz geçmiþimizle yüzleþmekten, kaçarýz bu yüzden aynaya bakmaktan. Bu durumda yalnýzca kendimizi aldatmýþ, kendimize zarar vermiþ oluruz.

Ya Devletler! Hele de bizim gibi uzun geçmiþi, þanlý! Tarihi olduðuna inandýðýmýz devletler; eðer geçmiþiyle yüzleþemezse yalnýzca kendi sýnýrlarý içerisinde yaþayan halklara deðil, tüm dünyaya zarar verirler.

Bu güzel ülkenin güzel insanlarý, barýþ içinde bir arada yaþamak, huzur bulmak istiyorsak; mutlaka geçmiþimizle yüzleþmek zorundayýz.

Bu konuda en büyük görev ülkeyi yönetenler düþüyor kuþkusuz ama bizlerde kimi zaman kendimizi ve vicdanýmýzý sorgulamaktan korkmayalým.

 

Ayhan ONGUN

(Gazeteci-Yazar)

03.07.2018/BODRUM

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.